Türkiye, güney İdlibde bulunan askeri gözlem noktasını çekmeye başladı. Dün yayınlanan haberlere göre Şam’ın bölgeye yönelik bombardımanı hız kazanırken atarken Fırat’ın doğusundaki Rasulayn’daki gruplar arasındaki gerginlik devam etti. Uluslararası Koalisyon güçleri de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) güçleri ile birlikte Deyrizor’da eğitime başladı. Yerel kaynaklar, Türk kuvvetlerinin Halep-Hama karayolu paralelindeki Maar Hattat köyünde yer alan gözlem noktasından çekilme hazırlığına başladığını akardılar. Türk kuvvetleri öncesinde de Hamanın kuzeyindeki Morekteki en büyük gözlem noktalarından ve aynı bölgede Şahşabu Dağı’ndaki Şir Magar bölgesinden de çekilmeyi sürdürmüştü. Çekilme yönündeki adımlar, Türk gözlem noktalarının rejim kontrolündeki bölgelerden tahliye edilmesi yönünde Rusya ile varılan anlaşma kapsamında geliyor. Rejim güçleri, Kefer Avid, Fatira, Fuleyfel, Sufuhon, İdlibin güney kırsalındaki Benin, Kuzeybatı Hamadaki el-Gab Ovasındaki el-Ankavi bölgelerine yönelik füze saldırılarına hız verdi. Bölgeden gelen haberler Sultan Murad Tümeni ile 20. Tümen arasında otomatik silahlı çatışmalar patlak verdiği yönünde. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yapılan açıklamada, çatışmaların şehirdeki bazı evlerin mülkiyetine dair çıkan anlaşmazlıklar sonucunda meydana geldiği öne sürüldü. Rasulayn kırsalında yaşayan halk, bölgedeki grupların Ümmü ed-Debs, Ku elah ve Meşirfe’deki kontrol noktalarından geçişlerde ücret almasından şikayetçi. Nitekim bu noktalardan geçenler, miktarı belirsiz meblağlar ödemek zorunda kalıyor. Çatışmaların kapsamı her geçen gün şehre doğru genişliyor. Gruplar arasındaki çatışmaların gerçekleştiği yerin yakınlarında rastgele ateş açılması, sivillerin panik ve korkuya kapılmasına neden oluyor. Uluslararası Koalisyon güçleri ise Deyrizor kırsalında yer alan Ömer Petrol Sahası’nda DG ile askeri tatbikatlar yürütüyor. Silah seslerinin geldiği bölgede patlamalar duyuluyor. Milliyet gazetesinin haberine göre ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ülkesinin terör örgütü PKK’nın Suriye’deki varlığını sona erdirmeyi planladığını bildirdi. PKK’nın Kuzeydoğu Suriye’de Türkiye ile gerginliğin temel nedeni olduğuna değinen Jeffrey, “PKK’nın Suriye’den çıktığını görmek istiyoruz. Biz bu gerginliği azaltmak istiyoruz. Zira kuzeydoğu dışındaki tüm bölgelerde Türkiye ile yakın eş güdüm içinde çalışıyoruz” dedi. Türkiye’nin terör örgütü PKK ile ilgili endişeleri olduğuna dikkat çeken Jeffrey, çözümün bu varlığı azaltıp en nihayetinde ortadan kaldırmak olduğunu vurguladığı açıklamasında şunları söyledi: “Kuzeydoğu Suriyede terör örgütü DEAŞ’a karşı istikrarlı bir üssümüzün olmasını istiyoruz. Bunun için yerel ortaklıklar gerekiyor. Yerel ortaklar, askeri ortağımız olarak SDG ve oradaki sivil yönetimdir. Bir sivil idare olmalı çünkü rejim 2013te o bölgeden çekilmişti. Bu nedenle, pratik amaçlar için SDG ittifakındaki Arap ve Kürt unsurları, oradaki operasyonlarımızı istikrara kavuşturmak ve kolaylaştırmak amacıyla birlikte çalışmaya, gücü paylaşmaya ve aralarındaki farklılıkları çözmeye çalışmaya teşvik ediyoruz.” Türkiye, PKK’nın kolu olduğunu bildirdiği ve YPG tarafından yenilgiye uğratılan SDG’ye ABD desteğinin sonlanmasını istiyor.