Ahmed es-Suheyl Irak siyasi sahnesindeki değişim rüzgarları hızını artırıyor. Adnan ez-Zurfi, hükümetinin parlamentodan geçmesi için yeterli çoğunluğu elde etmeye yaklaşırken birçok siyasi güç konumlarını değiştirmiş gibi görünüyor. Büyük çoğunluğu, Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Mustafa el-Kaziminin hükümeti kurmakla görevlendirilmesini destekliyor. Kazimi’nin başbakanlığa aday gösterilmesiyle ilgili konuşmalar, Ulusal Hikmet Koalisyon lideri Ammar el-Hekim ve Nasır (Zafer) Koalisyonu lideri Haydar el-İbadi ve Kanun Devleti Koalisyonu’nun lideri Nuri el-Maliki’nin arasında gerçekleşen görüşmeden sızan bilgilere dayanıyor. İran’a yakın blokların tutumlarında değişiklik Şii silahlı grupların ve siyasi bloklar, Kazimi’ye karşı başta İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Muhendis’e düzenlenen ABD suikastında parmağı olduğu iddiası olmak üzere bir takım suçlamalar yöneltmiş, onu ABD ile bağlantılı olarak nitelemişlerdi. Aynı durum Şii kanat açısından Zurfi için de geçerli. Zurfi, hükümet programının ve kabinenin tamamlandığını duyurdu. Bununla birlikte sızan bazı bilgiler, Şii kanadın, onun yerine Kazimiyi aday olarak göstermek istediklerine dair henüz net bir açıklamanın yapılmamış olması görevinden çekilme niyetinde olmadığına işaret ediyorlar. Öte yandan Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketinin desteklediği Sairun Koalisyonu, Kazimi’yi Zurfinin yerine aday göstermeyi isteyip istemediğine dair herhangi bir açıklama yapmadı. Bunun yerine en kısa zamanda bir hükümetin kurulması gerektiğini vurguladı. Zurfi’nin üyesi olduğu Nasır (Zafer) Koalisyonu ise Kazimi’yi desteklemeye devam ediyor. Bazı gözlemciler, Kazimi’nin Zurfi’ye alternatif bir isim olarak sunulması adımının, Zurfi’yi engellemek için yapılmış siyasi bir manevra çerçevesinde atıldığına inanırken bazıları ise İran’a yakın güçlerin Zurfinin ülkedeki bu en yüksek makamlardan birine ulaşmasının kendileri için tehlikeli olabileceğine ve bu yüzden büyük sorunlarla karşılaşabileceklerine inandıklarını düşünüyorlar. Sünniler ve Kürtlerden destek Kürt ve Sünni siyasi güçler, Zurfiyi parlamentoda destekleyebileceklerine dair bir takım sinyaller gönderdikten sonra tutumlarını değiştirip, hükümeti kurmakla görevli ismin, ‘tüm ulusal taraflar tarafından desteklenmesi’ gerektiğini belirttiler. Diğer yandan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, Mustafa el-Kazimi’nin başbakanlığa aday gösterilmesini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Barzani yaptığı açıklamada, “IKBY Başkanlığı olarak, Irak’ın siyasi istikrarına ve güvenliğine olan inançla, yeni hükümetin kurulması adına tüm ulusal tarafların desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda ciddi çaba sarf etmeye hazırız. Bu bakımdan Sayın Mustafa el-Kazimi’nin Şii siyasi bileşenler tarafından başbakan adayı olarak gösterilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm taraflara bir an önce hükümeti kurma görevini tamamlanması için kendisine destek vermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. Diğer yandan Irak Güçler İttifakı Koalisyonu, Kazimi’nin aday gösterilmesini desteklediğini duyurdu. Irak Parlamentosu’nun en büyük Sünni grubu olan Irak Güçler İttifakı Koalisyonu tarafından dün yapılan açıklamada, parlamentodaki tüm ulusal siyasi partiler tarafından kabul görüp onayını alarak hükümetini meclisten geçirebilecek bir başbakan adayından yana oldukları ve ilgili siyasi tarafların (Şiiler) adaylığı üzerinde uzlaştıkları Mustafa el-Kazimiyi