Husiler 4 Yemenli gazeteciye idam cezası verdi

  • 4/12/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Husi milisler, 11 Nisan’da kontrol ettikleri bölgelerde bulunan yargı organlarını ‘4 Yemenli gazeteci hakkında idam cezası ve diğer 6 kişi hakkında da 3 yıl zorunlu ev hapsi cezası vermeye’ zorlayarak ihlallerini sürdürmeye devam ediyor. Durum, hükümetin, sendikaların ve insan hakları kuruluşlarının öfkelenmesine yol açarken, Birleşmiş Milletler’e (BM) ve uluslararası topluma müdahale çağrıları yapıldı. Husiler tarafından kaçırılan Avukat Abdulmecid Sabra, Husilere bağlı Sana Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 5 yıl önce kaçırılan 10 gazetecinin savunmasına başvurmadan oturum düzenlediğini ve haklarında ölüm ve hapis cezası kararı aldığını belirtti. Husiler, yasadışı şekilde gazeteciler Abdulhalik İmran, Tevfik el-Mansuri, Haris Hamis ve Ekrem el-Velidi hakkında idam cezası, Hişam Tarmum, Hişam el-Yusufi, Heysem Ravih eş-Şihab, İsam Belgays, Hasan Annab ve Salah el-Kaidi hakkında da hapis cezası kararı aldı. Darbeciler, 10 gazeteciyi Haziran 2015’te Sana’daki bir otelden kaçırarak bilinmeye bir alana götürdü. Milisler ayrıca, gazetecileri, ‘vatana ihanet’ suçlamalarıyla mahkemeye sevk etmeden önce Sana’daki gözaltı merkezlerinde fiziksel ve psikolojik işkence yaptı. Husilerin ölüm cezaları, son dönemlerde meşru hükümet ve bakanlar kurulundaki politikacılar, aktivistler ve askeri liderlerin infaz edilmesi için alınan diğer yüzlerce karar arasında yer alıyor. 11 Nisan’da yayınlanan kararlar, meşru hükümetin öfkelenmesine yol açtı. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani de kararı kınarken, mahkeme oturumunun ‘adalet ve gerçeklikten uzak göstermelik bir duruşma’ olduğunu açıkladı. İryani, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu kararlar, hükümet ve darbeciler arasındaki ‘esir ve kaçırılan vatandaşların takası’ anlaşmasını uygulamak için BM ekibinin sarf ettiği çabalar devam ederken alındı. Milisler, savaşı sona erdirmek ve barış sağlamak amacıyla sarf edilen çabaları başarısızlığa uğratmak için farklı cephelerde yaşanan askeri tırmanışın yanı sıra siyasi tırmanış yolunu sürdürme konusundaki ısrarlarını da gösterdi” ifadelerine yer verdi. Yemenli bakan, uluslararası topluma, BM’ye ve BM Özel Temsilcisine de ‘sakin çağrılar, tırmanışın azaltılması ve güven artırıcı önlemlerin uygulaması çerçevesinde gelen bu tehlikeli tırmanışa karşı açık ve dürüst bir tavır takınma’ çağrısında bulundu. Enformasyon Bakanı ayrıca, “Husi milisler, diyalog yaklaşımına inanmıyor, barış dilinden anlamıyor ve Yemenlilerin acılarını umursamıyor” dedi. Aynı şekilde Muammer el-İryani, uluslararası toplum, BM Genel Sekreteri ve gazetecilerin korunmasıyla ilgilenen kuruluşları da ölüm cezalarını durdurmaları ve tüm tutukluları serbest bırakmaları için Husilere baskı uygulamaya ve yargı organlarının ‘siyasi çıkarlar uğruna kullanılmasını’ kınamaya çağırdı. Öte yandan Yemen Gazeteciler Sendikası, Husilerin yayınladığı ölüm cezalarını ‘keyfi’ olarak nitelendirirken, mahkemelerin bu hususta ‘yetkin olmadığını’ savundu. Sendika, resmi bir bildiri yayınlayarak ‘düşünce ve ifade özgürlüğü hususundaki haksız ve keyfi kararları’ kabul etmediklerini belirtti. Sendika ayrıca, Husi yargı organlarının yayınladığı kararların, ‘gazetecilere karşı işlenen istismar ve suç eylemlerinin devamlılığını’ gösterdiğini vurguladı. Yemen Gazeteciler Sendikası, kaçırılmalarından bu yana bu gazeteciler ve ailelerinin yaşadığı acıları hissettiklerini ve Husiler tarafından maruz kaldıkları şiddet eylemlerini durdurmak için çalıştıklarını vurguladı. Sendika, “Bu haksız karar, sendika, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve uluslararası insan hakları örgütlerinin, özellikle de koronavirüsün (Kovid-19) ülkede görülmesi sonrasında gazetecilerin ve tutukluların serbest bırakılması çağrısı yaptığı bir zamanda alındı. Karar, gazetecilerin insan hakları ilkelerine, yasal ve ahlaki yükümlülüklere bakılmaksızın kaçırma ve zulüm yıllarında maruz kaldıkları insanlık dışı ve kötü muameleyi gözler önüne seriyor” açıklamasında bulundu. Gazeteciler Sendikası, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Arap Gazeteciler Federasyonu ve BM’nin Yemen Özel Temsilcisinin ofisi başta olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgilenen tüm örgütleri, ‘Husilerin bu haksız kararlarını reddetmeye, gruba devrilmesi için baskı yapmaya, gazetecileri serbest bırakmak ve acılarını sona erdirmek için daha fazla çaba sarf etmeye’ çağırdı. Öte yandan Yemen’deki Basın Hürriyeti Gözlemevi, yaptığı resmi bir açıklamada, Husilerin aldığı keyfi ölüm cezalarını kınadı. Gözlemevi, alınan kararları da ‘yargının net bir şekilde siyasileştirilmesi, medya ve basın özgürlüğünün ihlali’ olarak nitelendirdi. Basın Hürriyeti Gözlemevi, meşru hükümetin, Aden’deki Yüksek Yargı Konseyi’nin bir kararıyla Sanadaki ceza mahkemesini askıya aldığına dikkati çekti. Bununla birlikte Husi milislerin, söz konusu mahkeme de dahil olmak üzere, kontrol ettikleri mahkemeleri siyasi muhaliflerine boyun eğdirmek için kullandığı belirtildi.

مشاركة :