Cezayir Cumhurbaşkanı ile kuaförlerin parlamentosu arasındaki soğuk savaş

  • 1/8/2020
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

Atıf Katadre Cezayir parlamentosu üyeleri, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un çevresinden ve halk hareketindeki siyasi muhaliflerinden birçok kesimin ‘yasa dışı’ olarak nitelendirdiği oluşumun akıbeti hususunda gelen hatırlatmalar karşısında ‘sessizlik’ politikasını tercih ediyor. Cumhurbaşkanı, parlamentonun ve yerel konseylerin fesih belgesi aracılığıyla halk yürüyüşünün sert taraflarını memnun etmeye çalışırken anayasa değişikliğini denetlemek de dahil mevcut düzenlemelerle bu organa da çeşitli güvenceler sağlamış durumda. Cumhurbaşkanı Tebbun’a yakın gözlemciler, anayasa değişikliği çalıştayının gelecek üç ay içerisinde biteceği kanaatinde. Anayasa çalıştayını tamamlamak, doğrudan seçim yasasına geçiş ve nihayetinde 2017 mevzuatında seçilmiş konseylerin feshi anlamına geliyor. Mevcut dönemde parlamento, çoğu Cezayirli tarafından ‘en kötüsü’ olarak nitelendiriliyor. Söz konusu parlamento, ‘meşruiyeti belirsiz’ olan yasama seçimlerinin bir ürünü olarak oluşturulurken yolsuzlukla kazanılan para ve siyasetin en büyük ürünü olarak nitelendiriliyor. Bu çerçevede alay konusuna dönüşen parlamento için, kadın oluşumların varlığı nedeniyle kuaförlerin parlamentosu lakabı kullanılıyor. Bu nitelemeyle ise çok sayıda kadın unsurun, yüzde 30’u parti listesinden ve bağımsız kadınlara dayanan ‘kotalara’ bağlı milletvekilleri düzeyine yükselmiş olması kastediliyor.Başlangıç noktası Cumhurbaşkanı Tebbun, 5 Ocak Pazar günü düzenlenen Bakanlar Kurulu’nun ilk toplantısında “yeni cumhuriyetin inşasının temel taşı sayılan, anayasada derin bir değişikliğe giderek hükümet sistemini gözden geçirme” niyetini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan bildiriye göre Tebbun, “seçimlerle ilgili olarak organik bir yasa gibi bazı önemli yasal metinlerde değişiklik yapmayı, para ve siyaseti birbirinden ayırmayı ve kötü yönetimle mücadele etmeyi” amaçlıyor. Tebbun, Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında, “yeni cumhuriyet’, ‘yargının bağımsızlığı’, ‘herkes için toplumsal ve politik ilerleme fırsatları sunan gerçek anlamda katılımcı bir demokrasinin teşvik edilmesini garanti eden bir hukuk devleti’ başlıklarını ele aldı. Tebbun’un açıklaması, cumhurbaşkanı olması sonrasında ilk hükümette seçtiği 39 bakanın önündeki konuşmasından daha iyi değildi. Cumhurbaşkanı Tebbun, başta parlamento olmak üzere seçilmiş konseylerde kendisini destekleyecek bir siyasi parti kurma niyeti taşımadığını belirtmesine rağmen aynı siyasi yönelimi benimseyen yeni müttefikler bulma arayışına geçti. Tebbun’un parlamentodaki iki bölümü, Halk Meclisi ve Ulusal Meclis’i feshetme arzusunun anayasanın yakın bir zamanda değiştirilmesi sürecinde parlamentonun içinden ‘direnişe’ ve iktidar dengesine dayalı olarak Cumhurbaşkanının nihai kararı almasına yol açması bekleniyor.Parlamento yemi Parlamento, halk hareketindeki ‘sert taraf’ ile olası müzakerelerde mevcut cumhurbaşkanı için tercih edilen ‘yem’ olarak ortaya çıkıyor. Bu söz konusu tarafın ilk tavrı, “prensip olarak diyalog fikrini kabul etmek ve anayasa değişikliği dosyasındaki ilk adımı atmak” çerçevesinde gelişti. Söz konusu durum ise yapılacak değişikliklerdeki en önemli noktaların, parlamentoya katılmayan siyasi bir sınıfa danışarak ele alınabileceği anlamına geliyor. Aynı şekilde parlamentonun kendisini feshetmesi de yeni siyasi güçlerin yükselişi sayılacak. Milletvekili ve ‘Adalet ve Kalkınma Cephesi’ lideri Lahdar bin Halaf, iki İslamcı parti, Ulusal Bina Hareketi ve Nahda Hareketi ile katıldığı mevcut parlamentonun akıbeti hakkında açıklamada bulunurken, ‘çete tarafından seçimlerde sahtekarlık yapılmasının ardından’ 2017 yasama seçimlerinin sonuçlarının ilanıyla birlikte partisinin bu parlamentonun kapatılmasını istediğine dikkat çekti.Bin Halaf, “Bu nedenle feih hususunda her tavra önem veriyoruz” dedi. Halaf açıklamasını şöyle sürdürdü; “Kirli parayı, siyasi uygulamalardan ve pozisyon satın almaktan uzak tutmak amacıyla özellikle de yasama ve yerel seçimlerle ilgili maddeler başta olmak üzere seçim yasası tamamen gözden geçirildi. Seçim yasası, Eylül 2019’da değiştirildi. Organik yasa, yeniden düzenlenmesi için tam bir yıl geçmesini gerektiriyor ve dolayısıyla bir sonraki değişikliğin Eylül 2020’de yapılacağı belirtiliyor. Bu yetki yasası, seçimleri organize etmek ve bağımsızlıkları için tüm pozisyonları yeniden gözden geçirmek üzere değiştirilmelidir. İç komitelere, Adalet Bakanlığı’na bağlı hakimler başkanlık ederken konsolosluk başkanı da yabancı komitelere başkanlık ediyor. Yasama ve yerel seçimlere adaylık şartlarını tanımlamak ve kontrol etmek amacıyla anayasada değişiklik yapıldıktan hemen sonra parti yasaları gözden geçirilmelidir.”Partiler İçişleri Bakanlığı halk hareketi döneminde akredite dosyalarını koruyan 10 parti arasından yalnızca Halkın Sesi partisine akredite verdi. Durum, eski cumhurbaşkanlığı koalisyonu partilerinin olumsuz imajını örten yeni partizan güçler ortaya koyma girişimiydi. Süreç, son beş ay içinde önemli ölçüde kesintiye uğradı. Geriye kalan dokuz partinin yetkililerine ise akrediteleri kabul edilsin ya da edilmesin bu hususta herhangi bir belge teslim edilmedi.

مشاركة :