Velid Şukayr Lübnan, yeni hükümeti kurma sürecinde ‘siyasi otoritede nüfuz ve Bakanlar Kurulu içerisinde çoğunluk kontrolü çatışması’ dolayısıyla bir ‘koma’ haline giriyor. Ekonomik, finansal ve nakdi çıkmazların yanı sıra siyasi anlaşmazlıkların onarımı sürecinin ertelenmesi ve vatandaşların yaşamsal standartlarını düzeltmek üzere gerekli olan çözümlerin çöküşü de bu süreci daha da karmaşıklaştıran sebeplerden biri. Son iki gün içerisinde Hasan Diyab başkanlığındaki yeni hükümeti onaylama sürecinde çok sayıda ciddi zorluk meydana geldi. 60 yaşındaki Diyab, 128 parlamenterden 69’unun desteğini aldıktan sonra 19 Aralık 2019 tarihinde bu pozisyona atanmış bir teknokrat. Kendisi, Hizbullah, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve damadı Cibran Basil başkanlığındaki Özgür Yurtsever Hareketi içeren 8 Mart bloğunun desteğini aldı. Çok yönlü anlaşmazlıklarZeminde hükümet oluşumunu engelleyen üç tür anlaşmazlık ortaya çıktı: İlk olarak Diyab, baştan beri bir teknokratlar hükümeti için çalıştığını tekrar ederken, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ise tekno-politik bir hükümet çağrısında bulundu. Son üç gündür Berri, İranlı Komutan Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından bölgedeki gelişmelerin, partilerin temsil ettiği ilkeleri savunmak üzere bunu zorunlu kıldığını, çünkü aralarında ekonominin korunmasına katkıda bulunmak üzere görevlendirilecek uzmanların var olduğunu ifade ediyor. Uzmanlardan oluşması ve iktidardaki siyasi sınıfın uzak tutulması hususlarında ısrar eden halk hareketini temsil edecek önerilerini de tekrarlayan Berri, “Tekno-politik hükümete ihtiyaç duyulduğu yönündeki görüşümden rahatsızlık duyarlarsa, hükümetlerini istedikleri gibi kursunlar. Ama ben o hükümete katılmayacağım” diyecek kadar ileriye gitti. Bu ifadeler, hükümetin örtüsünü çekmek olarak nitelendirildi. İkinci olarak ise Diyab’ın hafta sonu Cumhurbaşkanı Avn’a 18 bakanı sunduğu hükümet şekli hakkında bazı anlaşmazlıklar yaşandı. Bu şekil, temsili genişletmek üzere 24 veya 30 bakan talebi nedeniyle onaylanmadı. Ancak üçüncü olarak ise Berri, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendi konumunun Cumhurbaşkanı Avn’ın konumuyla farklı olduğunu belirtmesi sonrasında bir anlaşmazlık daha yaşandı. Öyle ki Avn, teknokratlar hükümetini desteklediğini belirttikten sonra bölgedeki gelişmeleri bahane göstererek politik bir hükümete geri dönülmesi önerisinde bulundu. Tekno- politik bir hükümette ısrar eden Berri, Avn’ın daha sonra ise teknokratlar hükümeti çağrısı yaptığını söyledi. Temsilciler Meclisi Başkanı, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu hükümeti Başbakan Hariri için onaylamadıysam, Hasan Diyab için de onaylamayacağım” dedi. Halk protestolarının ardından istifa eden Saad Hariri, üçüncü başbakanlık dönemi için bir teknokratlar hükümetine bağlı olduğunu açıklamıştı.Tepenin arkası ve görevli başbakanın bildirisi Hükümeti kurmakla görevli Diyab, son üç haftadır uzman adaylar aramakla meşgul olduğu bahanesiyle sığındığı sessizliğe rağmen, geçen cuma gecesi Berri ve Avn’a birlikte yanıt verdiği bir bildiri yayınladı. Hasan Diyab, partizan olmayan uzmanlardan ve 18 bakandan oluşacak şekilde ‘tüm taraflarla anlaşmaya’ bağlı olduğunu açıkladı. Diyab, bildiride “Ne kadar çok baskı yapılırsa yapılsın, kanaatimi değiştirmeyeceğim ve korkutmalara boyun eğmeyeceğim. Hükümetimin, bir asa olarak kırılmasına izin vermeyeceğim” ifadelerini kullanırken, temaslarını sürdürdüğüne de dikkati çekti. Cumhurbaşkanlığı Devlet Bakanı olan Selim Cerisati de “Cumhurbaşkanının hükümetin kurulmasına