Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Sorumlusu Josep Borrell’in göreve gelmesinin üzerinden henüz iki ay geçti. Borell, bugün Tahran’ı ilk kez ziyaret edecek ve Temmuz 2015te imzalanan nükleer anlaşma çerçevesinde yaşanan gerginliği yatıştırmak amacıyla üst düzey İranlı yetkililerle bir araya gelecek. Borell’in ziyaretinin bir diğer amacı da İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurt dışı kolu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından ABD ve İran’ın savaşın eşiğine gelmeleriyle Ortadoğu’da yükselen tansiyonu düşürmek. AB’den yapılan açıklamaya göre Borrell, AB ülkelerinin dışişleri bakanları tarafından kendisine verilen ‘gerginliği azaltma ve mevcut krize siyasi çözümler bulmak için bölgedeki ortaklarla diplomatik bir diyalog kurma’ yetkisine sahip. Borrell, bugün ve yarın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile bir araya gelecek. AFP’nin haberine göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi yaptığı açıklamada, aralık ayı başlarında göreve gelen Borrell’in pazartesi günü ilk kez Tahran’ı ziyaret edeceğini söyledi. Musevi ayrıca Borrell’in Dışişleri Bakanı (Muhammed Cevad Zarif) ve diğer üst düzey yetkililerle bir araya gelmesinin beklendiğini de belirtti. Görüşme, Tahranın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmaya yönelik beşinci adımını atmasından bir ay sonra gerçekleşiyor. Tahran anlaşmadaki taahhütlerini azaltma çerçevesinde 3,67 olarak belirlenen zenginleştirilmiş uranyum üretimi sınırını ve 300 kilogram olarak belirlenen zenginleştirilmiş uranyum stok sınırını aştı. İran, beşinci ve son adımda ise santrifüj sayısı da dahil olmak üzere tüm uranyum zenginleştirme kısıtlamalarının üzerine çıktı. Almanya, Fransa ve İngiltere, ocak ayı ortalarında İranın nükleer anlaşmayı ihlal etmesine yanıt olarak ‘İhtilaf Çözme Mekanizması’nı etkinleştirdi. Bununla birlikte AB’nin nükleer anlaşmanın garantörü olması nedeniyle Borrellin İhtilaf Çözme Mekanizması’nda resmi bir rolü bulunuyor. Borrellin Tahran’ı nükleer anlaşmanın tarafları arasında İran ile üç Avrupa ülkesinin yaşadığı anlaşmazlıkları tartışmak üzere Viyana’da yapılacak toplantıya davet etmesi bekleniyor. Tahranı ziyaret etmeden yaklaşık 9 gün önce Avrupa üçlüsüyle bir araya gelen Borrell görüşmenin ardından İhtilaf Çözme Mekanizması’nın aktive edilmesiyle çökmenin eşiğine gelen nükleer anlaşmayı kurtarmak için daha fazla zaman kazanmak amacıyla toplantı çağrısında bulundu. Borrell söz konusu dönemde yaptığı açıklamada, “Tüm taraflar, herkesin çıkarına olan anlaşmayı koruma konusundaki kararlılıklarını yeniden teyit ettiler” ifadelerini kullandı. Avrupalılar, İhtilaf Çözme Mekanizması’nın faaliyete geçirilmesinin ardından, İran’ı 2015 yılında imzalanan ve nükleer faaliyetlerini azaltması karşılığında kendisine uygulanan yaptırımların kaldırılmasını sağlayan nükleer anlaşmaya yeniden tam olarak uymaya çağırdılar. Ancak AFP’nin bir haberinde diplomatik çevrelerin İranınABD yaptırımlarının sona ermesi veya Avrupanın söz konusu yaptırımların ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için önlemler alması gibi büyük tavizler verilmeden bunu kabul etmesinin muhtemel olmadığı yönündeki görüşler aktarıldı. İhtilaf Çözüme Mekanizması çerçevesinde üst düzey yetkililerin sorunun dışişleri bakanları düzeyine taşınıp taşınmayacağına karar vermeden önce bir çözüm bulmak amacıyla şikayet mekanizmasını etkinleştirmeleri için 15 günleri var. Ancak Borrellin adımları, anlaşmanın siyasi çöküşünden ziyade teknik şikayetleri çözmek için tasarlanan bu ilk takvimin uzamasını sağladı.