​ABD ve İran destekli silahlı gruplar arasındaki çatışmalar Irak topraklarına uzanabilir

  • 3/13/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

ABD, Irak’ın kuzeybatısında Amerikan askerlerine ev sahipliği yapan Taci Üssü’ne düzenlenen saldırıya misilleme olarak Haşdi Şabi’nin Suriye’nin Elbu Kemal bölgesindeki karargahlarını bombalamasına rağmen uzmanlar Haşdi Şabi’ye yönelik saldırıların Irak toprakları içinde devam edebileceğini belirtiyor. Taci Üssü’ne düzenlenen saldırıda 1’i İngiliz 2 ABD askeri ölürken, uluslararası koalisyona bağlı 10’un üzerinde asker yaralandı. ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği binasının hedef alındığı füzeli saldırılarda olduğu gibi bu saldırıyı da üstlenen olmadı. Taraflar arasında daha önce yaşanan çatışmalar 27 Aralık’ta Haşdi Şabi’nin Kerkük kentinde ABD askerlerinin bulunduğu K1 Askeri Üssü’ne düzenlediği roketli saldırıda 1 ABDli sözleşmeli müteahhit ölürken, 6 ABD askeri de yaralandı. ABD misilleme olarak Haşdi Şabi’nin ve Hizbullah Tugayları’nın (Ketaib Hizbullah) Irak ve Suriye’deki silah depolarını, komuta ve kontrol merkezlerini vurdu. Pentagon’un hava saldırıları sonucu en az 25 unsur ölürken, 55’ten fazla kişi de yaralandı. ABD’nin Hizbullah Tugayları’na yönelik saldırıları sonrası Haşdi Şabi destekçileri Irak’ın başkenti Bağdat’ta yüksek güvenlikli Yeşil Bölge’deki ABD Büyükelçiliği binasını bastı. Baskına gelen eylemcilerin arasında Haşdi Şabi komutanları da vardı. Eylemciler büyükelçilik yerleşkesini çevreleyen demir parmaklıklara Haşdi Şabi ve Hizbullah Tugayları bayrakları astı, duvarına spreyle “Halk adına kapatılmıştır” yazdı. 3 Ocak’ta İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı liderlerinden Ebu Mehdi el-Mühendis Bağdat Havalimanı yakınlarında ABD’nin füze saldırısında öldürüldü. Süleymani ve Mühendis’in ölümlerinin ardından açık bir şekilde misillemede bulunacağını bildiren İran, Irak’ta ABD askerlerinin konuşlu olduğu Ayn El-Esad üssüne balistik füzelerle saldırı düzenledi. Irak resmi makamları son olarak Taci Üssü’ne yapılan saldırıya tepki gösterdi. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, saldırıyı ‘terör eylemi’ olarak nitelerken, Başbakan Adil Abdulmehdi saldırı için ‘düşmanca bir eylem’ tanımlamasında bulundu. Ancak Salih ve Abdulmehdi, ABD’nin Suriye’deki Haşdi Şabi karargahını hedef almasına ilişkin herhangi bir ifade kullanmadı. Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hakim ise Irak’taki Taci Üssü ve Suriye’deki Haşdi Şabi karargahına düzenlenen saldırının ‘güvenliğin kırılgan olduğunun bir kanıtı’ olduğunu söyledi. Hakim, dün yaptığı açıklamada, hükümete yaşananlara ‘gerçekçi ve ani çözümler’ üretme çağrısında bulundu. Silahlı gruplar konusunda uzman olan Hişam el Haşimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Tüm işaretler, ABD’nin Taci Üssü’nde yaşananlara karşı misilleme yapacağını gösteriyor. Özellikle ABD askerlerinin öldüğü ve yaralandığı bir saldırının misillemesi yalnızca Suriye’deki karargahların vurulmasıyla sınırlı kalmayacaktır” dedi. Iraklı güvenlik uzmanı Fadıl Ebu Ragif, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Taci Üssü’ne düzenlenen saldırıdan İran ve Irak’ta destek verdiği silahlı grupları sorumlu tutan ABD’nin tepki vermesi bekleniyor. ABD, silahlı grupları 3 kısma ayırıyor; birinci kısımda saldırgan gruplar, ikinci kısımda bu gruplara destek verenler ve üçüncü kısımda Irak hükümetine ve dini merciye (Ali es-Sistani) yakın gruplar yer alıyor. Üçüncü kısımda yer alan gruplar ABD’ye karşı tehdit unsuru oluşturmuyor” ifadelerini kullandı.Cumhuriyetçi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Mutaz Muhyiddin, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “ABD askerlerinin konuşlu bulunduğu Taci Üssü’ne yönelik saldırının kesinlikle ciddi yansımaları olacak. ABD misilleme olarak yalnızca Irak-Suriye sınırındaki karargahları bombalamakla yetinmeyecektir bilakis Irak içerisinde bulunan Haşdi Şabi mevzilerini de vurabilir. ABD’nin gelecek saldırıları çok daha güçlü ve şiddetli olacaktır. Bunu yaparken de Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’nin İran Devrim Muhafızları’yla bağlantısı bulunan bu grupları uluslararası terör listesine alma kararını ve Irak hükümetiyle yaptığı anlaşmalar kapsamında kendini savunma hakkını gerekçe gösterecektir. Önümüzdeki günlerde ABD birtakım saldırılar düzenleyebilir ve bu saldırılara uluslararası koalisyon güçleri de destek verebilir.”

مشاركة :