Nobel Barış Ödülü sahiplerinden Tunus’taki krizin çözümü için girişim

  • 4/11/2020
  • 00:00
  • 44
  • 0
  • 0
news-picture

Tunus’ta 2013 yılı sonlarında kurulan ve 2015 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi olan Tunus Ulusal Diyalog Dörtlüsü, Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a ülkenin tanık olduğu krizleri aşmak için 12 maddelik bir teklif sundu. Tunus Ulusal Diyalog Dörtlüsü, 4’ü Sağlık Bakanlığı yetkilisi olan 15 eski bakan da dahil çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 68 ulusal isimle birlikte bir mektuba imza attı. Listede tıp ve eczacılık alanından 20’den fazla profesör, iş adamları, büyük yatırımcılar, akademisyenler ve sivil toplumdan etkili figürler de yer alıyor. Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a hitaben yazılan mektupta sağlık, sosyal ve ekonomik nitelikteki öneriler de yer aldı. Aynı şekilde mektupta İslami eğilimli Nahda Hareketi önderliğindeki iktidar koalisyonuna yönelik siyasi mesajlar da vardı. Mektubu imzalayanların başında Tunus Genel İşçi Sendikası eski Genel Sekreteri Hüseyin el-Abbasi, Avukatlar Ulusal Birliği eski Başkanı Muhammed el-Fadıl Mahfuz, Tunus Sanayi ve Ticaret Federasyonu eski Başkanı Abdussettar bin Musa, Tunus Sanayi, Ticaret ve Geleneksel Endüstriler Federasyonu (işadamları topluluğu) eski Başkanı Vedad Buşmavi bulunuyor. Söz konusu dört isim, solcu lider Şukri Belaid ve Halk Hareketi’nden (milliyetçi parti) parlamentosu üyesi Muhammed el-Brahmi’nin suikasta uğraması sonrasında Tunus’u siyasi çıkmazdan kurtarmak için sarf ettikleri aktif çabalar sayesinde, 2015 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştı. Mektuba imza atanlar arasında ayrıca muhalif Beni Vatani Partisi Başkanı Said el-Ayidi (daha önce Nida Tunus Hareketi’ne mensuptu) eski Mesleki Eğitim ve İstihdam Bakanı Fevzi Abdurrahman, Bin Ali döneminde eski Kadın Bakanı Faiza el-Kafi ve (bazı münasebetlerde İlyas el-Fahfah hükümetinin performansını eleştiren) Demokratik Hareket Başkanı Ahmed Necib eş-Şabi de yer aldı. Mektuba imza atan isimler, hükümete ve Cumhurbaşkanı’na da toplumsal patlamadan ve öfkeden kaçınmak amacıyla ‘ulusal olarak harekete geçme ve bu krizi yönetmek veya bundan kurtulma yollarını bulmak için teklifler oluşturma’ çağrısında bulundu. Mektupta ayrıca kapsamlı karantinanın devam etme ihtimaline ve ihtiyaç sahibi gruplar üzerindeki olumsuz sonuçlarına dair endişeler de dile getirildi. Tunuslu siyasi analist Cemal el-Arfavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada söz konusu girişimin masum olmadığını söyledi. Arfavi, ‘özellikle de mevcut salgınla mücadele sonrasındaki dönemde, mevcut Tunus hükümetinin karşısında bir alarm zili’ olarak nitelendirdi. Mektubu imzalayan siyasi ve tüzel kişilerin saygınlığına ve Nobel Barış Ödülü kazanan grubun varlığına dikkati çeken Arfavi, mektubun ‘sağlık ve toplumsal alanlar için öneriler içeriyor olmasına rağmen her şeyden önce politik olduğunu’ vurguladı. Tunus’ta koronavirüs salgınıyla mücadele çerçevesinde İslam karşıtı tavırlarıyla bilinen üniversite profesörlerinin de dahil olduğu mektubu imzalayan grup, salgının yayılmasını sınırlandırmak ve gerçek vaka sayısını ortaya çıkarmak için günlük 1500 laboratuar analizinin yapılmasını istedi. Gözlemcilere göre bu talepler, hükümetin bu salgına karşı başlattığı savaştan doğrudan siyasi kazanımlar elde etmek için ‘korona’ krizi yönetimi çerçevesinde Sağlık Bakanı Abdullatif el-Mekki ve Yerel İşler Bakanı Lutfi Zeytun başta olmak üzere, Nahda Hareketi liderlerinin bu krizde tanık olduğu büyük halk ilgisini değiştirmek üzere ortaya koyuldu. Diğer yandan başta özel kurumların finansal baskı, toplumsal yükler, idari düzenlemelerin altında ezildikleri ve sosyal koruma fonlarının çöktüğü yönündeki uyarıları sonrasında kamu kurumları da çok sayıda olumsuzlukla karşı karşıya. Aynı şekilde halk sağlığı sistemi, sanayi sektörünün uzun yıllardır tanık olduğu düşüşün yanı sıra mevcut durumda borçların ağırlığı ve finansal kaynakların azlığından mustarip.

مشاركة :