Uluslararası Para Fonu (IMF), Ortadoğu ve Orta Asya hakkında yayınladığı son raporunda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının patlak vermesiyle ortaya çıkan ekonomik yaraların Ortadoğu’da 5 yıla kadar etkisini sürdürebileceğine ancak tüm bunlara rağmen tünelin sonunda ışık gördüğüne dikkati çekti. Cihad Azur ve Joyce Wong imzalı raporda, “Ortadoğu ve Orta Asyadaki ülkeler Kovid-19 ile hayatımızda görülmemiş bir halk sağlığı acil durumu ve benzeri görülmemiş bir ekonomik gerileme ile karşı karşıya. Salgın, mevcut ekonomik ve sosyal zorlukları şiddetlendirerek, gelirler ve büyümeye uzun vadeli zarar verme tehdidini azaltmak için acil eylem çağrısında bulunuyor” denildi. IMF analistleri, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan (MENAP) bölgesindeki petrol ihracatçıları için 2020’de yüzde 6,6’lık negatif büyüme tahminlerinin altında yatan petrol talebi ve fiyatlarındaki ani düşüşlere işaret etti. Raporda, jeopolitik gerilimler artarken, bölgedeki ülkelerin düşen mali gelirler, artan borçlar, daha yüksek işsizlik, artan yoksulluk ve eşitsizlikle karşı karşıya kaldığına vurgu yapılarak, “2021e baktığımızda, çoğu ülkede büyümenin yeniden başlaması gerekirken, görünüm zorlu olmaya devam edecek” ifadeleri kullanıldı. IMF uzmanları, petrole ve büyük stoklara yönelik zayıf talebin piyasalar üzerinde bir baskı kaynağı olmaya devam edeceğinin altını çizerek, OPEC + anlaşmaları petrol fiyatlarının istikrar kazanmasına yardımcı olacağını ve bunların 2019 ortalamasının yüzde 25’in altında kalmasının beklendiğini bildirdi. Ekonomik gerileme riski, büyüme, istihdam ve gelirlere yönelik uzun vadeli kayıpların kilit bir endişe kaynağı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Özellikle, bundan beş yıl sonra ülkelerin kriz öncesi eğilimlerin beklediği GSYİH seviyesinin yüzde 12 altında olabileceğini tahmin ediyoruz” denildi. Salgının, kırılgan ve çatışmalardan etkilenen ülkelerin karşılaştığı göz korkutucu zorlukları şiddetlendireceği ve sosyal huzursuzluğu artırabileceği tahmin edilirken, mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler arasındaki kötü yaşam koşullarının salgın riskini artırabileceğine işaret edildi. IMF raporunda, “Kriz aynı zamanda bölgedeki bankalar için kurumsal temerrüt ve kredi riskini artırdı. Potansiyel zararlar GSYİH’nın yüzde 5’i veya 190 milyar doları bulabilir. Eğer ele alınmazsa, bu gelişmeler finansal istikrarı tehdit edebilir ve finansal tabana yayılmayı artırma isteğini sınırlayabilir” ifadelerine yer verildi. IMF, tüm bu büyük risklere ve zorluklara rağmen, ‘tünelin sonunda bir ışık’ gördüğüne vurgu yaparak, ülkelerin salgının etkisini kontrol altına almaya devam ettikçe, politika yapıcıların daha kapsayıcı ve daha dirençli ekonomiler oluşturmaya yeniden odaklanması ve dikkatlerini ilerideki toparlanmayı planlamaya ve finanse etmeye çevirmesi gerektiğini belirtti. Raporda ayrıca, “Yakın gelecekte, salgını kontrol altına almak ve gelir kayıplarını sınırlamak en önemli öncelikler olmaya devam edecek. Halk sağlığı tehdidi azalmaya başladığında, ülkeler gereksiz risklere maruz kalmadan ekonomik faaliyeti destekleyerek kapsayıcılığı güçlendirmeye ve kırılganlıkları ele almaya odaklanmalıdır” ifadeleri de kullanıldı.
مشاركة :