yeni hükümete başkanlık etmesi için destekledikleri bildirildi. Küçük bir şans Irak Güçler İttifakı Koalisyonu Milletvekili Ahmed el-Meşhedani İndependenet Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Koalisyon genelde Irak siyasi evi ve özelde Şii evi ile birlik olmayı arzuluyor. Zurfi, saygı duyulan bir isim. Eğer Şii evi adaylığı konusunda uzlaşıya varsaydı, onu destekleyebilirdik. Ancak bu seçeneği bir kez daha gözden geçirmemizi sağlayan Şii bileşenler arasındaki anlaşmazlık oldu” ifadelerini kullandı. Zurfi’nin yerine Kazimi’nin aday gösterilmesinin Abdulmehdi hükümeti için bir manevraya dönüşmesinden çekindiğini ifade eden Meşhedani, “Abdulmehdi hükümeti geçmişte kaldı. Artık ona olan güvenin tazelenmesi imkansız” diye konuştu. Muhammed Allavi ve Zurfinin anlaşmasını engelleyen çıkarların ve kazanımların, Kaziminin de onlar arasına katılmasına yol açabileceğine dikkati çeken Meşhedani, “Kaziminin adaylığı üzerinde uzlaşmak yeterli değil. Çünkü bazı bloklar müzakereler sırasında kendisine olan desteğini geri çekebilir” dedi. Zurfi’nin kazanımlarının azaldığına işaret eden Meşhedani, “Yerel, bölgesel ve uluslararası vesayet mücadelesi Zurfi’nin adaylığının onaylanmasını engelledi” şeklinde konuştu. Anayasal süreç bitmedi Independent Arabia’ya değerlendirmelerde bulunan Sairun Koalisyonu milletvekili Rami es-Sekini ise, anayasal sürecin bitmediğini ve bazı siyasi güçlerin başka bir başbakan adayı sunarak siyasi baskı uyguladıklarını söyledi. Anayasal sürecin gelecek hafta sona ereceğini belirten Sekini, “(Sürenin bitmesinin) Ardından milletvekilleri güven oylamasını gerçekleştirecekler” dedi. Sairun Koalisyonu’nun ancak hükümet programını gördükten ve kabinenin kimlerden oluştuğunu inceledikten sonra nasıl bir tutum sergileyeceğine karar vereceğini ifade eden Sekini, Sairun Koalisyonu’nun Zurfi’yi reddetmediğinin altını çizdi. Bazı siyasi güçlerin bu konu üzerine bahis oynadığını ve hükümeti kurmakla görevlendirilen kişiye baskı uygulamak için basında çıkan açıklamaları kullandığını, bununla birlikte bazılarının bakanlık kotaları koparmaya çalıştıklarını belirten Sekini, “Bazı siyasi güçler, Abdulmehdi’nin yeniden başbakan olması için çalışıyor. Çünkü Abdulmehdi’nin zayıf olması, onların kazanımlarını ve parti çıkarlarını korumalarına yardımcı oluyor” yorumunda bulundu. Karşılık verilen sözler Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, Kazimi’ye yönelik daha önceki itirazlarına rağmen şimdi onu alternatif bir isim olarak sundu. ‘Zurfi karşıtı tutumunun’ nedenini ise ‘ABDyi destekleyen açıklamaları ve ABD’nin Iraktaki güçlerini çekmesi için yapılan oylamaya katılmaması’ olarak açıkladı. Fetih Koalisyonu Milletvekili Abdulemir el-Dubey İndependent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Fetih Koalisyonu’nun Zurfi’ye karşı, yaptığı açıklamaların yanı sıra ABD’ye ve büyükelçiliğine verdiği sınırsız destek ile ABD’nin Irak’taki güçlerini çekmesi için yapılan oylamaya katılmaması nedeniyle cephe aldığını söyledi. Buna karşın Kazimi’nin ABD’yi destekleyen herhangi bir açıklamada bulunmadığının ya da siyasi güçlerin hassasiyetlerine karşı herhangi bir yanlış davranış sergilemediğinin altını çizdi. Kazimi’nin adaylığının üzerinde, kendisiyle yapılan bir görüşmeler sonunda uzlaşıldığını ifade eden Dubey, Kazimi’nin siyasi bloklarla uyum sağlamanın yanı sıra Irakın çıkarlarını ve egemenliğini önceleyeceğine dair söz verdiğini kaydetti. Dubey ayrıca şunları söyledi; “Kazimi’nin ve siyasi blokların kendi şartlarını ortaya koyduğu