Sudanlı olduğu tahmin edilen iki düzensiz göçmenin acımasızca işkenceye maruz kaldığı görüntüler, milisler tarafından paylaşıldı. Bu videonun paylaşılması Libya kamuoyunda büyük öfke yarattı. Hukukçular ve siyasetçiler, yıllardır adam kaçırma ve gasp suçlarını işleyen silahlı grupların işlediği suçların süratle soruşturulması ve adalet önüne çıkarılmaları talebinde bulundu. Sudanlı aktivistlerin hesapları aracılığıyla paylaşılan video Libyada sosyal medyada dolaşıma girdi. Sudanlı aktivistler bu olayın, Libyada serbest bırakılmaları karşılığında Sudanlıları fidye ödemeye zorlamak amacıyla işlendiğini belirttiler. Videoda silahlı adamlardan birinin, kaçırılan bir Sudanlının kafasına otomatik makineli tüfeğinin namlusunu doğrulttuğu görülüyor. Dizlerinin üzerinde ve yarı çıplak bir halde bulunan rehineyi silahlı adamlardan birinin şu şekilde tehdit ettiği görüldü: “Ödeyecek misin, ödemeyecek misin?” Sonra bir başkası gelip, zayıf bedenine aldığı ağır darbelerden kıvranan ikinci bir kurban üzerinde aynı eylemi çığlıklarına ve feryatlarına aldırış etmeden tekrarladı. Libya kamuoyu, Sudanlı göçmenlere yönelik işkencenin boyutu karşısında yaşadıkları şoku dile getirdiler. Libya Arap İnsan Hakları Örgütü Genel Sekreteri Dr. Abdülmunim ez-Zaidi şunları söyledi: Libyadaki işkence, zorla kaçırma ve ayrımcılık yasası, bu eylemleri suç saydığı ve cezalandırdığı için, hukuki hesap verebilirlik alanında çok ileri kabul edilmektedir. Libyada göçmenlere ve sığınma talep edenlere saygı açısından hala gidecek epey yol var." Bu olayı kınayan Libya’daki birçok insan hakları örgütü, Trablusta bulunan silahlı grupların yıllarca ceza almadan adam kaçırma ve gasp uyguladığına dikkati çekti. Aynı bağlamda, Libya Ulusal İnsan Hakları Komitesi "iğrenç suçlar ve ağır ihlaller" olarak nitelendirdiği Sudanlı göçmenlere karşı yaşatılan şok edici sahneleri kınadı. Komite, organize suç çeteleri ve insan kaçakçılarının, iki göçmene işkence yaptıklarını ve serbest kalmaları karşılığında ailelerini büyük meblağlar ödemeye zorladıklarını kaydetti. Komite tarafından dün akşam yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Libya topraklarında göçmenlere ve mültecilere yönelik utanç verici ve insanlık dışı suçlar ve ihlallere ilişkin kapsamlı bir soruşturma başlatılmalı. Failler adalete teslim edilmeli. Libyadaki organize suç çetelerinin ve insan kaçakçılığı şebekelerinin liderleri adalete teslim edilip yargılanmalı.” Libya Ulusal İnsan Hakları Komitesi, insan ticaretini ortadan kaldırmak için ulusal bir strateji benimsemenin ve bu suçu işleyen herkese karşı caydırıcı yasa ve kanunların çıkarılmasının önemini yineledi. Kaçakçılık ve insan ticareti yapan çetelerin ve göçmen şebekelerinin ortadan kaldırılması ve bu çetelerin ve suç şebekelerinin liderlerinin kovuşturulup adalete teslim edilmeleri çağrısında bulunan komite; insan ticareti suçunun, Libyada yayılan en tehlikeli organize suç türü olduğunun altını çizdi. Bu bağlamda, ABDnin Libyadaki silahlı milisleri dağıtmaya niyetli olduğu görüldü. ABDnin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, “ABD, ağır insan hakları ihlallerine ve bozgunculuğa yanıt olarak Libyada barışı, güvenliği ve istikrarı baltalayanlara karşı somut adımlar atacak." açıklamasında bulundu. ABDnin Trablus Büyükelçiliği tarafından, yapılan bu açıklama, ABD Hazine Bakanlığının, Tarhuna kentinde işkence ve cinayet suçları işlemeleri ve orada bulunan toplu mezarlara müdahil olmaları nedeniyle, Kaniyat milisleri ve liderleri Muhammed el-Kaniye, yaptırım uygulamasının ardından geldi. ABD Büyükelçisi Norland Kaniyat milislerinin Libyada barış dostu olmadıklarını belirtti. ABDnin Kaniyat milislerine yönelik yaptırımlarının ardından Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Twitter üzerinden şu açıklamaları yaptı: “ABD, ağır insan hakları ihlallerine ve bozgunculuğa yanıt olarak Libyada barışı, güvenliği ve istikrarı baltalayanlara karşı somut adımlar atacak.”