Lübnan hükümeti uzun zamandır beklenen ekonomik kurtarma planını 30 Nisan’da onayladı. Hükümet, planla birlikte uluslararası toplumu Lübnan’ın ‘Kovid-19 salgınıyla mücadele etmek için alınan önlemlerin de şiddetlendirdiği finansal çöküş döngüsünden’ kurtulmasına yardımcı olmaya ikna etmeyi umuyor. Lübnan Başbakanı Hasan Diyab reform programının, ‘esas olarak beş yıla kadar uzayabilecek ciddi krizi aşmada ekonomik yardımda bulunması için’ Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) program talep etmek üzere kullanılacağını açıkladı. Diyab, IMF’nin sağlayacağı hacmin müzakerelerde ele alınacağını belirtti. Lübnan Başbakanı, planın mevduat sahiplerinin paralarını korumayı, bankaları güçlendirmeyi ve yeniden yapılandırmayı, 10 milyar dolardan fazla dış destek sağlamaya çalışmanın yanı sıra Sedir (CEDRE) Konferansı’na destek sağlamayı amaçladığını da belirtti. Diyab açıklamasında şunları söyledi: “Sistemde büyük kayıplar var. Ekonomimizi hızlı bir şekilde canlandırabilmemiz için bir devlet, merkez bankası ve bankalar olarak sistemi koruma konusunda işbirliği yapmamız gereklidir. Kayıpları adil bir şekilde, yani geçmiş politikadan fayda sağlamayanlara herhangi bir yük getirmeden gidermeye çalışacağız. Ödeme yapılan hayali faydalanıcılardan, hesaplardan kâr elde edenlerden, yasaları ihlal edenlerden ve kamu parasını çalanlardan katkı talep ediyoruz. Kısmen bankacılık kurumlarının sermayelerine, yurt dışındaki fonlarına, sahip oldukları gayrimenkullere, Lübnan Bankası’nın sahip olduğu mülklere ve diğer varlıklara güvenilebilir. Elektrik sektörü, hizmet sonu sistemi, döviz tazminatı, ‘iş ve üretimi etkilemeyen’ adil vergiler gibi temel reformlar gerçekleştireceğiz. Yağmalanan fonların geri sağlanması meselesi, hükümetin Lübnanlılara karşı işlenen suçları tazmin etme çalışmalarının büyük bir bölümünü oluşturacak.” Düzenlemeler Bakanlar Kurulu, önerilen formülde küçük değişiklikler yaptıktan sonra ekonomik planı oybirliğiyle onayladı. Baabda Sarayı’ndaki bakanlara sunulmadan önce planda iki önemli değişiklik yapıldı. Bu değişikliklerin, ‘mevduat sahiplerinin, isteğe bağlı olarak banka sermayesine katkı sağlaması’ ve ‘döviz kurunu sabit tutulması’ olduğu belirtildi. Yaklaşık 50 sayfadan oluşan reform planı İngilizce ve Arapça olmak üzere iki nüsha olarak hazırlandı. Lübnan Bilgi Bakanı Manal Abdel Samad, oturum sonlandıktan sonra Bakanlar Kurulu kararlarına değinerek “Ekonomi planı pratik olması ve Lübnan’ın geleceği için ekonomik bir vizyon içermesi nedeniyle önemlidir” dedi. “Bakanlar Kurulu, reform önerisini onayladı ve Enerji Bakanlığı’nın dönüşüm stratejisini kabul etti” ifadesini kullandı. Manal Abdel Samad sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümetin reform programı ve Maliye Bakanlığı’nın talimatları uyarınca kara para aklamayla ilgilenen Özel Soruşturma Komisyonu’nda değişiklik yapmayı amaçlayan bir yasa tasarısı üzerinde uzlaşı sağlandı. Ekonomi planı, gelişmeler ışığında ortaya koyulan seçeneklerin bir ürünüdür. Bugün karşımızda nihai bir taslak bulunuyor. Mevduat sahiplerinin haklarının korunması