​Tunus’ta ‘Nahda’ koronavirüsü siyasi amaçlar uğruna kullanmakla suçlanıyor

  • 4/9/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Tunus’taki mevcut siyasi sahneye öncülük eden Nahda Hareketi’nin liderlerinin koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilenen ve “ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarla empati kurup gözyaşları akıttıkları fotoğraflar” siyasi tartışmalara neden oldu. Nahda Hareketi, siyasi kazançlar elde etmek için sağlık krizini kullanmaya çalışmakla suçlandı. Her ikisi de Nahda Hareketi’nden olan Tunus Halk Sağlığı Bakanı Abdullatif el-Mekki ve Bayındırlık Bakanı Lütfi Zeytun, sağlık ve sosyal durumu fırsat bilerek, bugün ve gelecekte siyasi kazanımlar için koronavirüsü kullanmakla suçlanıyor. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de fakir aileler için tahsis edilen yardım paketlerini sırtlanmış şekilde göründüğü fotoğrafları nedeniyle geniş çaplı eleştirilere maruz kalan isimler arasında yer aldı. Said, önceki rejimde olduğu gibi cumhurbaşkanının imajını iyileştirmek için önceden hazırlanmış görsellerin televizyonda yayınlanmasıyla ‘Tunusluları etkileme ve popülistlikle’ suçlandı. Eski milletvekili es-Subhi bin Ferec, yaptığı açıklamada, “Yeni hükümet ısınma hareketleri yapmadan savaşa girdi. Bu durum da mevcut bulunan salgınla nasıl başa çıkılacağı konusunda bocalamasına neden oldu. Dökülen gözyaşlarına bakılmaksızın mevcut karışıklıktan sorumludur” dedi. Tunus Üniversitesi Medeniyet Profesörü Ubeyd el-Huleyfi, koronavirüs salgınının yayılmasından hükümetin sorumlu olduğunu söyledi. Hükümetin kararlı bir siyasi iradesinin olmadığına vurgu yapan Huleyfi, Sağlık Bakanı ve İlyas el-Fahfah hükümetinden başka üyelerin gözyaşlarının ‘bir bocalama ve zayıflık’ alameti olduğunun altını çizdi. Sağlık Bakanı Abdullatif el-Mekki, koronavirüs salgınının gelişimi hakkında açıklama yaptığı esnada gözyaşlarına hakim olamadı. Vatandaşları, önleyici tedbirlere saygısızlık ve ihmalkarlığın, yakın ve sevdiklerini kaybetmelerine neden olabileceği konusunda ikna etmeye çalışırken gözyaşı döken Mekki, tavsiyelere uyulsaydı yaşamını yitirenlerin belki de kurtulma şansı olabileceğini söyledi. Öte yandan Bayındırlık Bakanı Lütfi Zeytun’un da enfeksiyon olasılığını göz önünde bulundurmadan 200 dinar (yaklaşık 70 dolar) değerindeki hükümet yardımını alabilmek için toplanan Tunuslulardan özür dilerken ağlaması eleştiri ve alaycı yorumlarla karşılandı. Zeytun üzgün bir sesle yaptığı açıklamada, “Bu insanların neden böyle davrandıklarını anlayabiliyor ve özür diliyorum. Binlerce Tunuslunun küçük bir miktar para için mücadele ettiğini görmek, binlerce vatandaşımızı yoksulluktan kurtaramadığımız anlamına geliyor. Bu nedenle ayna karşısına geçmemiz gerek” dedi. Olumsuz yorum ve sert eleştirilere karşılık bazı vatandaşlar, Bayındırlık Bakanı, Halk Sağlığı Bakanı, Sosyal Politikalar Bakanı Habib el-Keşu ve Tunus Yeni ve Gelişen Hastalıklar Gözlemevi Başkanı Nisaf bint Aliyye’nin gözyaşlarına hakim olamamasının acıyı derin bir şekilde hissetmelerinden kaynaklandığını savundu. Ayrıca bazı sosyal medya platformlarında Cumhurbaşkanı Said’in alçakgönüllülük ve tevazuuna, ihtiyaç sahiplerine sosyal yardıma kişisel katkıda bulunmasına övgüde bulundu. Yayınlanan görüntülerin pek çok Tunuslunun zihnine yerleşeceği ifade edilirken, Cumhurbaşkanı’nı destekleyen vatandaşlar bunların kurgu videolar olmadığını, doğal olduğunu ve siyasi amaçlara hizmet etmediğini ifade etti. Tunuslulardan birçoğu bakanların gözyaşlarının, zorunlu kalınan bir insani durum karşısında samimi ve kamera karşısında gizlenemeyen duygular olarak değerlendirdi. Öte yandan Sosyal İşler Bakanlığı Genel Müdürü Sami Belgays, sosyal yardımların bir hata sonucunda ihtiyaç sahibi olmayan kişilere dağıtıldığını itiraf etti. Ancak haksız dağıtılan malların geri alınması için adımların atıldığını söyledi.

مشاركة :