Bilim insanları ölümcül virüslerle savaşabilecek sentetik antikorlar geliştirdi

  • 5/2/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Araştırmacılar lamadan elde edilen antikorları bir araya getirerek farede ölümcül hastalıkların hem önlenmesini hem tedavi edilmesini sağladı Yeni bir araştırmaya göre, normalde bakterilerin vücudun bir kısmına yapışarak kendilerini çoğaltmak için kullandıkları “bakteriyel süper yapıştırıcılarla” üretilen sentetik antikorlar, öldürücü virüslerin etkisiz hale getirilmesinde kullanılabilir. Wageningen Üniversitesi virologlarının öncülük ettiği yeni araştırmada, bu parçacıklardan, yeni ortaya çıkan virüslerin yanı sıra diğer hastalıklara yönelik destekleyici tedaviler için de yararlanılabiliceği ifade edildi. Bilim insanları, hantavirüsleri de içinde barındıran bunyavirüs ailesine odaklandı. Bu ailedeki virüsler genellikle sivrisinek benzeri böcekler aracılığıyla taşınıyor ve hem insan hem de hayvan sağlığı üzerinde yıkıcı etkilere sahip olabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu aileden Rift Vadisi ateşi gibi bazı virüslere, önlemler yetersiz kalırsa insanlar arasında epidemiye neden olabilecekleri için öncelikli hastalıklar listesinde yer veriyor. Hollanda’daki Wageningen Biyoveterinerlik Araştırma Merkezi’nden (WBVR) araştırmanın başyazarı Paul Wichgers Schreur, “Antiviral ve antikor tedaviler, yeni ortaya çıkan ve hayati risk barındıran virüs enfeksiyonlarına karşı savaşın aşılardan sonra en etkili araçları olarak değerlendiriliyor” dedi ve ekledi: "VHH ismi verilen belirli antikorların çocuklarda solunum yolu virüslerini etkisiz hale getirmek için büyük umut vaat ettiği gösterildi. Biz de aynı antikorların yeni ortaya çıkan bunyavirüslere karşı etkili biçimde kullanılıp kullanılamayacağını inceledik." İnsanda ve diğer hayvanların çoğunda antikorlar, genellikle dört protein “zincirinin” bileşiminden oluşuyor: İki ağır ve iki hafif zincir. Ancak devegillerde bulunan ve yalnızca tek ağır zincirden oluşan VHH antikorları daha küçük ve patojenlere insan antikorlarının bağlanamadığı şekillerde bağlanabiliyor. Dahası, VHH antikorlarının tek zincirli yapıları, birleştirilerek çok işlevli karmaşık yapıların üretilmesine de imkan tanıyor. Araştırmacılar, virüsün bulaşma mekanizmasının önemli bir kısmı olan glikoprotein çıkıntıları hedefleyen VHH’ler üretmek için lamalara bunyavirüs ailesinden Rift Vadisi Ateşi Virüsü (RVFV) ve Schmallenber Virüsü (SBV) parçacıkları verdi ve bağışıklık geliştirmelerini sağladı. Virologlar, RVFV’ye ve SBV’ye karşı üretilen VHH antikorlarının bu virüslerin glikoprotein yapısındaki farklı bölgeleri tanıyacak şekilde oluştuğunu gördü. Bu VHH antikorlarını izole ederek deney tüplerinde de virüsü etkisiz hale getirip getiremeyeceklerini görmek isteyen araştırmacılar, VHH’lerin tek başına işlevsiz olduğunu gözlemledi. İki farklı VHH’yi bir araya getirmek SBV’ye karşı görece daha iyi bir etkisizleştirme etkisi gösterirken, RVFV’ye karşı bu da etkili olmadı. Bu sorunu çözmek isteyen ekip, çok sayıda VHH’yi birbirine yapıştırarak tek bir antikor kompleksi üretmek için bakterilerden elde edilen “süper yapıştırıcıyı” kullandı. Ürettikleri VHH antikor kompleksi iki virüsü de etkili bir şekilde devre dışı bırakabildiği görüldü. Bu da virüsün glikoprotein çıktısının birden fazla bölgesine aynı anda bağlanması mümkün kılıyordu. Hakemli bilim dergisi eLife’de yayımlanan makaleye göre, ekip lamada tek zincirli ürettikleri ve ardından “süper yapıştırıcılarla” bir araya getirdikleri farklı antikor yapılarını virüs bulaştırdıkları fareler üzerinde denedi. Üniversitenin internet sitesinde aktarılana göre deney, en başarılı VHH antikor kompleksini ortaya çıkardı. Ayrıca tedavinin ölümü engelleyebildiği ortaya çıktı ve söz konusu farelerin kanlarındaki virüs seviyesinde tedavi edilmeyenlere göre belirgin bir azalış görüldü. Öte yandan bu antikorların insanlarda en iyi şekilde çalışması için insandaki doğal antikorların tüm işlevlerini sağlayabilmesi gerekiyor. Bu nedenle bilim insanları araştırmanın son kısmında lamada üretilen ve insandan alınan antikorları bir araya getirerek yeni kompleksler oluşturdu. Oluşturulan kompleksler farelere hastalık öncesi verildiğinde ölümcül hastalığı yüzde 80 oranında önleyebilirken fareler hasta edildikten sonra verildiğinde de ölüm oranını yüzde 60 azalttı. Independnet Türkçede yer alan haberde, araştırmanın kıdemli yazarı ve Wageningen Üniversitesi’nin Viroloji Laboratuvarı profesörlerinden Jeroen Kortekaas, “Yüksek etkili virüs yok edici kompleksler geliştirmek için VHH’nin faydalı özelliklerinden bakteriyel süper yapıştırıcılarla bir araya getirerek yararlandık” dedi ve ekledi: "Yaklaşımımız bunyavirüslere, diğer virüs enfeksiyonlara ve kanserin de arasında bulunduğu diğer bazı hastalıklara yönelik tedavi edici ilaçların geliştirilmesine yardımcı olabilir."

مشاركة :