Tahmini 1,3 milyar nüfusa sahip Hindistan dün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarında 7 milyon sınırını aşarak ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşti. Ancak Hindistan, Kovid-19dan ciddi şekilde etkilenen diğer ülkelere göre çok daha az ölüm kaydetti. AFP’nin haberinde uzmanları hayrete düşüren bu duruma ilişkin ortaya atılan bazı sorular ve hipotezlerin analizi yer aldı. Hindistan, mart ayı ortasında Kovid-19 kaynaklı ilk ölümün tespit edilmesinden bu yana 7 milyonun üzerinde vaka ve 109 bin ölüm kaydetti. Johns Hopkins Üniversitesi rakamlarına göre  dünyanın ikinci en kalabalık ülkesi Hindistan salgından en fazla etkilenen 20 ülke arasında 100 vaka başında yüzde 1,5 can kaybı ile dünya çapında en düşük ölüm oranına sahip. ABDdeki ölüm oranı ise yüzde 2,8. Nüfusu açısından ölüm oranları karşılaştırıldığında Hindistan 100 bin kişide 65 ölüm kaydeden ABD’de bu oran 100 bin kişi başına 77. Birleşmiş Milletler’in (BM) dünya nüfusu raporuna göre Hindistan Avrupa ülkelerine göre ortalama 28,4 yıl olan daha genç bir yaş grubuna sahip. Yaş ortalaması 42,3 olan Fransa’da ise yaklaşık 735 bin vaka ve 32 binden fazla ölüm kaydedildi. Buna göre ülkede ölüm oranı yüzde 4,7 olarak tespit edildi. Uzmanlar, şeker veya yüksek tansiyon gibi hastalıklara yakalanma olasılığı daha yüksek olan yaşlıların bulaşıcı hastalıklar nedeniyle ölme olasılığının daha yüksek olduğunu belirtiyorlar.  Diğer yandan İtalyada günlük 24 binden fazla vaka ve 2 binden fazla ölüm, Fransada yine günlük yaklaşık 5 bin 500 vaka ve 150 can kaybı kaydedildi. Böylece koronavirüs Avrupa genelinde hızla yayılmaya devam etti. Hindistan hükümetine göre ülkede ilk vaka 30 Ocakta kaydedildi. Mart ayı ortasında da 100 vaka eşiği aşıldı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi 25 Martta, ülke çapında  hareketi ciddi şekilde kısıtlayan izolasyon tedbirlerinin uygulandığını duyurmuştu. Uzmanlara göre Hindistanın salgının yayılmasına hazırlanmak ve doktorların diğer ülkelerin deneyimlerinden yararlanmak için yeterli zamanı vardı. Yeni Delhideki Tüm Hindistan Tıp Bilimleri Enstitüsü’nde (AIIMS) profesörü olan Anand Khrishnan, AFPye yaptığı açıklamada söz konusu dönemde tedavi protokollerinin çoğunun oksijen kullanımı veya yoğun bakım açısından daha iyi oluşturulmuş olduğunu belirtti. Epidemiyolog T. Jacob John ve bir dizi uzman, Hindistanda dolaşan dang humması gibi bulaşıcı hastalıkların nüfusa koronavirüsü önlemek için belirli bir düzeyde antikor sağladığına dikkat çektiler. Ayrıca koronavirüsün daha az ölümcül formlarına maruz kalmanın, nüfusa bir çeşit bağışıklık kazandırmış olabileceğini öne sürdüler. Ancak uzmanlar, konu hakkında daha geniş ve derinlemesine araştırma yapılması gerektiği konusunda hemfikirler. Hindistan genellikle ülkedeki tüm ölümleri ve nedenlerini resmi olarak kaydetmiyor. Özellikle nüfusun yüzde 70’inin ikamet ettiği kırsal alanlardaki ölümler, hastanede meydana gelmedikçe bildirilmiyor. Salgın sırasında bu durum daha da şiddetlendi. Bir yandan belediyeler tarafından yayınlanan ölümler ile diğer taraftan mezarlıklar ve krematoryumların bildirdiği rakamlar birçok şehirde aynı değildi. Ayrıca bazı bölgeler, Kovid-19 kaynaklı ölümleri kasıtlı olarak örtmek ve bunları başka hastalıklardan kaynaklı ölümler olarak göstermekle suçlandı. Hindistan’ın Bangalore kentinden halk sağlığı uzmanı Humont Shiwadi duruma ilişkin şunları söyledi: “Mevcut sistemimiz ölümleri tespit etmede yetersiz. Zaten çoğu ölümler göz ardı ediliyor. Ölümlerin sadece beşte biri belirli bir nedenle kaydediliyor. Kovid-19 kaynaklı çok sayıda ölüm kayıtlara geçirilmemiş olabilir.” Shiwadi açıklamasında, hükümetin serolojik testler kullanarak yaptığı araştırmaların, enfekte olanların sayısının resmi rakamlardan 10 kat daha fazla olduğunu gösterdiğini, bunun da salgından kaynaklanan ölümlerin açıklanamayacağı anlamına geldiğini belirtti. Uzmanlar, Kovid-19 şüphesi olan hastalar için test sayılarının artırılması ve ölümlerin ve otopsilerin daha iyi kaydedilmesi yoluyla sayılarda daha doğru bir oranın kaydedilmesinin olduğu görüşündeler. Shiwadi,  ölüm oranı grafiklerini ve evlerde meydana gelen ölümleri de takip etmenin faydalı olabileceğini ifade etti. "The Indian Express" gazetesine göre, salgından en çok etkilenen Pompeii kentinde belediye, mart ayından temmuz ayına kadarki dönemde ölü sayısının geçen yılın aynı döneminde kaydedilen rakamı 13 bin kişi aştığını, bu dönemde Kovid-19 ile bağlantılı resmi can kaybı sayısının iki katından fazla olduğunu kaydetti.