İsrailin Güvenlik İşleri için Küçültülmüş Bakanlar Kurulu Kabinet üyeleri kendi içlerinde Hamas ile kalıcı ateşkesi tartışıyor. İsrail Genel İstihbarat Teşkilatı ŞABAK’ın itirazına rağmen İsrail ordusunun desteğiyle koalisyon partilerinde fikir birliği görünüyor. Siyasi kaynaklar, İsrail ordusunun Hizbullah ve İran milislerinin Lübnan ve Suriyeden yönelen tehditlerine odaklanabilmesi için Hamasla ateşkes yapmanın zorunlu olduğu konusunda İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochai’nin siyasi güçleri ikna ettiğini açıkladı. İsrail merkezli Maariv gazetesinden askeri uzman Tal-Lev Ram’ın haberine göre, siyasi ve güvenlik kaynakların bazı ekonomik önlemlerle Gazze’de istikrarı sağlamanın gerekliliği konusunda fikir birliği içindeler. Konuyla ilgili olarak Ram şunları söyledi: “Geçmişten farklı olarak Kabine’de bakanlar arasında bile neredeyse tam bir mutabakat sağlanmış görünüyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’da aynı fikirde. Sol radikal partilerden de muhalefet gelmedi. Bunun için görüşmelerde Hamasla çözüm yolları ve ayrıntıları konusuna odaklanmış durumda.” Askeri bir kaynak söz konusu konsensusla ilgili olarak alaycı bir şekilde şunları söyledi: “Bu fikir birliği orduyu korkutuyor ve siyasi partilerin menfaatlerinin ne olduğunu sorgulamaya itiyor. Gerçi sağ politikanın savaş durumlarında genellikle orduyu desteklemesi geleneksel bir tutumdur. Ve liderleri, başbakanı askeri disiplin konusunda eleştirir, onu gevşeklik ve uzlaşma ile suçlar.” Ancak istihbarat Hamas ile ateşkes anlaşması yapmayı reddediyor. Zira Hamas ile uzlaşmanın Filistin hükümeti aleyhine olacağını ve bu siyasi donukluğun İsrail’in yüzüne patlayacağını iddia ediyor. İstihbarat yetkilisi önceki gün bakanlara bir video gösterdi. Videoda Ramallah’ta FKÖ’ye bağlı gençler silahla donanmış olarak yürüyüş yapıyorlar ve bazılarının bellerine patlayıcı kuşaklar bağladığı görünüyor. İstihbarat yetkilisi “bu durumu görmezden gelemeyiz” dedi. Yediot Ahronot gazetesinden siyasi analist Alex Fishman, ordunun Hamas ile anlaşma yapma konusundaki acelesinin kuzeyde gördüğü tehlikeden kaynakladığını belirtti. Genelkurmay Başkanı Kochai, yeni bir denklem getirmek için çok heyecanlı görünüyordu: “Hamasla anlaşma, Hizbullahla gerilim.” Ancak, aşırı sağcı partinin yerleşimci yeni savunma bakanı Naftali Bennettin ondan daha hevesli olduğunu ve “daha hızlı olunmasını istiyorum” mesajı gönderdiğini görünce biraz geri çekildi. O, Suriye’deki İran hedeflerinden gelen saldırılara karşılık verme yerine daha etkili, sürekli saldırı yapılmasını talep ediyor. Başka bir deyişle, eğer bugün İsrail Suriye ve İran’a saldırıyorsa bu İran’ın askeri teçhizatını Lübnan ve Suriye’ye göndermesi nedeniyledir. Eğer Savunma Bakanı yeni bir strateji vakti geldiğine inanıyor ve askeri mühimmatın gönderilmesini beklemeden vurmak istiyorsa İranlılar İsrail ile çatışmak için yatırım yapmanın sadece bataklığa girmek olduğunu biliyorlar. Bunun yapılması için Gazze’de ateşkesin sağlanması gerekir. Fishman, askeri liderliğin karşı olduğu Bennett’in stratejisine atıfta bulunarak “Hayfa’ya atılacak bir füzenin askeri liderliğin fikrini değiştirebileceğini” söylüyor. Fishman 2020 yılını “İran ve ABD arasında çatışma yılı” olarak tanımlıyor. Öyle görünüyor ki çatışma yolunda ilk domino taşı, Irak topraklarında Amerika ile İran destekli Iraklı milisler arasında karşılıklı saldırılarla başladı. Bu nedenle İsrail ordusu Kuzey’de bir savaş patlak verirse onu etkisiz hale getirmeyi umarak Hamasla anlaşmaya çabucak varmak istiyor. Kochavi’nin dediği gibi “Fırsat var. Zira Hamas bu konuda çok istekli.” Bununla birlikte Şarkul Avsatın haberine göre Tel Aviv’deki kaynaklar, İsrail’deki siyasi ortam ve seçim nedeniyle Hamasla dramatik bir atılım yapma ihtimalinin yüksek olmadığını söylüyor. İsrail uluslararası liderliğin projelerini onaylıyor ancak bu durum Hamas’ın talep ve arzularından çok uzakta. Bu izinler, Gazze’den İsrail’e her gün bin tüccardan 5 bin tüccara kadar geçişi, uluslararası projeler ile Gazze’de elektrik, gaz ve enerji sektöründe iyileştirilmelere gidilmesini kapsıyor. Ayrıca, Gazze’den binlerce işçinin İsraile çalışmak için getirilmesini kabul edeceğe benziyor. Ancak Netanyahu, seçim arifesinde gerçekleşebilecek kitlesel tepkiden korkuyor. Muhalefet onu ılımlı Filistin Yönetimi yerine radikal Haması tercih etmekle suçlayabilir. Yine beş esir ailesi Netanyahu’yu oğullarını ihmal etmekle suçlayabilir. Özellikle Goldin ve Şaul aileleri. Onlar çeşitli protesto yöntemlerini kullanabilirler. Bu ailelerin Netanyahu’nun oğulları iade edilmeden ateşkes olmayacağına dair sözünü hatırlatıyorlar. Hamas’ın Şalit anlaşması uyarınca önce serbest bırakılan ve daha sonra tekrar İsrail tarafından tutuklanan esirlerin bırakılmasını talep ettiği biliniyor. Hamas, yeni bir esir takasından önce bunun gerçekleştirilmesini istiyor. Netanyahu istese bile seçim öncesinde bunu sağcı hükümetten talep edemez. Bu nedenle, Hamas ile anlaşmaya varma konusunda iyimserlik olduğu ölçüde, büyük engeller de bulunuyor.
مشاركة :