İran Dışişleri Bakanı Zarif geçen hafta AB’nin İhtilaf Çözme Mekanizması’nı faaliyete geçirme adımını ‘Avrupa ırkçılığının bir kanıtı’ olarak niteledi. Zarif Tahran’da yaptığı bir konuşmada şunları söyledi: “Uluslararası hukuktan sadece mavi gözlerin faydalanabileceği şeklinde bir yanılgı var. İran, ABD ve Avrupanın tekrar eden ihlalleri karşısında Avrupalı yetkililere birkaç kez yazılı ikazda bulunmasına rağmen nükleer anlaşmanın 36’ıncı maddesini (İhtilaf Çözüm Mekanizması) faaliyete geçirme hakkına sahip değildi. Böyle bir ırkçılığı kabul etmiyoruz.” İran da Avrupalıları ABD yaptırımlarını atlatması için hiçbir şey yapmadıkları gerekçesiyle nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçluyor. İranlı yetkililer yaptırımların kaldırılması ve verim alınması halinde nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tam olarak yeniden uygulamaya hazır olduklarını ve şuana kadar atılan tüm adımların geri alınabilir olduğunu söylüyorlar. İran, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma konusunda attığı 5 adımı anlaşmanın 36’ıncı maddesine dayandırdı. Fakat daha önce şikayet veya ihtilaf çözme mekanizmasının etkinleştirilmesi talebinde bulunmadı. İranın, anlaşmazlıkların çözülememesi halinde dosyanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) gönderilmesine yol açabilecek mekanizmaların aktive edilmesinden kaçındığı ise bir gerçek. İran Cumhurbaşkanı Ruhani geçtiğimiz mayıs ayında İran dosyasının BMGK’ya gönderilmemesi konusunda uyarmıştı. Ancak Berlin, Paris ve Londra dosyayı BMGK’ya gönderme gibi bir amaçları olmadığını vurguladılar. Tahran uzun bir süre nükleer dosyayı BMGK’ya göndermenin ‘Viyana Anlaşması’nın son nefesini vermesi’ anlamına geleceği konusunda uyarılarda bulundu. Borrell’in Tahran ziyareti, ABD’nin ocak ayı başlarında DMO’nun önde gelen komutanlarından Kasım Süleymani’yi Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlediği hava saldırısıyla öldürmesi ve akabinde bölgede tansiyonun hızla yükselmesi sonrası Avrupalı bir yetkilinin İran’a yaptığı ilk ziyaret olacak. Fransa ve İngiltere geçen ay İran’ın balistik füze programı ve bölgesel rolüne ilişkin kısıtlamalar barındıracak yeni bir anlaşmaya açık olduklarının sinyallerini verdiler. Borrellin Tahranı ziyaretinden günler önce, ABD yönetimi ve İsviçre hükümeti aralarında ABD yaptırımları nedeniyle ulaşılamayan gıda ve ilaçların bulunduğu insani yardımın İrana gönderilmesi için bir kanalın etkinleştirildiğini duyurdular. İran dosyası, Borrell ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın geçtiğimiz günlerde Berlin’de gerçekleştirdikleri görüşmenin ana gündem maddelerinden biriydi. Reuters’ın dün yayınladığı AB açıklamasına göre Borrell’in ziyareti AB’nin nükleer anlaşmayı koruma çabalarına bağlı olduğuna dair güçlü bir mesaj göndermek için de bir fırsat olacak.
مشاركة :