Pfizer/BioNTech, İngiltere mutasyonunda etkili olurken, Güney Afrika türünde etkisi azaldı

  • 4/6/2021
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Kovid-19’a karşı yürütülen aşılama programlarındaki ilerleme, tünelin sonundaki umut ışığını temsil etse de akıllarda bir soru kalıyor: Geliştirilen aşılar yeni türlere karşı yeterli koruma sağlayacak mı? İngiltere ve Güney Afrika’daki sağlık yetkilileri geçen yıl Aralık ayında Kovid-19’un mutasyona uğramış iki yeni türünün ortaya çıktığını duyurdu. İngiliz ve Güney Afrika mutasyonları olarak bilinen türler resmi olarak B.1.1.7 ve B.1.351 şeklinde isimlendirildi. B.1.1.7 olarak adlandırılan İngiliz mutasyonu 1 Nisan’a kadar 114 ülkede yayılırken, B.1.351 adlı Güney Afrika mutasyonu 68 ülkede yayıldı. Fransadaki Pasteur Enstitüsünden bir araştırma ekibi, yeni türlere karşı aşıların ve önceki varyantların ne kadar koruma sağladığını anlamak için bir çalışma yürüttü. Sonuçları Nature Medicine dergisinin son sayısında yayınlanan çalışmada, Pfizer-BioNTech aşısından yakın zamanda iki doz alan bireyler ve daha eski varyantlarla enfekte olanların kanlarındaki antikorlar incelendi. Araştırmanın sonucunda, genel olarak önceden virüse yakalanma veya aşılamanın İngiltere’de görülen mutasyona karşı iyi koruma sağladığı, ancak Güney Afrika varyantına karşı çok daha az etkili olduğu tespit edildi. Araştırma ekibi, semptomları ortaya çıktıktan sonra 9 aya kadar daha önce enfekte olmuş 58 kişiden kan örnekleri aldı ve bazı katılımcılar bu süre zarfında birden fazla kan örneği verdi. Araştırmacılar, kan örneklerindeki antikorların varyantları nötralize etme kabiliyetini karşılaştırdılar. Virüse yakalandıktan yaklaşık 9 ay sonra, daha önce enfekte olmuş bireylerden alınan örneklerin yüzde 93ünde antikorlar İngiliz varyantını nötralize etmeyi başardı. Ancak örneklerin yüzde 40ı Güney Afrika türünde etki göstermedi. Araştırmanın baş yazarlarından Pasteur Enstitüsü Virüs ve İmmünoloji Birimi Başkanı Olivier Schwartz, Nisan ayı başlarında Medical News Today tarafından yayınlanan bir raporda şunları kaydetti: "Hızla yayılan varyantların özellikle de Güney Afrika türünün, doğal bir şekilde virüse yakalandıktan sonra üretilen antikorlara karşı güçlü olduğunu tespit ettik. Bu durum, özellikle düşük antikor seviyelerine sahip kişilerde ortaya çıkıyor.” Araştırmacılar ayrıca, 3 hafta arayla iki doz Pfizer-BioNTech aşısı yapılan 19 kişiden aralıklarla alınan kan örneklerini de incelediler. Bu numunelerdeki antikorların İngiliz varyantına karşı güçlü bir koruma sağladığı keşfedilirken, Güney Afrika varyantına karşı daha az etkili olduğu görüldü. Nötralize edici antikorların ortalama konsantrasyonu, ikinci aşı dozundan sonra arttı. Ancak İngiltere mutasyonuna kıyasla Güney Afrika mutasyonunda önemli ölçüde daha düşük kaldı. Araştırmacılar yürüttükleri çalışmanın virüse karşı tek bir bağışıklık savunma hattı içerdiğini ve bunun da antikorlar olduğunu vurguladılar. Araştırmacılar, T hücresi bağışıklığının virüsün ortaya çıkan varyantlarına karşı daha geniş koruma sağlayabileceğini belirttiler. Çalışmanın temel güçlü yönlerinden biri, antikorların gerçek virüsü nötralize etme kabiliyetini test etmesi oldu. Diğer varyantları nötralize etmenin etkinliği üzerine yapılan önceki araştırmaların çoğunda yalancı virüsler (psödovirüsler) veya kimera virüsler (yapay) kullanıldı. Bunlar, virüsün konakçı hücrelerine girmek için kullandığı proteini içeren zararsız viral partiküller olarak biliniyor.

مشاركة :