Kovid-19 salgını virüsü tespit etme, tedavi etme ve önleme noktasında teknolojik yeniliklere acil bir ihtiyaç olduğunu gösterdi. Salgının üzerinden bir buçuk yıl geçmiş olmasına rağmen, yeni tıbbi çözümlere hala ihtiyaç duyuluyor. Florida Üniversitesi ve Tayvan’daki Ulusal Chiao Tung Üniversitesi’nden araştırmacılar, Vakum Bilimi ve Teknoloji dergisinin son sayısında, geliştirdikleri hızlı ve hassas bir kovid-19 testi hakkında bilgi verdi. Zika virüsü, kalp krizi ve beyin omurilik sıvısı kaçağı gibi salgın ve acil durumlar noktasındaki biyobelirteçlerin tespitini daha önce de yapan araştırmacılar, bir saniye içerisinde algılama yeteneğine sahip yeni bir sensör geliştirdi. Söz konusu yöntem kovid-19’u tespit etmede kullanılan diğer testlerden çok daha hızlı. Florida Üniversitesi’nde kimya mühendisi araştırmacısı olan Minghan Xian, 17 Mayıs’ta üniversitenin web sitesinde yayımlanan bir raporda, “Geliştirdiğimiz yöntem, yavaş kovid-19 testlerinin karşılaştığı zaman problemlerini hafifletebilir” dedi. Virüsün tespiti, PCR’da herhangi bir organizmaya ait RNA’daki istenen bölgelerin çoğaltılması veya bir hedef biyobelirtecin bağlanma sinyalinin yükseltilmesi gibi, hayati belirtilerin sayılarının artırılmasını gerektiriyor. Grup yöntemi, hedef biyobelirtecin bağlanma sinyalini daha hızlı bir şekilde yükseltiyor. Xian, “Biyosensör şeridimiz, piyasada bulunan glikoz test şeritlerine benziyor. Ucunda test sıvımızı yerleştirmek için küçük bir mikroakışkan kanal bulunuyor. Mikroakışkan kanalın içindeki birkaç elektrot, sıvılara maruz kalıyor. Elektrotlardan bir tanesi altınla kaplı. Test sırasında Kovid-19 antikorları kimyasal bir yöntemle altın yüzeye yapışıyor” dedi. Test sırasında sensör şeritleri bir iletken vasıtasıyla devre kartına bağlanır. Antikorun bulunduğu altın elektrot ile ek elektrot arasında kısa bir elektrik sinyali gönderilir. Ardından bu sinyal analiz edilmek üzere yeniden devre kartına gönderilir. Xian, “Sensör sistemimiz elektrik sinyalini yükseltmek için bir transistör kullanıyor. Daha sonra bu sinyal, ekranda bir sayıya dönüştürülüyor. Bu sayının boyutu, bizim yöntemimizde bulunan antijenin protein yapısındaki konsantrasyonuna bağlı” dedi. Söz konusu sensör şeritlerinin kullanımdan sonra atılması gerekse de, devre kartları yeniden kullanılabiliyor. Bu da test maliyetini büyük ölçüde düşürüyor. Xian, “Altın yüzeye bağlanan antikorun türünü değiştirerek, yöntemi diğer hastalıkları tespit etmede yeniden kullanabiliriz. Yöntem, klinik uygulamalarda, ameliyathanelerde veya evde kullanımda hızlı sonuçlar için ucuz ve protein biyobelirteç sensörleri için bir prototip görevi görebilir” açıklamalarını yaptı.