Bağdat, İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade suikastiyle ilgili resmi tavrını henüz açıklamazken, eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki liderliğindeki İslami Davet Partisi tarafından Şii partiler ve siyasi güçler Fahrizade’nin ölümüyle ilgili taziye ve kınama mesajları yayınladı. Dini lider Halid el-Molla’nın başkanlığındaki Sünni bir grup olan Irak Alimler Birliği de Fahrizade suikastıyla ilgili taziye ve kınama bildirisi yayınladı. İran’da meydana gelen suikast, çeşitli medya araç ve platformları aracılığıyla Irak kamuoyunun ana gündemi oldu. Her zaman olduğu gibi böyle olağanüstü bir olayda da Irak kamuoyu, İran’ın olası cevabının Irak topraklarında verilme ihtimalinden endişeli. Irak kamuoyunda bir kesim İran’ın ABD ve İsrail’e Irak’ta cevap vereceğini iddia ederken diğer kesim ise İran’a ölümcül bir darbe vurması için seçimleri kaybeden ABD Başkanı Donald Trump’a koz vermemek için misilleme için Irak topraklarını tercih etmeyeceğini savunuyor. Bu kesime göre İran rejimi misilleme yapacak olursa İsrail veya Basra Körfezi gibi bölgelerde cevap verebilir. Irak’ın endişesi, 3 Ocak 2020’de General Kasım Süleymani’nin Bağdat Uluslararası Havalimanı yakınlarında öldürülmesi olayını akla getiriyor. Bu saldırının arkasından İran, Irak’ın batısındaki Anbar vilayetinde bulunan Ayn el-Esed üssüne füzeli saldırıyla karşılık vermişti. İran’ın bu saldırıdaki gerekçesi, Süleymani suikastının Irak topraklarında gerçekleştiği yönündeyse de, İran’ın Irak topraklarındaki “nükleer kara kutusunun” öldürülmesine tepki göstereceği yönündeki endişeler, ABD ve İsrail’i suikastı planlamakla suçlayan İran’a yakın Iraklı bazı silahlı gruplara verilen sinyallerden kaynaklanıyordu. Trump’ın görev süresinin sonuyla Joe Biden’in Beyaz Saray’da yönetimi üstlenmedi mevcut durumda İran’ın bu saldırıya karşılık vermesi zor görünüyor. Zira İran’ın Irak’taki bazı kolları ABD’nin Irak’taki nüfuzun bir parçası olarak görülen ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’yle diğer bölgelere ve Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye füzeli saldırılar gerçekleştirerek cevap verebilir. Konuyla ilgili olarak, “Ulusal Koalisyon” Başkanı İyad Allavi, ülkedeki siyasi istikrarsızlık ışığında, radikalizm yanlısı grupların şiddeti tırmandırabileceği konusunda uyarıda bulundu. Allavi twitter hesabında yayınladığı mesajda, “Radikalizm yanlısı grupların, başta DEAŞ olmak üzere özellikle de siyasi istikrarsızlıktan nemalanabilecek terörist grupların şiddeti tırmandırmasından endişe ediyorum. Bu gruplar, ekonomik ve sağlık krizlerinin şiddetlenmesinden, halkın ve siyasi güçlerin bileşenlerini bir araya getiren ulusal bir sözleşmenin yokluğundan ve terörizmin köklerini ortadan kaldırmadaki başarısızlıktan yararlanmaktadırlar” ifadelerine yer verdi. Allavi, “Bunlar, hükümetin dikkat etmesi ve önlemesi gereken tehlikeli meselelerdir” vurgusu yaptı. Al-Nahrain Üniversitesi’nde ulusal güvenlik uzmanı ve AKAD Stratejik ve Gelecek Araştırmalar Merkezi Prof. Dr. Hüseyin Allavi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Ülkedeki siyasi durumun tam bir felç halini alması, siyasi güçlerin bölgesel ve uluslararası tehlikeleri düşünmemesi durumunda, özellikle siyasi güçlerin Irak hükümetini iç ve dış zorluklarla mücadelesinde kendi başına bırakacağını, özellikle Irak Ortak Kuvvetleri’yle birlikte çalışan diplomatik ve teknik danışmanlık misyonları Irak’ı İran’ın hedeflerinden biri haline getirebi” ifadelerine yer verdi. Allavi ayrıca, “Havaalanı (Süleymani) suikastından sonra Anbar’daki Ayn el-Esed ile Erbil’deki Harir üslerinin hedef alınmasında yaşananlar böyledir” şeklinde eklemede bulundu. “Irak siyasi liderliği muhtemel senaryoları değerlendirmek için bir araya gelmez ve Irak’ı ABD-İran çatışmasının arasından çekmek için Kazimi hükümetini destekleyerek hükümeti güçlendirmezse, senaryonun tekrar etmesinin mümkün olduğunu, İranlı nükleer bilim adamı Fahrizade’nin öldürülmesinden sonra yükselme olasılığı bulunan şiddetin ve İran’ın bu olay karşısında misilleme ihtimalinin bulunduğunu” vurguladı. Allavi, “ABD yönetiminin, bölgedeki ABD çıkarlarının saldırıya uğraması durumunda yanıt verilmesi hususunda çelişkili açıklamaların bulunduğu” belirtti. Konuyla ilgili olarak haberlerde, Irak’taki gelişmeler sebebiyle bir uçak gemisinin Körfez bölgesine doğru hareket ettiği bilgisine yer verildi. ABD’li bir yetkili, USS Nimitz uçak gemisinin diğer savaş gemileriyle birlikte Körfez bölgesine ilerlemesinin “ABD kuvvetlerinin Irak ve Afganistan’dan çekilmesiyle bölgeye savaş desteği sağlayacağını” ifadelerine yer verdi. Yetkili, “uçak gemisinin Körfez’e taşınmasının, İranlı nükleer bilim adamının öldürülmesinden önce planlandığını” belirtti.
مشاركة :