görüşmeler gerçekleşti. Kazimi, siyasi blokların öne sürdüğü şartlara karşı görevinde başarılı olmak için kendi bir takım şartlarını sundu. Karşılıklı olarak sözler verildi.” Kazimi’nin Irak’taki ABD güçlerinin çıkarılması konusunda siyasi bloklarla uyumuna ilişkin olarak Dubey, “Görüşmeler hâlâ devam ediyor. Zurfinin adaylığının geri çekilmesi sorunu çözülene kadar bu görüşmelerin sonuçları açıklanmayacak” dedi. Kaziminin adaylığının ‘Abdulmehdi’nin başbakan olarak kalmasını sağlamayı ve bazı blokların elinde bir araca dönüştürmeyi’ amaçladığı iddialarına karşı çıkan Dubey, “Fetih Koalisyonu, Kaziminin hükümeti kurmakla görevlendirilmesi ve hükümetinin parlamentodan geçmesi konusunda son derece ciddidir” ifadelerini kullandı. İtirazlar yer değiştirdi Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şammari, yeni bir görevlendirme yapılması ve Kaziminin seçilmesi meselesinin arkasında büyük bir siyasi aktörün olduğunu düşünüyor. Kazimi’nin daha önce de aday olarak önerildiğini hatırlatan Şammari, “Bu yeni bir teklif değil. Fakat yeni olan Şiilerin uzlaşmasıdır. Bu da krizi sonlandıracak bir kapı olabilir” değerlendirmesinde bulundu. Independent Arabia’ya verdiği demeçte Şammari, “Adayın reddedilmesi ve yeni bir isim atama girişimi, güç denklemi ve Abdulmehdi yaklaşımının devamıdır. Mevcut baskın güçlerin sahalarını kaybetmesi onlara zarar verir. Bu nedenle siyasi ve askeri kanatları aracılığıyla itirazların yerlerini değiştirmeye ve adayın görevden çekilmesi için baskı yapmaya çalışıyorlar” dedi. Kazimi’nin aday gösterilmesinin Zurfi’yi yarıştan çıkarmak için bir girişim olduğu iddiasını dışlamayan Şammari, “Şii siyasi güçler, yine bir dizi silahlı grubun görüşüne odaklanırsa, aynı senaryo Kazimi ile de tekrarlanabilir. Bu nedenle bir takım garantiler verilmesi gerekiyor. Söz konusu güçler, bu denklemi sürdürmenin ve Abdulmehdiyi başbakanlık koltuğunda tutmanın yanı sıra erken seçim seçeneğini de bozmaya çalışıyorlar. Bu seçeneğe de, siyasi sınıfı yok edecek bir devrimle cevap verilcektir” şeklinde konuştu. Şii evinde iki görüş var Gazeteci yazar Mustafa Nasır ise İndependent Arabia’ya yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “Şii evinde iki görüş var. Birincisi, Zurfi ile başa çıkmanın zor olduğu yönünde. Zurfi’nin başbakanlığa uygun olmadığı, siyasi bir kriz yaratabileceği düşünülüyor. Bu görüşte olanlar, Ulusal Hikmet Koalisyon, Zafer Koalisyonu ve Kanun Devleti Koalisyonu’dur. İkincisi ise Al-Fetih Koalisyonu’nun görüşü. Bu görüşe göre Zurfi’nin ABD’nin adayı ve amacının onları hedef almak. Bu yüzden başka bir isim sunulmalı. Kazimi’nin yeniden aday gösterilmesinin nedeni, hem ABD hem de İranla dengeli ilişkileri olmasından kaynaklanıyor. Şii bloklar, artık birçok milletvekilinin Zurfiye oy vererek liderlerinin iradesine karşı gelebileceğinin farkında. Bu da onları Sünni ve Kürt bloklarını Zurfi’nin başarısız olacağına ikna etmek için müzakere etmeye itti.” Ulusal Hikmet Koalisyon, Zafer Koalisyonu ve Kanun Devleti Koalisyonu’nun gelecekteki olası herhangi bir krizin siyasi süreci bozabileceğine inandıklarını belirten Nasır, “Kazimi’nin adaylığı konusunda ciddi olduklarını belirten Sünni ve Kürt blokları bu görüşü destekliyor. Büyük bölümünü Fetih Koalisyonu’nun temsil ettiği diğer takım ise şimdi Zurfiden kurtulmak, ardından da Kaziminin başarısız olmasını sağlayacak yolları arıyor, ancak bu çok zor. Kaziminin hükümetinin parlamentodan hızla onay alması bekleniyor. Çünkü bu konuda neredeyse tamamlanmış anlaşmalar var” dedi.
مشاركة :