ABD, İsraili Rusyaya yaranmaya çalışmakla suçluyor

  • 1/24/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İsrail sağından kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Binyamin Netanyahu hükümetinin Polonya ile iki senedir büyümekte olan yükselişe şahit olan ilişkileri konusunda öfkelendiğini açıkladı. Kaynaklara göre, ABD’liler İsrail’in Rusya’ya yaranma yönünde ikiyüzlü bir politika yönettiği düşüncesinde. Beyaz Saray’ın öfkesi, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Dışişleri Bakanı’nın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putini ağırladığı sırada yaptıkları açıklamaların ardından yükselişe geçti. Zirâ ikili, 2. Dünya Savaşı hakkında Polonya anlatılarına ters düşen Rus anlatılarını benimseme yaklaşımlarını sürdürdü.Söz konusu İsrailli sağcı kaynaklar, açıklamalarında şu ifadeyi kullandı: “Washington, İsrail’in ortak dost ve müttefiklerine karşı yaklaşımlarını anlamıyor. Zira Andrzej Duda iktidarı altındaki ve Mateusz Morawiecki başbakanlığındaki Polonya, Avrupa Birliği merkezi Brüksel’dense İsrail ve ABD’ye daha yakın.” İki yıl önce Netanyahu’nun yardımcıları tarafından kurulan sağcı MEDA Enstitüsü, yayınladığı analizinde İsrail hükümetini Polonya liderliği hakkındaki provokasyonları durdurup ilişkileri düzeltmek için bir formül bulmaya çağırdı. Söz konusu yazıda, “Trump ve İsrail ile aynı yönde olan Polonya liderliğine düşman muamelesi yapılamaz” ifadeleri kullanıldı. İki yıl önce Polonya parlamentosunun, Holokost’tan kurtulan ancak Polonya vatandaşı olmayan Yahudilere 2. Dünya Savaşı sırasında el konulan malları için tazminat ödenmesini yasaklayan bir yasa çıkarmasıyla İsrail-Polonya ilişkileri siyasi bir krize girmişti. Polonya hükümetinin 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerle işbirliği içinde olduğu suçlanmasını yasaklayan başka bir yasanın çıkarılmasıyla bu kriz daha da kötüleşmişti. Tel Aviv’deki Polonya Büyükelçisi’ne resmi bir nota gönderen İsrail Dışişleri Bakanlığı ise Yahudilerin kaderinin diğer hiçbir toplulukla eşit olmasına izin verilmeyeceğini vurgulamıştı. Daha sonra göreve yeni gelen Büyükelçi Marek Magierowski, Tel Avivdeki büyükelçiliğin yakınlarında saldırıya uğramıştı. Polonya, olayın ardından kınama oturumu için İsrail Büyükelçisi’ni çağırmış; saldırıyı kınayan Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ise bunun “şiddetli bir ırkçı saldırı” olduğunu ifade etmişti. Geçtiğimiz Haziran ayında, Polonyanın Holokost sırasında aslında Nazi ortağı olduğunu öne süren o zamanın İsrail Ulaştırma Bakanı Israel Katz, eski İsrail Başbakanı İzak Şamir’in “Polonya insanının annesinden emdiği şey, Yahudi karşıtı ırkçılık ve nefrettir” sözlerini yinelemişti. ABD ise iki taraf arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için her seferinde müdahalede bulundu. Krizin son yükselişi ise Polonya Cumhurbaşkanı Duda’nin İsrail’in düzenlediği Dünya Holokost Forumu’na ve Polonyadaki Nazi imha kampı Auschwitz-Birkenau’nun kurtuluşunun 75. yıldönümü etkinliklerine katılmama kararıyla gerçekleşti. Duda’nın bu hareketinin sebebi ise adının bu etkinliklerde konuşma yapacak kişiler arasında olmamasıydı. İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Dudaya Cumhurbaşkanlığı makamında konuşma yapacak tek kişi olmasını teklif etti, Duda ise bu teklifi reddetti. Dün Rusya Devlet Başkanı Putin’i ağırlayan İsrail Dışişleri Bakanı Katz, “Auschwitzi ve tüm Avrupayı Nazizmden asıl kurtaranın kim olduğu hakkındaki tartışmaların bilincindeyiz. Tarihsel gerçeği de biliyoruz” ifadelerini kullandı. Polonya’yı iğneleyici olduğu düşünülen bu sözler, Başkan Putin’e yaranmak için yapılan ikiyüzlülüğün ibaresi olarak görüldü. Zirâ Rusya, tüm Avrupayı Nazizm’den kurtardığını söylerken Polonya ise Stalin liderliğindeki Sovyetler Birliği’nin Nazi işgalini diktatör ve baskıcı Rus işgaliyle değiştirdiğini iddia ediyor. Putin ve Netanyahu, dün, 2. Dünya Savaşı’ndaki Leningrad (St. Petersburg) Kuşatması sırasında öldürülen kahramanlar ve vatandaşlar adına dikilen anıtın açılışını gerçekleştirdi.Netanyahu, açılıştaki konuşmasında şu ifadelerde bulundu: “Cesareti simgeleyerek tüm insanlara hitap eden bu anıt; vatan sevgisi, mutlak fedakarlık, kelimelere dökülemeyen kararlılık, sağlam mücadele ve zafer kelimeleriyle Rusça, İbranice ve evrensel dili konuşuyor. Sayın Başkan Putin’in davetiyle bir buçuk yıl önce 9 Mayıs’ta Moskova’daki Kızıl Meydan’da düzenlenen oldukça etkileyici törene katılmıştım. Halkları uğruna ve tüm insanlık için ciddi fedakarlıklarda bulunan ve içlerinde çok sayıda Yahudi olan Kızıl Ordu savaşçıları anısı onuruna askeri selam gönderiyorum.”

مشاركة :