ve planın temel amacı hususunda yurtdışındaki alacaklılarla müzakereler yürütülmüştür. Veri ve koşullara göre şu anda ve son dönemde meydana gelen hiçbir durumda döviz serbest değil. Döviz kurunun serbestleştirilmesi, uygulayıcı olmayan bir planlama çerçevesinde geliyor. Bu plan, ayarlanabilir.” Bakanlar Kurulu, 30 Nisan’da öğleden önce Cumhurbaşkanı Mişel Avn başkanlığında ve Başbakan Hasan Diyab ile bakanların katılımıyla düzenlenen bir oturumda bir araya geldi. Oturumda, 14 maddelik bir çalışma gündemi ele alındı. Bu maddelerin başında ise ‘hükümetin reform planının nihai formülünün tamamlanması, 44/2015 sayılı (para aklama ve terör finansmanıyla ilgili) kanun uyarınca kurulan Özel Soruşturma Komisyonu’nun yetkilerinde değişiklik yapmayı amaçlayan bir yasanın önerilmesi ve onaylanması var. Ayrıca Dışişleri ve Göçmenler Bakanlığı’ndan Lübnan ve 8 Afrika ülkesi arasında diplomatik ilişkiler kurmayı kabul etmesinin istenmesi, Dışişleri ve Göçmenler Bakanlığı’ndan Lübnan ve Kırgızistan arasında diplomatik ve özel pasaport sahipleri için giriş vizelerinden karşılıklı muafiyet konusunda bir yasa tasarısını onaylaması, ayrıca bir ana yol geliştirme projesinin finansmanına katkıda bulunmak için Lübnan Cumhuriyeti ve Arap Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu arasında bir kredi anlaşması yapılması başlıklarının da kabul etmesi isteniyor. Jan Kubis Birleşmiş Milletler’in (BM) Lübnan Özel Koordinatörü Jan Kubis, ekonomi planının onaylanması konusuna Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Hükümet, reform planını onaylayarak mevcut krizle mücadele konusunda önemli bir adım attı. Şu an siyasi güçler ve sivil toplum, IMF ve diğer uluslararası ortaklarla müzakerelerin yolunu açarak plan hakkında görüşlerini bildirmelidir.” Hariri Diğer taraftan eski Başbakan Saad Hariri, Hükümet Sarayı’nda (Beytul Vasat) eski başbakanlar Necib Mikati, Fuad Sinyora ve Tamam Selam ile bir araya geldi. Toplantının açılış bildirgesini okuyan Sinyora şu ifadeleri kullandı: “Mevcut hükümet, siyasi hesapları ve intikam uygulamalarını tasfiye etmek için bir araca dönüştü. Kendisini, Taif Anlaşması, anayasa ve devlet çıkarını önemsemeyen başkanlık emellerinin arkasına gizlenmiş suçlamaları aşmak için bir platform haline getirdi.” Sinyora, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve hükümeti de ‘IMF ile uzlaşı sağlanarak finansal ve parasal bozulmayı durdurmak için ciddi bir yönetim uygulamaya’ çağırdı. Fuad Sinyora, ‘sorunun temel nedenlerinden uzaklaşmak ve daha fazla tıkanıklığa yol açmaktan başka bir işe yaramayan siyasi savaşlar üretmek hususlarında’ dikkatleri dağıtmak yerine, gecikme yaşanmadan reformların onaylanması çağrısında bulundu. Lübnan rejimini, demokratik parlamenter bir sistemden başkanlık sistemine dönüştürme girişimlerinin durdurulması gerektiğini vurgulayan eski Başbakan, yolsuzlukla mücadele başlığı altında siyasi hesapların tasfiyesine son verilmesinin yanı sıra başbakana yönelik saldırı girişimlerinin sonlandırılması ve güçler ayrılığı ilkesine geri dönülmesi gerektiğini vurguladı.
مشاركة :