Bilim insanları, zürafaların önceden sanıldığı gibi birbirine soğuk değil, aslında epey karmaşık ve sosyal bir hayvan olduğunu tespit etti. Uzun boyunları ve ince bacaklarıyla dikkat çeken zürafalar daha önce "sosyal açıdan birbirleriyle mesafeli, hemcinsleriyle kalıcı bağ değil geçici ilişkiler kuran" bir canlı olarak görülüyordu. Ancak 2 Ağustosta hakemli bilimsel dergi Mammal Reviewda yayımlanan yeni sistematik derleme, zürafaların gizemli sosyal hayatına yeni bir bakış getirdi. Bristol Üniversitesinden uzmanlar, zürafalarla ilgili daha önce yayımlanmış 404 makaleyi inceledi. Bulgular, zürafaların anaerkil bir topluma sahip olduğunu gösterdi. Dişi zürafaların diğer dişilerle ve kendi yavrularıyla uzun süreli ilişkiler kurduğu ve bu hayvanlarla zaman zaman başka yavrularla da yakın bağlar oluştuğu görüldü. Dişi zürafaların, gruplarında ölen kendi yavrusu olmasa üzüldüğü keşfedildi. Büyükanne hipotezi İnsan, katil balina ve fil gibi canlılar üreme kabiliyetlerini kaybettikten sonra da yıllarca hayatta kalabiliyor. Buna büyükanne hipotezi deniyor. Araştırma ekibi, bu hipotezin zürafalar için de geçerli olabileceğini söyledi. Zira bulgular, dişi zürafaların hayatlarının yüzde 30unu "üreme sonrası" dönemde geçirdiğini ortaya koydu. Bu oran fillerde yüzde 23, katil balinalarda yüzde 35. "Beni en çok zürafaların karmaşık sosyal sisteme sahip olduğunun kabul edilmesinin 2021e kadar uzaması şaşırtıyor" diyen derlemenin yazarlarından Zoe Muller, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zürafa büyükannelerin grup üyelerinin hayatta kalmasında önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bunların grupların bilgi deposu olması muhtemel. Ancak aynı zamanda yavruların bakımında ve gençlerin yetiştirilmesinde de önemli rol oynuyorlar." Öte yandan erkek zürafaların sadece anneleriyle tutarlı şekilde iyi ilişki kurduğu tespit edildi. Independent Türkçe, CNN International, Sci-News.com