15 yıl önce bugün, başkent Beyrut’un merkezinde ülkedeki siyasi ve ekonomik sahnenin en önemli aktörlerinden biri olan Lübnan’ın eski Başbakanı Refik el-Hariri’yi hedef alan suikast gerçekleştirildi. Meydana gelen şiddetli patlamada, 12 kişi daha hayatını kaybetmiş ve en az 100 kişi yaralanmıştı. Bu olay, Taif Anlaşması ile sona eren ve 20 yıl süren iç savaşın ardından Lübnanı yeniden inşa etme projelerindeki önemli rolü ile tanınan Hariri suikastı üzerine şok ve üzüntülerini ifade etmek için Beyrut sokaklarına dökülen Lübnanlıları sarsmıştı. Şarkul Avsat’ın suikastın ertesi günü çıkan 15 Şubat 2005 tarihli sayısının manşetinde “Lübnan’ın kalbine darbe” ifadeleri yer aldı. Haberde ise patlamanın iç yüzü hakkındaki bilgilere yer verilmişti. ‘Hariri’nin ölümü kime yaradı?’ başlığı altında ise Lübnan’ın eski Başbakanı’nın arkadaşları ile kahve içerken geçirdiği son anlarının anlatıldığı haberlere yer verildi. Köşe yazısı bölümünde ise ‘Hayır’ başlıklı bir görüş yazısına yer verildi. Yazıda, “Çünkü dünyanın istikrarı için dua eden herkesle birlikteyiz. Çünkü ruhumuz ve yüreğimiz Lübnan’ın istikrarı ve şahısların itibarını yok etmek için bıçaklama, öldürme veya siyasi suikast dönemine dönmemesi için dua edenlerle. Çünkü biz her daim terörizme karşıyız. Arap dünyasının orman kanunlarının bir parçası olarak suikast ve her türlü kan dökülmesine karşı hayır diyoruz” ifadeleri kullanıldı.“Lübnan’ın kalbine darbe” Söz konusu baskının iç sayfalarında, siyasetten uzak bir aileden gelen ve kendi çabalarıyla başarıya ulaşan Refik Hariri hakkında uzun haberler bulunuyordu. Lübnan’daki Sünni liderliğinin başını çekti. Gücünü dengeyi yeniden inşa etmek için kullanıldı. Söz konusu sayfalarda patlamanın birkaç dakika öncesine dair haberler de yer alıyordu. Yayınlanan birçok haberde Arap hükümetlerinin tepkileri, kınamaları ve Hariri’nin ulusal rolüne dair haberlere yer verildi. Lübnanlılar sokaklara dökülerek Hariri’nin evinin önünde toplandı. Esed güçlerinin ülkeden çıkışı ve Reşit Kerami’nin istifasını talep etmişti. ‘Şarkul Avsat’ suçun köktendinci radikaller tarafından üstlenilmesinin ardından Lübnan güvenlik hizmetleri soruşturmaya başlamasının detaylarını da aktardı. Davanın Bakanlar Kurulu’ndan Yargıtay’a havale sevk edilmesi ile ilgili ayrıntılara da yer verdi. Yazarlarımızdan Sair Abbas, ‘Merhum Hariri, Lübnanlı Sünni Liderlik Çemberini Daraltıyor’ başlıklı makalesinde, “Başbakan Refik el-Hariri, ilk kez 1992 yılında hükümetin başına geçmesinden itibaren kısa bir süre içerisinde Lübnan’da ‘Sünni liderlik’ konusunda önemli bir fenomene dönüştü. Hariri ve dönemin Cumhurbaşkanı Emil Lahud arasındaki büyük anlaşmazlık ışığında bir halef seçilmesi önerildiğinde çember daralıyordu. Böylece sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen adaylar arasından Ömer Karami seçildi” ifadelerini kullandı. Listede Ömer Karami, Necip Mikati, Temmam Selam, Abdurrahim Mrad’ın isimleri bulunuyordu. Şarkul Avsat’ın 16 Şubat 2005 tarihli sayısında ana manşette, ‘Hariri suikastındaki misket bombası Suriye’ye isabet ediyor” ifadelerine yer verildi. Gazete, Washington istişare için Şam büyükelçisini geri çağırmaya karar vermesi üzerine Hariri suikastının şarapnel parçalarının Suriye’ye isabet ettiğini yazdı. Gazetenin iç sayfalarında suikast hakkında 3 varsayımda bulunuldu: Birinci varsayıma göre bir araba konvoyun içine sızarak intihar saldırısı gerçekleştirildi. İkinci hipoteze göre ise kablosuz gelişmiş bir ekipmanla Hariri’nin konvoyunun seyrine müdahale edildi. Üçüncü varsayıma göre ise basit bir teknik olan araba alarmlarına dayalı bir sistemle gerçekleştirildi. ‘Hariri suikastındaki misket bombası Suriye’ye isabet ediyor” İç sayfalarda ise Hariri ailesinin eski Başbakanı’n resmi cenaze törenini reddederek son yolculuğuna halka açık bir şekilde uğurlanacağına dair haberlere yer verildi. Ayrıca dönemin Lübnan İçişleri Bakanı Süleyman Franjiye’nin Harir suikastının bir intihar bombacısı tarafından gerçekleştirildiğini düşündüğünü söylediği ve uluslararası bir soruşturma yapılmasını reddettiği açıklamaları da gazetede yer aldı. Franjiye, ancak tarafsız uzmanlardan yardım alma fikrine de uzak olmadığını ifade etmişti. Gazetede Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) o dönemki Genel Sekreteri Kofi Annanın suikastın koşulları hakkında bir rapor talep ettiği bir habere de yer verildi. 17 Şubat 2005 tarihli sayıda ise Lübnanlıların uluslararası bir katılımla Başbakanlarına veda ettiği haberi ana manşette yer aldı. Cenaze töreninde gerçeği ortaya çıkarma çağrıları yapıldı. Şarkul Avsat’ta etkileyici iki fotoğrafa yer verildi. Bunlardan biri başını eşinin Lübnan bayrağına sarılı tabutuna yaslayan Nazik Hariri’nin fotoğrafı, diğeri ise defin töreninde halkı sükûnete çağıran büyük oğlu Baha Hariri’nin fotoğrafıydı. Aynı sayfada Washingtonun Suriyenin Lübnandan ‘derhal’ çekilmesi çağrısıyla ve Şam’ın Tahranla ittifaka girerek karşılık verdiği ile ilgili haberler yer alıyordu.
مشاركة :