Ahmed es-Suheyl Irak’ta siyasi partiler arasında yeni hükümeti kuracak aday arayışları sürüyor. Gözlemciler, Haşdi Şabi’nin geleceği ve siyasi partilerin yeni kabinedeki temsiliyeti meselesinin Şii partilerin başbakan adayı üzerinde uzlaşmasının önünde engel oluşturduğu görüşünde. Muhammed Tevfik Allavi’nin hükümeti kurma görevinden çekilmesi sonrasında Şii cephenin önde gelen partileri arasında ilişkileri düzeltmeye dönük çabalar, yeni aday üzerinde uzlaşıyı kolaylaştırmanın bir yolu olarak görülüyor. Nitekim Allavi’nin çekilme kararının ardından söz konusu partiler arasındaki ihtilaf konuları daha da artmıştı. Kulis bilgileri, önde gelen Şii partilerin başbakanlık koltuğu için 9 isim üzerinde durduğu yönünde. Ancak bu isimler şimdiye kadar açıklanmış değil. Ayrıca Sairun, Fetih, Kanun Devleti ve Nasr koalisyonları ile Ulusal Hikmet Hareketi gibi önde gelen Şii partilerin muhtemel adayları önce kendi aralarında oylayacakları, en fazla desteği alan ismi de aday olarak ilan edecekleri belirtiliyor.Liderler arasındaki anlaşmazlıklar Sadikun Grubu Ahmed el-Kinani, hükümetin kurulması noktasında yaşanan sorunların parti liderleri arasındaki şahsi anlaşmazlıklardan kaynaklandığını söyledi. Kinani, basına yaptığı açıklamada ihtilafları bir kenara bırakarak gelecek süreci yönetecek ismin seçilmesi çağrısında bulundu. Kinani açıklamasında şöyle devam ettiği: “Bu dönem, siyasi süreç için hayati önem arz ediyor. Birçok zorluğu da içinde barındırıyor. Olumlu herhangi bir çözüm, dış müdahaleleri uzaklaştıracak ve siyasi arenadaki karmaşayı giderecektir. Çoğu siyasi parti lideri kendi ruh hali doğrultusunda hareket ediyor. Bu, bizim menfaatimize değildir.” Anayasanın ihlali Fetih Koalisyonu Milletvekili Velid es-Sehlani, basına yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı, başbakanlık makamına siyasi partileri razı edecek bir aday seçmek için partilerle görüşmeler yapıyor. Cumhurbaşkanı’nın izlediği yol doğru değil ve anayasanın ihlali anlamına geliyor. Başbakan adayı en büyük parlamento grubu tarafından seçilmeli ve Cumhurbaşkanı’na sunulmalıdır. Bina Koalisyonu halen en büyük parlamento grubudur. Dolayısıyla başbakan adayını da Bina Koalisyonu seçmelidir.”Terör ve yolsuzluk dosyaları Siyasi analist Ahmed eş-Şerifi Independent Arabia’ya şu açıklamalarda bulundu: “Yeni hükümeti kurma yolunda gerçekleşmesi beklenen uzlaşmanın önündeki engellerden biri terör ve yolsuzluk dosyalarının bağımsız olarak açılması endişesidir. Elbette bu, siyasi partiler açısından tehlike anlamına geliyor. Yolsuzluk dosyaları sadece Irak içinde değil, dışında da belgelenmiş durumda. Siyasi partiler artık kendini yeniden canlandırmanın bir hayal olduğunun farkında. Bu aynı zamanda bölgesel ve uluslararası düzeyde de kabul görmeyecektir.” Şerifi, Haşdi Şabi’nin geleceği meselesinin yeni hükümetin kurulması yolundaki uzlaşmaların önünde engel olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi: “Haşdi Şabi’ye güvence sağlanması öncelikli şartlar arasında yer alıyor. Nitekim bu dosya İran’a bağlı. Iraklı yöneticilerin görüş ve beklentilerine değil. Allavi bu konuda güvence vermediği için hükümetini geçiremedi.”Makamların paylaşımı Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şammari, “Devlet makamlarının paylaşımı endişesi, yeni hükümetin kurulmasının