dair görüşü ve kararı, hükümeti kurma ve sorumluyu görevlendirme sürecinde bir oy sandığı değildir” dedi. Bir kaynak, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Hükümeti kurma sürecindeki temel sapmaları gizlemeyi amaçlayan bazı hususlarda yalan bilgiler var. Hükümetin yapısı ve içerisindeki anlaşmazlıklar hakkındaki konuşmalar, tepenin ardında devam eden asıl çatışmaları gizliyor” ifadelerini kullandı.Hizbullah’ın sessizliği Şarkul Avsatın aktardığı habere göre bir parlamento kaynağı, diğer taraflar gibi hükümetin bir an önce kurulmasını belirtmesine rağmen, Hizbullah’ın süreci geciktiren koşullara dair takındığı sessizliğe değindi. Ekonomik ve finansal kriz göz önüne alındığında hükümetin ertelenmesi, uluslararası toplum tarafından ‘sorumsuz’ bir eylem olarak nitelendiriliyor. Bu çerçevede sorunun cevabı hakkında, Hizbullah’ın, ‘hükümetin kurulması sürecinde deneyimli müttefiki Berri tarafından ortaya koyulan manevralardan, Hizbullah’ın bölgesel durumla meşgul olduğu ve Şii ikilinin içsel koşullarla başa çıkmada bir bocalama yaşadığı söylentilerinden’ uzak durmayı tercih ettiği belirtilebilir. Aynı şekilde bu hususta tavrın, Hizbullah’ın, ikinci müttefiki Cumhurbaşkanı Avn ile anlaşmazlığa girmek istemeyişinden kaynaklandığı da söylenebilir.Cibran Basil Üst düzey bir kaynak, Berri’nin, geçen haftaki tavrının ardında şu endişelerin yattığını belirtti:Diyab, 18 bakandan oluşan hükümette 9 Hristiyan bakanla ezici bir Hristiyan payı elde etmeye çalışan Bakan Basil ile dayanışma içerisinde hükümeti oluşturuyor. 7 bakanlığın kendi payına ve 2 bakanlığın da Suleyman Franjiye başkanlığındaki Marada Hareketi payına olmasını isteyen Basil, özellikle de enerji, dış ilişkiler, ekonomi ve çevre gibi bakanlıkları kendi payına almayı talep ediyor. Her ne kadar Özgür Yurtsever Hareket, hükümete katılmayacağını ileri sürerek bu iddiayı reddetse de Diyab, kendisine bağlı teknokrat bakanları hükümete çağırarak, Cumhurbaşkanı Avn’ın da desteğiyle bu isimler hususunda ısrarını sürdürüyor.Bazı çevrelere göre Diyab, hükümeti kurma sürecinde Berri ile yaşanan anlaşmazlıklar hususunda bir milletvekiline (eski bir istihbarat memuru) danışıyor. Milletvekilinin, başkalarının hesabına bu süreçte rol oynamak için perde arkasından Diyab’ın yönetimine katılmak istediği belirtildi.Diyab, bakanlıkları oluşturma hususunda diğer taraflarla olduğu düzeyle Berri’ye danışmıyor. Bu süreçte Temsilciler Meclisi Başkanı isim önerisinde bulunurken, Hasan Diyab, Şii bakanların isimlerini de kendisi önermeye çalışıyor.Temsilciler Meclisi Başkanı, hükümeti kurmakla görevlendirilmesine karşı bazı bölgelerde gösterilerin devam etmesi dolayısıyla ve Diyab’ın pozisyonları belirlemek üzere Sünni kapsamını ele alamaması neticesinde hükümet şeklini desteklemekte tereddüt yaşıyor. Emel Hareketi Başkanı olarak Berri, özellikle de mevcut bölgesel koşullarda Sünni- Şii anlaşmazlığının yeniden alevlenmesinden kaçınmak istiyor. Franjiye Tüm bunların yanı sıra (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Başkanı ve eski Milletvekili Suleyman Franjiye, talebi üzerine Diyab’ın, kendilerine Ulusal Parlamento Bloğu ve hükümet payından 2 bakanlık sağladığını ifade etti. Bloktan bir milletvekili, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Franjiye, geçen pazartesi günü Diyab ile bir araya geldi. Akademisyen kadınlara temsil hakkı verilmesini destekledikten sonra kendi talebini dile getirdi” dedi. Talep edilen ikinci bakanlık payına dikkati çeken milletvekili, “Franjiye’nin tavrı, müttefiki Berri ve Hizbullah ile istişareleri sonrasında geldi” dedi.
مشاركة :