İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ı, Rus paralı asker şirketi Wagner’in Trablus kırsalına mayın döşemesine atıfta bulunarak, Libya’daki savaş suçlarını ve diğer ciddi suçları soruşturma çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığı habere göre HRW konuyla ilgili yayınladığı raporunda Wagner’in Halife Hafter güçleri saflarında yasaklı kara mayınları ve patlayıcı düzenekler kullanıldığını gösteren yeni bilgiler sundu. HRW, Wagner’in 2019-2020 Trablus kuşatması sırasında kentin çevresindeki bölgeleri mayınladığını belirtti. Örgüt, mayınlar tespit edilmeden önce en az üç mayın temizleme işçisinin öldürüldüğünü de hatırlattı. HRW Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Lama Fakih, “Rus grubu Wagner, Trablus’un kırsalında geride bıraktığı mayınlarla sivillerin evlerine dönüşünü hayati bir tehdit haline getirdi” dedi. Fakih, bu mayınlar sonucu sakat kalan, hayatını kaybeden çok sayıda sivil ve mayın temizleme işçisi için adaleti sağlamak amacıyla güvenilir ve şeffaf bir uluslararası soruşturma açılması çağrısında bulundu. UCM de Trablus’ta mayın döşenmesi ilgili soruşturma açılması çağrısında bulundu. Bu mayınların yerleştirilmesinin, çatışma sona erdikten çok sonra insanların ölümüne veya sakat kalmasına neden olması sebebiyle, siviller ve milisler arasında ayrım olmaksızın uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini belirtti. HRW’nin raporu ayrıca, bulunan mayınların ve bomba düzeneklerinin, evlerin ve diğer binaların içine ve bazı durumlarda mobilyaların içine gizlendiğini ve genellikle patlamayı gerçekleştiren görünmez kablolarla donatılmış olduğuna değindi. Mayın uzmanları örgüte, görünüşe göre Rus Wagner ajanları tarafından hazırlanan mayın ve patlayıcı düzeneklerin “Libyalı, Sudanlı veya Suriyeli grupların yerleştirdiklerinden daha karmaşık ve ölümcül olduğunu” söyledi. Libya Mayın ve Savaş Kalıntılarını Temizleme Merkezi’ne göre, Mayıs 2020 ile Mart 2022 arasında, Trablus kırsalında mayın ve patlayıcı düzenekler nedeniyle hayatını kaybeden veya yaralanan 196 kişiden 130’unu siviller oluşturuyordu. Bu bağlamda Fakih, Libya mahkemelerine herhangi bir uluslararası soruşturmadan bağımsız hareket etme, liderler ve savaşçılar (yabancılar dahil) hakkında tarafsız soruşturma yürütme ve haklarında Libya’daki savaş suçları ile ilgili olarak uygun şekilde karara varılması çağrısında bulundu. Diğer yandan, Libya Petrol ve Gaz Bakanlığı dün petrol sahalarının kapatılmasının ülke ekonomisine ve petrol sektörünün altyapısına etkilerine ilişkin uyarısını yineledi. Başta bakanlık tarafından kurulan Kapanış Komitesi olmak üzere, kapanış sürecinde herhangi bir bileşen veya sivil blok ile herhangi bir ilişki olmadığı belirtildi. Ayrıca “Kapatma, Petrol Tesisleri Muhafızları tarafından temsil edilen askeri bir oluşum tarafından ve siyasi partilerin talimatıyla gerçekleştirildi” ifadelerini sözlerine ekledi. Bakanlığın dün Facebook sayfasından yaptığı açıklamaya göre, bu sonuca, doğu, batı ve güney bölgelerindeki hakimler, ileri gelenler ve diğer taraflarla ile kapanışların gerçeklerinin ve gerekçelerinin öğrenilmesi amacıyla iletişime geçildikten sonra varıldı. Bakanlık, bazıları meşru olan nedenleri ve gereklilikleri olmasına rağmen, petrol sahalarına bitişik alanların halklarının son kapatma sürecine katılmadığını veya onaylamadığını belirtti.