Rus kaynaklar, Şarkul Avsat ABD’nin çekilmesinin ardından bir üçlüye dönüşen Ortadoğu Dörtlüsü’nün ikinci toplantısında ele alınanlar hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Söz konusu toplantı Rusya, Avrupa Birliği(AB) ve Birleşmiş Milletler’in (BM) Ortadoğu dosyası temsilcilerinin katılımıyla iki gün önce gerçekleştirildi. Yakın gelecekteki aşamada meydana gelmesi beklenen gelişmeler, özellikle de İsrailin tecrit etme baskısını arttırma, belki de birçok liderlere ev hapsi dayatma veya bazılarından Filistin topraklarını terk etmelerini istemesi göz önüne alındığında Filistin yönetiminin tutumları üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Kaynaklara göre toplantı Filistin yönetiminden gelen talep üzerine gerçekleştirildi. Bu, grubun son iki hafta içerisindeki ikinci toplantısı oldu. İlk toplantıda bariz bir şekilde ‘ABD’nin neden olduğu gerilime’ tanık olundu. Washingtonun ABD Başkanının bölgedeki barış planı çerçevesinde ortaya konan söylemleri kolaylaştırmak ya da koşulları geri çekmek için herhangi bir adım atmaması konusunda ısrar ettiği görüldü. Filistin’in ABD’nin katılmamasının beklenmesine rağmen toplantının yapılmasına ısrar etmesi oldukça ilginç. Bu ısrar başlangıçta AB’nin tereddüt etmesine neden oldu. Ancak toplantı AB’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda Filistinli liderler, ABD planı ve İsrail’in beklenen ilhak kararları karşısında bir cephe hattı oluşturma önerisi sunuldu. İsrail, uluslararası muhalefete rağmen ilhak kararlarını uygulama konusunda ısrarcı davranıyor. Rus Dışişleri Bakanlığı’na yakın bir Filistinli diplomat olan Rami eş-Şair, AB’nin Washington’a karşı bir cephe oluşturmaya istekli olmaması nedeniyle Filistin tarafından sunulan önerinin uygulanmasının zor olduğuna dikkat çekti. Ayrıca BM’nin de böyle bir adım atamayacağına dikkat çekti. Şair, özellikle de devam eden bölünmeler nedeniyle Filistin’in tutumunun ne yazık ki çok zayıf olduğuna işaret etti. Diplomat, “Ne yazık ki Filistin yönetimi Hamas’la uzlaşma sağlanamayacağına ve Hamas’ın Gazze Şeridi’nde bir devlet kurma ve mevcut otoritesinden taviz verme niyeti olmadığını düşünüyor” ifadelerini kullandı. Rus diplomasisinde yaygın olan kanaate göre Filistin’in bölünmeye devam etmesi, içi durumların düzeltilmesi için ciddi adımlar atılmaması nedeniyle, durumun ciddiyeti artıyor. Bu da ABD ve İsrail’in baskısının artmasına neden oluyor. Ayrıca Rusya dahil olmak üzere herhangi bir uluslararası tarafın hareketine engel oluyor. Aynı bağlamda, Rus diplomatik çevreleri aktif ve etkili bir Arap destekçinin yokluğunun Filistinliler üzerindeki baskının artmasında olumsuz bir rol oynadığına işaret ediyor. Daha önce Şarkul Avsat’a konuşan kaynaklar, Filistin yönetiminin Rusya ve AB’den harekete geçmesini istediğini belirtti. Arap çevrelerden etkileyici bir adım görünmediğine dikkat çekti. Filistin içinde devam eden bölünmenin durumu daha da kötüleştirdiğine dikkat çekti. Filistinli diplomat Rami Şair’e göre Arap çevreler arasında İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak girişiminde bulunmasında bir beis olmadığı görüşünün yayılım göstermesiyle çıkmaz daha da artıyor. Çünkü bu adımların İsraili Filistin topraklarında ekonomik, yaşayan ve diğer sorunlarla yüzleştirmesi bekleniyor. Bu, daha sonra bu yükten kurtulmak için hareket etmesi gerektiğine ikna olmasına yol açar. Öte yandan Moskova’da yakın gelecekte olması beklenen gelişmeler özellikle de İsrailin tecrit etme baskısını arttırma, belki de birçok liderlere ev hapsi dayatma veya bazılarından Filistin topraklarını terk etmelerini istemesi göz önüne alındığında Filistin yönetiminin tutumları üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Filistin liderliğinin İsrail ile imzalanan anlaşmaları dondurma kararına ABD ve İsrail tarafından yapılan yorum ve bunun Batı Şeria ve Gazzede Filistin Otoritesinin varlığını kuran Oslo anlaşmasını zayıflattığı yönündeki mevcut anlayış Rus çevrelerin, daha önce birçok kez uyardığı bu olasılıkları arttırıyor. Rus kaynaklar, İsrail’in Filistin yönetiminin Batı Şeria’daki varlığının yasal bir dayanağı olmadığını ve baskısını arttıracağını söylüyor. Ya yönetimi koordinasyonu durdurma ve anlaşmaları engelleme kararını geri almaya zorlayacak ya da Filistin Otoritesinin bir kısmını sınır dışı edecek. Rami Şair ayrıca İsrail’in kuvvetleri tarafından işgal edilen bazı noktalarda Filistin polisinden geri çekilmelerini isteyerek ilhak kararlarını uygulamaya başladığına işaret etti. İsrail ayrıca bazı bölgelerde trafik düzenlemelerini ve yol işaretlerini değiştiriyor. Öte yandan Rus bir diplomat, Şarkul Avsat’a yaptığı açıklamada, Filistinlilere yönelik uyarı işaretleri ciddiye alınmalı, çünkü durum çok tehlikeli ve Filistin ve Arap eylemleri derhal başlamalı. Rusyanın konumu, ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları, üzerinde anlaşılan belgeler ve Arap Barış İnisiyatifi çerçevesinde iki devletli bir çözümün yasal dayanağına bağlı olduğu açıktır. Ancak Rusya’nın hayal kırıklığına işarette bulundu. Çünkü Moskova Filistin uluslarını iki kez uzlaşı toplantıları yapmaya çağırdı ve bölünmenin üstesinden gelmek, siyasi pozisyonu FKÖnün programı ve rolü temelinde birleştirilmesi için ortak bir mekanizma kurdu. Bu yoldaki başarısızlığın sorunu daha da kötüleştirdiğini ve eylem potansiyelini zayıflattığına dikkat çekti.