Hasekedeki Vaşukani Kampı sakinleri yardım eksikliği nedeniyle zor durumda

  • 1/6/2020
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Suriyenin kuzeydoğusundaki Haseke şehrinin 12 kilometre batısında yer alan Vaşukani Kampı’nın yönetim odası önünde duran Şemse (40) gözyaşlarını tutamadı. Suriyeli bir Arap olan Şemse, Suriye Milli Ordusu’nun askeri operasyonlarına maruz kalan Tel Temir’in kırsalındaki el-Amariya köyünden geldi. Aralık ayı başında çatışmaların köye yaklaşmasının ardından küçük çocukları ve eşi ile Vaşukani Kampı’na gitmek zorunda kalan Şemse, “İki haftadır tüm ailelerin birlikte kaldığı çadırdayız. Burada barınmamız için bize bir çadır vermeleri için bekliyorum. Çocuklarım soğuktan hastalanıyor” dedi. Şemse, kampın yönetim odasının önünde iki saatten fazla beklemesine rağmen yardım sağlayan uluslararası insani yardım kuruluşlarının gelmemesi nedeniyle çadır alamadı ve 15 ailenin bir arada yaşadığı 100 metrekarelik çadıra geri dönmek zorunda kaldı. Erkekler ve kadınların çadırlarda ayrı yerlerde uyuduklarını anlatan Şemse, içinde bulundukları şartları şu ifadelerle anlattı; “Bir aydır hiçbirimiz banyo yapamadık. Üzerimizde hala bir ay önce evden kaçarken giydiğimiz elbiseler var. Burası mecburen yeni evimiz haline geldi. Çocuklarımı, hastalık ve açlık halinde görmektense ölmeyi dilerdim.” Şemse’nin yanında oturan Gazele (31) ise elindeki mortadella, ekmek, fasulye ve nohut içeren yemek kutusunu göstererek, yardımların eksikliğinden şikayet etti. Gazele, “Evden pijamalarımızla kaçtık. Neredeyse bir aydır burada bekliyoruz. Trajedimizi artıran şey ise yardım kuruluşlarının yokluğu” dedi. Türk ordusu ve ona yakın Suriyeli muhalif gruplar, geçtiğimiz Ekim ayında başlatılan Barış Pınarı Harekatı kapsamında Haseke’deki Rasulayn ve Rakka’daki Tel Abyad ile Türkiye sınırını çevreleyen 120 kilometrelik bir sınır şeridini kontrol altına aldı. Söz konusu harekat nedeniyle 300 binden fazla Suriyeli bölgeden komşu şehirlere kaçmak zorunda kaldı ve bunların içinden yaklaşık 4 bin kişi ise Vaşukan Kampı’na sığındı. Vaşukani Kampı Müdürü Salva Salih, kampta yeni kurulan 150 çadırla birlikte sayısı bini bulan çadırlarda toplamda 5 bin kişinin yaşadığını dile getirdi. Topraklarından kaçarak her gün kampa onlarca kişinin geldiğini söyleyen Salih, yeni gelenlerin üç büyük çadırda kaldığını ve 15 gün sonra kendilerine ayrı çadırlar verildiğini söyledi. Kışın bastırması ve soğukların artmasıyla salgın hastalıkların yayılması konusunda uyaran müdür, “Yerlerinden edilmiş insanların sayısı arttıkça ısıtma cihazları, yakıt, temel malzemeler, battaniyeler ve tıbbi yardımlara olan ihtiyacımız da artıyor” şeklinde konuştu. Kamp sakinleri ise Birleşmiş Milletlerin (BM) desteğinin yokluğu ve çoğu uluslararası insani yardım örgütünün bölgeden çıkması nedeniyle insani durumun zorlaştığını söyleyerek, elektrik kesintileri ve ısıtma yakıtı eksikliğiyle sıkıntılı günler geçirdiklerine dikkat çekti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin buraya destekleri çok sınırlı kalıyor. Kampta yer alan Kürt Kızılayı’na bağlı saha hastanesinde gönüllü çalışan hemşire Lauren Ziyade, kamp sakinlerinin hızla artması nedeniyle özellikle acil servislerde kriz yaşandığını belirterek, “Çatışmalar sırasında veya kampa geliş yolunda birçok insan yaralandı ve hala tedavi olmayı bekliyorlar” ifadelerini kullandı. Kışın sert soğuğundan koruyamayan 20 metrekarelik küçük çadırında oturan yaşlı bir kadın, “Bu hayattan geriye hiçbir şeyim kalmadı. Otuz yıl boyunca inşa ettiğim evim bir füze ile gitti” dedi. Tel Temir kırsalındaki el-Tavila köyünden kaçarak kampa sığınan Hamid (80) ise sahip olduğu her şeyin yağma edildiğini söyleyerek, “Keşke ölmüş olsaydım da bu hırsızlıkları duymasaydım. Hayatımız yok oldu ve akibetimiz de bilinmiyor” diyerek çaresizliklerini anlattı.

مشاركة :