Lübnan Maruni Patriği Rai Hizbullah’ı eleştirdi

  • 3/15/2021
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai, Lübnan savunmasından sorumlu tek meşru gücün ordu olduğunu belirtti. Rai Hizbullah’ın silahlı yapısına işaret ederek ordu dışındaki hiçbir silahlı yapının varlığının meşru olmadığını vurguladı. “Lübnanlıların, iktidarın çekişmelerine rehin olduğunu” söyleyen Maruni Patriği, halkı “Lübnan’ın sivil toplum olarak asli kimliğini yeniden kazanması” için çaba göstermeye çağırdı. Rai, 14 Mart’taki Pazar Vaazı sırasında, “Halk, Lübnanlıları rehin alan, onları yardım çığlıkları ve uluslararası çağrılara rağmen serbest bırakmayan iktidarın çekişmelerine sıkışmış durumda. İktidarın, devleti nasıl halkın düşmanına dönüştürdüğünü anlamıyoruz!” dedi. Beşara er-Rai, “Her bölgeden ve mensubiyetinden gençleri ve yaşlıları içeren Lübnan halkı, vatanlarını hak eden bir halk olduklarını intifadalarıyla kanıtladılar. Bununla birlikte Lübnan’ın bir sivil toplum olarak orijinal kimliğini yeniden kazanması, ‘bu eski ulusun sorumluluğunu üstlenebilen, devletini yönetebilen ve halkını refaha, istikrara ve tarafsızlığa doğru yönlendirebilen’ yeni bir ulusal liderlik rejiminin oluşturulması için mücadele etmemiz isteniyor” açıklamasında bulundu. Gençlerin, taleplerini dillendirmek amacıyla protestolarda birlikte hareket etmeleri halinde bunların ‘vaat edici ve yapıcı bir devrime’ dönüşeceğine dikkati çeken Rai, “Belki de bu devrim sayesinde siyasi grubu ve iktidardakileri ‘ekonomik krizden kurtulmak için reformları hayata geçirecek, kişisel ve partizan çıkarları değil Lübnan’ı kurtaracak’ bir hükümet kurmaya ikna edebilirler” değerlendirmesinde bulundu. Beşara er-Rai, Lübnan hususunda uluslararası bir konferans düzenleme çağrısını yinelerken, “Güvensizlik nedeniyle yetkililer, bugün son patlama noktasına kadar ulaşan çekişme noktalarını ele almak için bir araya gelemezse, önceden yaşandığı gibi, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde bir uluslararası konferansa sığınmak gereklidir” dedi. Rai, 17 Ekim 2019’dan bu yana ülke çapında kitlesel gösteriler düzenleyen halk hareketini kast ederek “devrimci halka da yasal ve kültürel ilkelere uygun olarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için hareket etme hakkına saygı göstermeye, kamu yollarını kesmekten kaçınmaya ve haklı taleplerini ifade edebilecekleri meydanlarda organize gösteriler düzenlemeye” çağırdı. Maruni Patriği, bu yollar ordu ve polis güçleri ile olası bir çatışmanın önlenebileceğini vurguladı. Askeri kuruluşa desteğini de dile getirerek, “Ordu, bu halkın parçasıdır ve kendi halkıyla karşı karşıya getirilmesi doğru değildir. Ordu da bu meşruiyetin bir parçasıdır” diyen Beşara er-Rai, “Lübnanda savunmadan sorumlu tek meşru güç ordudur, bu nedenle de onun dışındaki hiçbir silahın varlığına meşruiyet verilemez. Ordu, tüm ulusun ordusudur ve bazılarının onu iktidarın ordusu yapmaya hakkı yoktur. Ordu, demokrasinin ordusudur ve hiç kimsenin onu baskıcı önlemler ordusuna dönüştürme hakkı yoktur. Ordu, tüm bileşenleri ile ulusal birliğin sembolüdür. Onu koruyarak ulusu, egemenliğini, pozitif tarafsızlığını, farklı mensupları arasındaki güveni ve ona sadakatlerini koruyoruz” açıklamasında bulundu. 2020 Ocak ayında Şii (Hizbullah/Emel) ve Maruni (Özgür Yurtsever Hareket) ağırlıklı bir koalisyon hükümeti kurulmuştu. Lübnan tarihinin en derin ekonomik krizini yaşıyor. Krizden çıkışın yolunun IMF ve Paris CEDRE Konferansı’ndan alınacak kredi ve hibeler olduğu belirtilirken Hükümetin Şii kanadının Rusya-Çin-İran-Esed rejimi eksenine yakın durması sebebiyle uluslararası yaptırımlar uygulanıyor. Batı bloğunun finansal yardımları alınamıyor. Bu sebeple Rai, krizden çıkış için ülkenin her iki eksene de eşit mesafede durulmasını savunuyor. Rai’nin diğer çağrısı ise Lübnan sorununu uluslararası sahaya taşımak. Rai, ülke siyasetinin kendi arasındaki ihtilaflardan dolayı Lübnan’ı krizden çıkartamaması sebebiyle BM gözetiminde uluslararası bir toplantı düzenlenerek ülkenin krizden çıkarılmasını talep ediyor.

مشاركة :