Irak Parlamentosu, Şii partilerin öfke ve baskısı ile Kürt ve Sünni partilerin itirazları arasında ABD askerlerinin ülkeden çıkarılması meselesiyle ilgili bugün kritik bir sınav vermeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda da ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması yönünde birçok kez çağrılar yapılmış ancak her defasında karşılıksız kalmıştı. Ancak bu sefer ABD’nin Bağdat’ta düzenlediği ve Irak Silahlı Kuvvetleri’nin bir parçası olan Haşdi Şabi Heyeti Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Muhendis ile İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürüldüğü saldırının ardından bugün düzenlenecek olağanüstü oturumda ele alınacak. Kürt ve Sünni partilerin yanı sıra birçok analist ve gözlemci birçok sebepten ötürü bu kararın geçmesini uzak bir ihtimal olarak değerlendiriyor. Bu sebeplerin en başında da siyasi partiler arasındaki mevcut anlaşmazlıklar geliyor. Bu noktada Kürt ve Sünni partiler ABD güçlerinin ülkeden çıkarılmasına muhalefet ediyor. İkinci sebep ise mevcut hükümetin ‘günlük işleri yürüten hükümet’ sıfatını taşımasından kaynaklanıyor. Nitekim bu statüdeki bir hükümetin parlamentoyu olağanüstü toplanmaya çağırma gibi önemli bir kararı alma yetkisi bulunmuyor. Kaldı ki mevcut hükümet daha önceki açıklamalarında ülkenin halen ABD askerlerine ihtiyaç duyduğuna dair gerekçeler sunuyordu. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’e gönderdiği mesajda olduğu gibi uluslararası toplumun itidal ve gerginliği azaltma çağrıları muhtemelen ABD askerlerine karşı ikiye bölünmüş olan Parlamento’da dikkate alınacaktır. Irak’taki Şii partiler, ister İran’a yakınlığı sebebiyle ister Süleymani’nin öldürüldüğü saldırı sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiyle uyumlu hareket etmek amacıyla olsun ABD’nin askeri varlığını reddediyor. Kürt ve Sünni partiler ise ABD’nin çekilmesiyle Şii partilerin tamamen hegemonyası altına almasından endişe ettiği ulusal dengelerin bozulmasından endişe ediyor. Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş- Şammari, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Muhendis’in öldürülmesinin tüm düzeylerde yansımaları olacaktır. Bunun yansımaları sadece Irak sahasıyla sınırlı kalmayacak bilakis tüm bölgeyi etkileyecektir. İran’ın cevabı, özellikle kaygan bir zemine sahip olan Irak başta olmak üzere Lübnan, Suriye ve Yemen’de hazır. Hatta bunlara İran Devrim Muhafızları hücrelerinin bulunduğu Avrupa ülkeleri de dahil. Böyle bir misilleme de İran’daki rejimin düşürülmesiyle sonuçlanacak konvansiyel savaşın patlak vermesiyle sonuçlanabilir. Zira İran şu an ABD ve müttefikleri gibi buna hazırlıklı değil” dedi. Şammari, “Bu savaşın en güçlü yansımaları, çatışma alanına dönüşen Irak topraklarında olur” diye konuştu. Cumhuriyetçi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mutaz Muhyiddin, “Gelecek dönemde sahada önemli gelişmeler yaşanacak. Özellikle ABD’nin çıkarlarını korumak için ilave askeri sevkiyat yapması oyun ve çatışma kurallarını değiştirecektir” dedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Muhyiddin, “Yeni gelen ABD güçlerinin en önemli görevi ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği baskınına katılan Haşdi Şabi yöneticilerini hedef almaktır. Bunun sonucu olarak da Haşdi Şabi ABD’nin Irak’taki çıkarlarını hedef alacaktır. Bu da ABD’nin Bağdat saldırısına verdiği yanıttan daha güçlü bir karşılık vereceği anlamına gelir. Durum silahlı örgütü bulunmayan ancak İran tarafından desteklenen siyasetçilerin tasfiyesine kadar varabilir” ifadelerini kullandı. Öte yandan Irak Savunma Bakanlığı, ABD öncülüğündeki DEAŞ Karşıtı Uluslararası Koalisyon’un operasyonlarını azaltma kararından etkilenmediklerini bildirdi. Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü Yahya Resul, Koalisyon’un aldığı kararın büyük bir etkiye yol açacağını düşünmediklerini söyledi. Resul, açıklamasında, “Irakın askeri yetenekleri artık büyük ve büyümeye devam ediyor. DEAŞ’ın kalıntılarının takibini yapabilir. Irak güçleri gerçek anlamda Irak topraklarını önemli ölçüde koruyabiliyor. Aynı zamanda hava kuvvetleri olarak bir gücümüz var” dedi. Uluslararası Koalisyon, dünkü açıklamasında, güvenlik gerekçesiyle Irak’taki DEAŞ operasyonlarını azaltma kararı aldığını ilan etmişti. Koalisyon içerisindeki bir yetkili AFP’ye yaptığı açıklamada, “Ortaklarımızla birlikte DEAŞ’a karşı sınırlı operasyonlar yürüteceğiz ve güçlerimizi koruma çabalarımızı karşılıklı olarak destekleyeceğiz. Koalisyon güçlerine ev sahipliği yapan Irak üslerinde güvenlik ve savunma tedbirlerini güçlendirdik” ifadelerini kullandı. NATO, General Kasım Süleymaninin ABD hava saldırısında öldürülmesi sonrasında, dün yaptığı açıklamada, Iraktaki eğitim misyonunun faaliyetlerini geçici olarak askıya aldığını duyurdu.
مشاركة :