Koronavirüs varyantlarının hızlı yayılmasından bir amino asit sorumlu

  • 3/19/2021
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’da hızla yayılan yeni tip koronavirüsün mutasyona uğramış varyantları, Kovid-19 aşılarının koruma sağlayıp sağlamayacağına yönelik endişeleri ve soruları gündeme getiriyor. Aşıların koruma sağlaması için varyantların birbirlerinden ayıran özelliklerin neler olduğunun öğrenilmesi önem teşkil ediyor. ABD’de bulunan Boston Çocuk Hastanesi’nde Dr. Bing Chen liderliğindeki bir araştırma ekibi, D614G adı verilen mutasyona uğramış yeni varyantta, koronavirüse meşhur şeklini veren spike proteininin yapısının analiz etmek için bir çalışma yürüttü. Araştırmacılar D614G ile virüsün orijinal versiyonundaki spike proteinlerini karşılaştırdılar ve araştırma sonunda bu varyantların nasıl daha hızlı yayıldıklarını ortaya çıkarmayı başardılar. Araştırma ekibi ulaştıkları bulguları Science dergisinin son sayısında duyurdular. Dr. Chen’in ekibi, çalışma sırasında atomik seviyeye kadar çözünürlüğe sahip Cryo-elektron Mikroskopisi (cryo-EM) ile spike proteinleri görüntüledi. D614G varyantının spike proteinindeki genetik kodundaki tek bir amino asit “harfinin” mutasyona uğradığını, virüsün hücrelerimizdeki reseptörlerine (ACE2) reseptörlerine bağlanmak için daha işlevsel spike proteinleri oluşturduğunu böylece mutasyonun virüsü daha bulaşıcı hale getirdiğini tespit ettiler. Orijinal koronavirüste, spike proteinleri ACE2 reseptörüne bağlanır ardından çok ciddi bir şekilde şekil değiştirir ve kendi üzerlerine katlanırlar, bu durum virüsün kendi zarlarını hücrelerimizin zarlarına bağlamasını ve hücrenin iç kısımlarına girmesini sağlar. Dr. Chen ve meslektaşları Temmuz ayında yapılan başka bir araştırmada, bazen mutasyonların erken şekil değiştirdiğini ve hücrelere bağlanmadan önce parçalandığını, bu durumun virüsün yavaşlamasına neden olduğunu buldular. Bununla birlikte, araştırmacılar mutasyona uğrayan spike proteininin fotoğrafını çektiklerinde, D614G mutasyonunun erken değişimi önleme avantajına sahip olduğunu keşfettiler. İlginç bir şekilde, mutasyon virüsün insan hücreleri reseptörleriyle olan bağlantılarını zayıflatır, ancak mutasyona uğrayan virüslerin hücreye bağlanmadan önce parçalanma olasılığının düşük olması, genel olarak virüsü daha bulaşıcı hale getirir. Dr. Chen bu durumla ilgili olarak şu ifadeleri kullanıyor: “Orijinal virüsün 100 mutasyon içerdiğini varsayalım. Şeklinin istikrarsızlığı sebebiyle, bunların yalnızca yüzde 50’si işlevsel olabilir. D614G varyantında, bunlardan yüzde 90’ı işlevsel olur, bu nedenle de bağlanmasalar bile, enfekte olma olasılığınız daha yüksek olur.” Bu mutasyonların aşılar üzerinde bir etkisi olacağını düşünmeyen Dr. Chen, spike protein kodunu içeren tasarımlara dayandırılan aşıların, nötralize edici koruyucu antikorların oluşmasını sağlamaya devam edeceğini belirtiyor.

مشاركة :