Irak’ta 16 yıldan bu yana kota sistemine veya bazı politikacıların deyimiyle ‘uzlaşmacı demokrasiye’ alışan siyasi partiler, hükümeti kurma görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi’nin birçok davranışını beğenmemesine rağmen müstakbel başbakan hükümet kabinesini bu doğrultuda oluşturmakta ısrarlı görünüyor. Bina Koalisyonu Milletvekili Hüseyin Arab, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Allavi, siyasi partilerle istişare toplantılarına devam ediyor. Tüm taraflara kota sistemiyle ilgili dayatmaları ve ön şartları kabul etmeyeceğini bildirmesine rağmen halen bu hususta bazı şartlarla karşı karşıya. Sadece bir hükümet istifa etti ve yerine yeni bir hükümet gelecek diye kota sisteminden vazgeçilmesi zor görünüyor” diye konuştu. Allavi, bir tarafta parlamentoya giriş anahtarını elinde tutan siyasi partilerin mayın tarlası içinde yürümeye çalışırken, diğer taraftan protesto meydanlarının onayını almaya gayret gösteriyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Beyarık El-Hayr Partisi’nin lideri Muhammed el-Halidi, “Siyasi partiler hem kendi destekçileri hem de sokak karşısında zor durumdalar. Çünkü partililer bile kendi partisinde değişiklik yapılmasını talep ediyor. Milletvekillerinin büyük çoğunluğunun farklı bağlantıları ve yönelimlerine olan güçlü inançları sebebiyle tabii ki Allavi’nin görevi kolay değil. Bu siyasi tıkanıklıktan çıkılması gerekiyor. Bu da bağımsız bir hükümet olmadığı müddetçe gerçekleşmez” ifadelerini kullandı. Halidi, parlamentoda halihazırda Allavi’ye veya onun başbakanlık koltuğuna aday gösterilme biçimine karşı tepki gösteren vekillerin olduğu bir ortamda kabinesi için güvenoyu alabilme şansının olup olmadığı sorusuna, “Allavi’nin kota sistemine başvurmadan oluşturacağı kabinenin parlamentoda büyük çoğunlukla kabul edileceğine güvenimiz tam. Zaten kendisi de kota sistemine tamamen karşı. Ancak yine de bileşenler arasındaki dengeyi gözetecektir. Bu durum Irak gibi çoğulcu yapıya sahip ülkelerde normal bir durum” diye yanıt verdi. Halidi, protesto meydanlarının Allavi’ye onay vermemesiyle ilgili olarak, “Allavi, bu tür meselelere karşı uzun nefes politikası izliyor. Her gün protestoların temsilcileriyle oturuyor ve onlarla talepleri ve ülke siyasetinin genel durumu hakkında konuşuyor. Göstericiler arasında Allavi’nin bu tür meselelere yaklaşımda diğerlerinden farklı olduğu kanaati artık oluşmaya başladı” diye konuştu. Bina Koalisyonu Milletvekili Hüseyin Arab, Allavi’nin oluşturacağı kabinenin güvenoyu almasının ihtimal dahilinde olup olmadığı sorusuna, “Eğer gerçek anlamda kota sistemi ve hizipçilik olmazsa tüm işaretler bu hükümetin parlamentodan geçeceğini gösteriyor. Şii partiler Allavi’ye kuracağı hükümet noktasında kota sistemiyle ilgili herhangi bir şart sunmayacağını bildirdi. Tabi bu sadece geçiş hükümeti için geçerli” şeklinde cevap verdi. Arab, Kürt ve Sünni partilerin de benzer bir pozisyonu benimseme ihtimaline ilişkin, “Kürtler şimdiye kabul etme ile reddetme arasında gidip gelirken, bildiğim kadarıyla Sünni Araplar şartlı destek veriyor. Allavi’nin ‘dengeleri gözeteceğim’ ifadesi farklı görüş ve pozisyonlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ancak taraflar bundan az da olsa hasar alarak çıkma iradesi göstermeleri halinde bu çok da büyük bir engel oluşturmaz” ifadelerini kullandı. Güçler Birliği Koalisyonu Milletvekili Abdullah el-Harbit, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Sünni Arapların Allavi’nin adaylığı konusunda halen sokağın tepkisini anlamaya çalıştığını söyledi. Harbit, “Sünni partiler henüz Allavi ile görüşme gerçekleştirmedi. Ancak Allavi Güçler Birliği Koalisyonu lideri ve Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi ile bir araya geldi. Allavi, erken seçimlere kadar ‘iş görmekten’ öteye çok daha büyük roller üstlenecek bir hükümet kurmak istiyor. Fakat böyle geniş bir konu üzerine siyasi uzlaşı gerekiyor. Biz, Sünni partiler olarak Allavi’ye karşı hangi pozisyonda olacağımızı şimdiye kadar belirlemedik ve şunu çok açık söylüyorum: Sünniler bir kez daha kimsenin kurbanı olmayacak. Protestolar, yönetimdeki eski partilere karşı çıktı. Faturasını da en başta bu partilerin ödemesi gerekiyor. Kimsenin bir kez daha bağımsızlık bahanesi altında Sünnileri aptal yerine koymasına izin vermeyeceğiz. Ama onunla sonuna kadar iş birliği yapacağız ancak bu işbirliği kararlı ve sert bir biçimde olacak” diye konuştu. Irak’ta en büyük üçüncü bileşen olmalarına rağmen özellikle bakanlık ve özel mevkilerin verilmesi konusunda diğer bileşenlere kıyasla sürekli marjinalleştirilen Türkmenlerin yeni hükümet kabinesinde yer bulabileceği belirtiliyor. Irak Türkmen Cephesi lideri Erşat Salihi başkanlığındaki Türkmen heyet Allavi ile bir araya gelmişti. Şarku’l Avsat’a konuşan Salihi, “Allavi, biz Türkmenlere, hükümet kabinesinde ve bağımsız komisyonlarda yer verme sözü verdi” ifadelerini kullandı. Salihi, Türkmenlerin Allavi’yi destekleme konusunda aynı pozisyonu benimseyip benimsemeyeceği sorusuna, “Türkmenler ulusal sabiteler noktasında hemfikir. Çünkü Türkmenler, ne vatana aidiyet ilkesini ne de bir bileşen olarak haklarını pazarlık konusu yapmaz” diye yanıt verdi. Allavi’nin kuracağı kabinenin parlamentodan güvenoyu alamaması halinde sürecin nasıl işleyeceğini Şarku’l Avsat’a açıklayan Irak Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Emir el- Kinani, “Allavi hükümeti kurmada başarısız olursa o zaman anayasanın 76’ıncı maddesi devreye girer. Bu da aday belirleme hakkının sadece cumhurbaşkanına ait olacağı anlamına gelir” dedi.
مشاركة :