ABD eski Başkanı Bill Clinton, Rus mevkidaşları Boris Yeltsin ve Vladimir Putine Rusyanın NATOya katılımını teklif ettiğini açıkladı. The Atlantic için kaleme aldığı bir makalesinde Clinton, “İlk başkan olduğumda, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra iyi bir ekonomi ve işleyen bir demokrasi inşa etme çabalarında Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsini destekleyeceğimi ancak aynı zamanda NATOnun eski Varşova Paktını (Sovyet sonrası üyeler ve devletler) içerecek şekilde genişlemesini de destekleyeceğimi söyledim. Benim politikam en kötüsüne hazırlanırken en iyisini yapmaktı. Rusyanın komünizme dönmesinden değil, aşırı milliyetçiliğe dönmesinden endişe duydum” ifadelerini kullandı. Clinton, Moskovanın itirazlarıyla birlikte NATOnun doğuya doğru genişlediğini kabul etti ve NATO’nun bu politikasını doğru olarak nitelendirdi. Clinton, bazılarının NATOnun genişlemesini eleştirdiğini, örneğin New York Times köşe yazarı Tom Friedmanın, “Rusya, NATO genişlemesi tarafından aşağılanmış ve kuşatılmış hissedecek. Komünist yönetimin son yıllarının ekonomik zayıflığından kurtulduğunda, korkunç bir tepki göreceğiz” dediğini aktardı. 1990larda Rusya ve NATO arasındaki ilişkilerin geliştiğini söyleyen eski ABD Başkanı, “Moskova, Barış için Ortaklık programına katıldı. 1997 NATO-Rusya Kurucu Yasası çıkarıldı. Rus kuvvetlerinin Baltık ülkelerinden çekilmesi için ABD finansman oldu. Bazı barışı koruma operasyonlarına ikili (Rusya-NATO) katılım sağlandı” dedi. Clinton, ABDnin Rusyayı görmezden geldiği, saygısızlık ettiği ve Rusyayı izole etmeye çalıştığı yönündeki iddiaları reddetti. ABD’li siyasetçi bu iddiaları asılsız olarak nitelendirdi. ABD başkanlığına geldikten sonra ilk yurtdışı ziyaretinin Başkan Yeltsin ile görüşmek üzere Vancouvera olduğunu söyleyen Clinton, Yeltsin ile 18 kez, Putin ile 5 kez görüştüğünü ifade etti. Rus haber ajansı RIA Novosti, Putin’in daha önce "Clintonın 2000 yılında Moskovayı ziyareti sırasında, ABD, Moskovanın olası NATO üyeliğine nasıl tepki verir?" diye sorduğunu aktardı.