Cezayirli öğrencilerden askeri vesayete karşı protesto

  • 3/24/2021
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Ülkenin başkenti Cezayir’de düzenlenen haftalık gösterilere katılan yüzlerce üniversite öğrencisi, ‘ordunun sivil yönetime müdahalesini’ eleştirerek bir kez daha ‘askeri değil sivil devlet’ sloganını yükseltti. Başkent merkezindeki üniversiteden yola çıkan ve yüzlerce güvenlik görevlisinin çevrelediği halk hareketi; Asle Hüseyin, Zigud Yusuf ve Che Guevara caddelerine, aynı zamanda Fransız sömürgeciliğine karşılık uzun bir savaş geçmişine sahip Kasbah’taki Bab Azzun’a yöneldi. Bilhassa Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve Savunma Bakanlığı binalarına giden anayollara güvenlik güçlerinin araçları yerleştirildi. Önümüzdeki 12 Haziranda yapılması planlanan erken parlamento seçimlerini reddeden “Çetelerle seçime hayır” gibi sloganlar yükselten protestocular, son cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlarını da reddettiklerini ifade ederek Cumhurbaşkanı Tebbun’u istifa etmeye ve ‘halka meşruiyetini geri vermeye’ çağırdı. Carnegie Uluslararası Barış Vakfı tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırmada, Cezayir rejimi dahilindeki güç dengesinin, Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflikanın 2019da devrilmesi ardından gerçek siyasi veya güvenlik rakipleri yokluğunda etkili askeri elitlerin lehine terse döndüğü belirtiliyor. Siyasi ve güvenlik konularında uzman Cezayirli araştırmacı Bilkasım el-Kata’nın hazırladığı söz konusu çalışmada, “Askeri liderlerle şiddetli bir savaş yürüten Buteflika, generallerle mücadelesinde kazanımlar elde etti. Ancak şuanki Cumhurbaşkanı Tebbun’un ordu üzerinde kontrol sağlama arzusu varsa, güvenlik güçleri saflarında güçlü bir müttefik bulamayacaktır. Zirâ Buteflika istihbarat servislerini marjinalleştirmiş; halefi Ahmed Kayid Salih ise istihbarat şefi Beşir Tartagın 2019 yılındaki halk hareketi bağlamında görevden alınması ardından bu servisleri anayasaya aykırı olarak askeri düzene bağlamıştı” ifadelerine de yer verildi. 2004 yılında Buteflikanın ikinci cumhurbaşkanlığı döneminde de aday olma yönündeki arzusu nedeniyle ülkede ciddi bir çatışma meydana gelmiş, zirâ o zamanki Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Amari, Buteflika iktidarının devamını reddetmişti. Nitekim o sırada İstihbarat ve Güvenlik Dairesi (DRS) Başkanı Muhammed Medyen’den güçlü destek alan Buteflika’nın iktidar dönemi uzamış, Amari ise istifa etmişti. Söz konusu araştırmada aynı zamanda şu ifadeler yer aldı: “Tebbun ise askeri liderlere baskı yapacak donanıma sahip değil. Generallerin koğuşturmalara ilişkin korkuları ise ulusal uzlaşma (2006 yılında yasa çıkarılan yasadan silahlı militanlar da faydalanmıştı) ve kıdemli subayların rütbelerindeki değişiklikler sebebiyle azaldı. DRS’nin önceden sahip olduğu dosyalar, baskı yapma ve askeri elitlerden taviz alma yeteneklerini kaybetmiş durumda. Nitekim siyasi arenada, cumhurbaşkanlığını askeri himayeden kurtarabilecek siyasi sermayeli herhangi bir figür bulunmuyor.” 2019 sonunda yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tebbun’u aday gösterenin ve geçici cumhurbaşkanı olarak göreve getirilen Abdulkadir bin Salih’e cumhurbaşkanlığı prosedürü tarihini dayatanın eski Genelkurmay Başkanı Korgeneral Ahmed Kayid Salih olduğu konusunda Cezayir’de bir fikir birliği bulunuyor. Salih, 2019 yılı sonlarında kalp krizi dolayısıyla hayatını kaybetmişti. Söz konusu araştırmada Cezayirdeki askeri kurumun siyasi muhalif, hakem ve karar verici olarak siyasete geri döndüğü, ancak bu sefer ne rekabete gireceği bir cumhurbaşkanı ne de baskı uygulayabileceği bir istihbaratın bulunduğu da belirtildi. Aynı zamanda “Halk hareketinin meşruiyetini çalan askeri kurum, halkın değişim talebini ordunun sivil yönetime yönelik üstünlüğüne dayalı siyasi kültür mucibince sistemin kendi içinde bir değişime dönüştürdü” ifadelerine yer verildi.

مشاركة :