Yemen’de darbecilerin kontrolü altında olan bölgelerdeki Husi ihlalleri hız kesmeden sürerken, İran tarafından desteklenen grup, meşru Yemen hükümetine bağlı olan siyasi ve askeri bazı isimler hakkında idam cezası çıkarmak adına kendisine bağlı yargıyı kullanmaya devam ediyor. Sana’daki kaynakların aktardığına göre Husi milisleri, 40 asker ve parlamento üyesi hakkında idam cezası ve mallarına el konulması yönünde karar verdi. Yemen’deki bir insan hakları örgütünün açıklamasına göre ise milislerin sadece Mart ayı içerisindeki ihlalleri 240’a ulaştı. Gözaltına Alınanların ve Kayıpların Savunulması Kurulu Başkanı Avukat Abdulbâsit Gazi, Sanadaki devlet güvenliği mahkemesinin, meşru hükümete bağlı 40 asker ve parlamenter hakkında idam cezası çıkardığını ve onların taşınır ve taşınmaz mallarına el konulması yönünde karar aldığını açıkladı. Husi milislerinin bu kararı, meşru hükümete bağlı olan ve aralarında Yemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Muhsin el-Ahmer’in de aralarında bulunduğu 19 askeri lider hakkında idam kararı çıkarmasından birkaç gün sonra geldi. Husi milisleri daha önce 35 Yemen milletvekilinin idam edilmesi ve mülklerine el konulması yönünde bir karar çıkarmıştı. Bununla birlikte Eylül 2014te meşruiyete karşı gerçekleştirilen darbeden bu yana siyasi aktivistler ve muhalifler hakkında yüzlerce idam kararı verildi. Husi milislerine bağlı olan Temyiz Mahkemesi, Yemen’deki Bahailerin lideri hakkında çıkarılan ölüm cezasını ve mallarına el konulması kararını onayladı. Bu karar, Yemen ve uluslararası insan hakları çevrelerince geniş çaplı rahatsızlığa sebep oldu. Husi milislerinin bu yasadışı kararına karşı, merkezi Taizde bulunan bir sivil toplum kuruluşu Sana’daki yargının darbeci milislerin elinden kurtarılması çağrısında bulundu. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) ve Güvenlik Konseyi’nden ‘Husilerin ardı arkası kesilmeyen bu suçlarının önünün alınması ve infazların durdurulması için derhal müdahalede bulunmasını’ talep etti. Açıklamada Bahai lider Hamid Kemal Haydara hakkında verilen idam kararının ailesi, savunma ekibi ve duruşmaya katılanlar arasında şok etkisi yarattığı kaydedildi. Bahai inancına olan bağlılığından dolayı Haydara’nın bir süre önce Sana’da tutuklandığının belirtildiği açıklamada, Sana’da yetkililerin onun serbest bırakılması yönündeki tüm taleplerinin reddedildiği bildirildi. Ayrıca açıklamada, Bahai liderin bir süre önce kaçırıldığı, Sana’da Husi istihbaratının elinde olduğu açıklanmadan önce işkenceye maruz kaldığı ve sonra devlet güvenlik mahkemesine sevk edildiği belirtildi. Haydara’nın savunma ekibinin ifadelerine göre ve hakkında icra edilen prosedürlere bakıldığında, Bahai liderinin adil bir şekilde yargılanmak için gerçek bir fırsat bulamadığı görünüyor. Yemen’deki bir sivil toplum kuruluşu olan İnsan Hakları Merkezinin açıklamasına göre Haydara’nın ailesi de sürekli bir şekilde zulme ve tehditlere maruz kaldı. Yapılan açıklamada, Husi milislerinin muhaliflerinden intikam almak ve rakiplerine şantaj yapmak için yargıyı kullanmasının kuruma yönelik olan güveni sona erdirecek ciddi bir ihlal olduğu vurgulandı. Yemen Haklar ve Özgürlükler Ağı tarafından yapılan açıklamada, İran tarafından desteklenen darbeci Husi milislerinin 1 ila 20 Mart arasında bir dizi valilikte sivillere karşı işlediği ihlallerin sayısının 240’a ulaştığı bildirildi. Yapılan açıklamada milislerin, bu dönem içerisinde 4’ü kadın ve 6’sı çocuk olmak üzere 53 sivili öldürdüğü, 36 kişiyi yaraladığı ve yaralananlar arasında da 2 kadın ve 3 çocuğun olduğu belirtildi. Haklar ve Özgürlükler Ağı’nın açıklamasına göre milisler, Marib, el-Cevf, Hudeyde, Taiz, Ibb, Beyda, Hacca, Sana ve ed-Dali’de ‘adam öldürme ve keyfi tutuklamalardan adam kaçırma, işkence ve sivilleri katletmeye’ varana kadar birtakım suçlar işlemeye devam ediyorlar. Açıklamada, nüfuslu mahallelerin ve halk pazarlarının Husiler tarafından Katyuşa roketleri gibi çeşitli füzelerle kasıtlı olarak hedef alındığı, tarım arazilerine ve yan yollara mayınların döşendiği ifade edildi. Ayrıca 14 sivilin tasfiyesi, doğrudan ateş açılması sonucu 6 ölüm vakası, keskin nişancı tarafından bir kişinin öldürülmesi, gizli gözaltı merkezlerinde ve hapishanelerde işkence sonucu ölüm vakaları gibi bir dizi olayın saha ekipleri tarafından belgelendiği kaydedildi. Bunun yanı sıra bir dizi valilikte düzenlenen adam kaçırma operasyonlarında, aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu onlarca kişinin askeri yerlere ve gizli hapishanelere götürüldüğünün raporlandığı belirtildi.