Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Batı Sahra Özel Temsilcisi Horst Köhler, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine, Fas ile Polisario Cephesi arasında devam eden anlaşmazlıklara rağmen, siyasi bir atılım gerçekleştirilmesi ve 40 yıldan uzun süren çatışma konusunda barışçıl bir çözüme ulaşılması konusunda son derece iyimser olduğunu dile getirdi. Şarku’l-Avsat’ın BMGK’nin Ekim ayında verilen 2440 sayılı karar gereğince BM Batı Sahra Referandum Misyonu MINURSO’nun görev süresini altı aylığına yenilemek için New York’ta düzenlediği kapalı oturuma katılan bir diplomattan edindiği bilgilere göre, Eski Almanya Cumhurbaşkanı Köhler konsey üyelerinin kendisine verdiği brifing sırasında büyük bir iyimserlik gösterdi. Fas ve Polisario, Cezayir ve Moritanya’nın katılımıyla Aralık ayının başlarında İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan yuvarlak masa görüşmelerinin ilk turunda katılımcıların gösterdikleri olumlu tavra dikkat çekti. Köhler, müzakerelerin ikinci turunun önümüzdeki Mart ayının ikinci yarısında İsviçre kentinde yapılmasını öngördü. Ayrıca kararın Güvenlik Konseyi tarafından 2440 sayılı kararda öne sürülen ve Sahra halkının kendi kaderini BM Sözleşmesi’nin ilkeleriyle tutarlı bir şekilde belirlenmesini sağlamak için uzlaşma temelinde gerçekçi, pratik ve kalıcı bir siyasi çözüme ulaşılması gerektiğini belirten beş prensibi vurguladığını söyledi. Köhler, Güvenlik Konseyi üyelerine devam etmekte olan çabalarını yalnızca açıklamalar yoluyla değil, aksine çıkmazı kırmak ve gerginliği gidermek için ilgili taraflar için daha elverişli bir ortam yaratmak amacıyla taraflardan herhangi birinin yanında durmayarak destekleme çağrısında bulundu. Müzakerelerin bir sonraki turunda mayın temizleme operasyonları ve Sahralılar arasında özellikle de Cezayir sınırındaki Tindouf kamplarında olanlar arasında dahilde ve iltica bölgelerinde karşılıklı ziyaretlerin yapılmasına izin vermek de dahil olmak üzere taraflar arasında güven inşa eden bazı önlemler önermeyi planladığını belirtti. Köhler, müzakerelerin ikinci turunu Cezayir, Polisario, Fas ve Moritanya’nın katılımıyla gerçekleştirmeyi planladığını ifade etti. Rabat, Sahra üzerindeki tam egemenliği için özerklik teklifinde kararlı Fas’ın BM Daimi Temsilcisi Ömer Hilal, “Krallık hâlâ birkaç yıl boyunca yaptığımız özerklik önerilerinin uygulanması için ilgili tüm taraflarla iyi niyetle müzakerelerde bulunmak istiyor” dedi. Fas Krallığı’nın topraklarındaki egemenliğini etkileyen hiçbir şeyin ise müzakereye açık olmadığını vurguladı. Rabat’ın 2440 sayılı kararda belirtilen beş prensibi uygulamak için BM ve Genel Sekreterin Özel Temsilcisi ile işbirliği yaptığını açıkladı. Öte yandan, Polisario temsilcisi Ahmed Haddad özerlik konusunda referandum yapılmasına yol açan ciddi bir atılım gerçekleştirilmesi çağrısında bulundu. ABD, Almanya, Belçika ve Güney Afrika’nın ilerlemeyi desteklediğini ve bu imkansızsa “MİNURSO” nun Sahra’dan çekilmesini istediğini söyledi. “Polisario, mahkumların değişimini ve Batı Sahra’da insan hakları gözlemcilerinin görevlendirilmesini önerdi, ancak Rabat’tan herhangi bir yanıt alamadı” ifadelerini kullandı. Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre, oturumdan sonra, Güvenlik Konseyi’nin Köhler’e müzakerelerin tüm taraflarını bir araya getirme konusundaki temkinli ve dikkatli yaklaşımı için oybirliğiyle destek verdiğini vurguladı. Almanya’nın BM Büyükelçisi Christoph Heusgen, “Herkes Mart ayında gerçekleşmesini beklediğimiz bir sonraki müzakere turunu dört gözle bekliyor. Şimdi yapmamız gereken ilerleme kaydetmek” dedi. Güney Afrika’nın BM Daimi Temsilcisi Jerry Matjil, Köhler’in bir sonraki tur için hazırlanmak üzere Şubat ayında tüm gruplarla ikili görüşmelerde bulunacağını söyleyerek Köhler’in diplomatik çabalarını “oldukça olumlu” olarak nitelendirdi. Köhler, Güvenlik Konseyi’nin kapanış oturumunun ardından Guterres’e planını açıkladı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric şunları söyledi: “Batı Sahra’da kronik bir mesele ile uğraşıyoruz... Bu durum, siyasi bir çözüme doğru ilerleme kaydetmek için tarafımızın ve ilgili tarafların çok çalışmasını gerektiriyor.” Batı Sahra sorunu nedir? 17. yüzyılda bölgede hâkimiyet kuran Alevi hanedanından sonra Fas bu bölgede hâkimiyet kurdu. Ancak 1884 yılında İspanya Batı Sahrayı eline geçirdi ve burada bir vilayet kurmayı başardı. 1975 yılında İspanya’nın bölgeden çekilmesinden sonra Batı Sahra Fas, Moritanya ve Polisario tarafları arasında paylaşılmaya başlandı. Fas İspanya’nın bıraktığı Batı Sahra bölgesinin sömürge öncesi kendisinin parçası olduğunu belirterek sömürge sonrası da Fasa iade edilmesi gerektiğini savunuyor. Fasın, 1975 yılında eski İspanyol sömürgesi Batı Sahrayı topraklarına katmasının ardından Cezayirin destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında gerginlik başladı. Polisario Cephesi, 1991 yılında BM ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahranın statüsüyle ilgili görüşmeler yapılsa da henüz başarıya ulaşamadı. Fas bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi ise Batı Sahranın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor ve kendi kaderini belirlemek için referandum yapılmasını istiyor. Batı Sahradan on binlerce sığınmacıyı topraklarında barındıran Cezayir de referandum önerisine destek veriyor. Geçmişe uzanan anlaşmazlık Fas, Marakeş kentinde düzenlenen terör saldırısının arkasında Cezayirlilerin olduğunu iddia ederek Ağustos 1994te Cezayir vatandaşlarından vize talep etmeye başladı. Cezayir, Fasın bu adımına karşılık Eylül 1994te iki ülke arasındaki sınır kapılarını kapattı. Cezayir, Fasın zaman zaman yaptığı sınır kapısını açma çağrılarına olumlu cevap vermedi. Cezayir Dışişleri Bakanlığından 2013 yılında yapılan açıklamada sınır kapısını açmak için bazı şartlar öne sürüldü. Bu şartlar, "Fasta Cezayir aleyhine resmi ve gayriresmi karalama kampanyasına son vermek, uyuşturucu kaçakçılığını engellemek için etkin iş birliği yapma, Cezayirin Batı Sahra konusundaki tutumuna saygı gösterme ve uluslararası kanunlara uygun şekilde çözüm üretme" olarak sıralandı. İki ülke arasındaki ilişkiler hala "soğuk" seyrederken, en önemli anlaşmazlıklardan birinin de Batı Sahra olduğu belirtiliyor.
مشاركة :