önündeki en önemli engellerden biri” ifadelerini kullandı. Independent Arabia’ya konuşan Şammari açıklamasına şöyle devam etti: “Göstericilerin talepleri artık uzlaşmanın önünde engel teşkil etmiyor. Zira Şii siyasi partilerin büyük çoğunluğu Abdulmehdi hükümetinin kalmasından ve cinayetlerin devam etmesinden yana. Şii cephe içinde kabul edilebilir bir adayın çıkarılması, Mukteda es-Sadr, Nuri el-Maliki ve Hadi el-Amiri’nin onayından geçecek bir ismin önerilmesine bağlı. Maliki, siyaset arenasında ve parlamentoda yeniden ağırlık kazandı. Bu sebeple onun onayı gerekli.” Şammari, Haşdi Şabi geleceğinin ve ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması meselesinin yeni başbakanın seçilmesinin önünde engel oluşturacağı fikrine katılmadığını söyledi. Şammari, “Bu meseleler, erken seçimlerin ardından kurulacak hükümete devredildi” ifadelerini kullandı. Şammari, “Partiler, siyasi krizden çıkmak için bu kez hükümeti kurma meselesinin üstesinden gelmelidir. Abdulmehdi’nin yetkileri sınırlandırılmış günlük işleri yürütmekten sorumlu hükümetin başında kalmaya devam etmesi protesto kalabalıklarının yeniden artmasıyla sonuçlanabilir. Bu da partilerin sokakla çatışmasına yol açacaktır” açıklamasında bulundu.‘Kriz yönetimi hükümeti’ Siyaset Bilimi Profesörü İyad el-Anbar da Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada partilerin önündeki seçeneklere dikkat çekti: “Siyasi partilerin önünde iki yol var; ya krizi aşmak amacıyla dengeleri koruyacak, sokağı ikna edecek ve erken seçim taahhüdünde bulunacak bir aday üzerinde uzlaşma sağlayacaklar ya da siyasi partiler arası üstünlük kurma mücadelelerine sürüklenecekler. Tıpkı Allavi hükümetinin geçirilmesinde olduğu gibi.” Anbar, Haşdi Şabi’nin geleceğine ilişkin olarak, “Dengeler içinde Haşdi Şabi yasasını korumaya dönük çabalar var. Bu meseleyle ilgili gelecekte yapılacak tartışmalar siyasi değil, hukuki temelli olacak” dedi. Anbar açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yeni hükümetin kurulması amacıyla yapılan müzakerelerde erken seçim konusu dışında göstericilerin taleplerine değinilmiyor. Yeni hükümetin ‘kriz yönetimi hükümeti’ olmasını bekliyorum. Bu nedenle tek görevi erken seçimleri gerçekleştirmektir.”Aday gösterme silahı Araştırmacı ve akademisyen Basil Hüseyin, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yeni başbakan adayı üzerinde anlaşma sağlanmasının önünde bazı engeller bulunuyor. Bunların başında Süleymani ve Mühendis’in ölümü sonrasında Şii cephe içerisinde yaşanan anlaşmazlıklar geliyor. İran’ın içerde koronavirüs ve ekonomik ablukayla uğraşması muhtemelen Irak’ta destek verdiği gruplara daha az zaman ayırmasına neden oldu. Bu da söz konusu gruplar arasındaki ihtilafların gün yüzüne çıkmasına ve derinleşmesine yol açtı. Protesto hareketleri bu ihtilafların daha da büyümesinde rol oynadı. Siyasi partiler gelecekte atacakları adımlarla ilgili halen endişe duyuyor.” Hüseyin, Haşdi Şabi’nin müzakerelere etki etme ihtimali hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu: “Şimdiye kadar Haşdi Şabi konusu ciddi bir şekilde gündeme gelmedi. Çünkü Haşdi Şabi, aday göstermede silah görevi görüyor. Yeni başbakan adayının Haşdi Şabi’den bağımsız olarak ele alınması, örgütün siyasi, güvenlik ve askeri kararlar üzerindeki etkisini gösteriyor.”
مشاركة :