Irakta genel seçimlerin galibi Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadrın siyaset sahnesinden çekilmesi ile Meclis çoğunluğu ellerine geçen İran destekli gruplar, güç olsa da koalisyon hükümeti kurmanın peşinde. Irakta en geniş halk kitlesine sahip Sadr, ekim ayında yapılan seçimlerden 73 vekille 329 sandalyeli Meclisin birincisi oldu. Ancak İran destekli Şii siyasi gruplar ve Haşdi Şabinin siyasi uzantılarıyla hükümet ortağı olmak istemeyen siyasi ve dini lider Sadr, Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Meclisin Sünni çoğunluk grubu Egemenlik Koalisyonu ile üçlü ittifak kurarak hükümet olmak istediyse de bunda başarılı olamadı. İran destekli Şii grupların yargıya baskısı sonucu Federal Mahkeme, Mecliste cumhurbaşkanını seçmek için 220 vekil sayısı şartı getirdi. Sadrın öncülük ettiği ittifak bu şartı yerine getiremedi. İttifakın Meclisteki diğer parti ve grupların desteğine ihtiyaç duymasına rağmen Sadr, her defasında karşı kutuptaki Şii grupla asla yan yana gelmeyeceğini belirtti, "muhalefete gidin" çağrısı yaptı. Sadr sonrası Meclis çoğunluğu İran destekli Şiilerde Necef’te ikamet eden ve inatçı bir lider olarak tanınan Şii lider, en son yaptığı görüntülü konuşmada vekillerini Meclisten istifa etmeye çağırarak, siyaset sahnesinden çekildiğini duyurdu. Sadrın bu kararı hasmı olan Şii siyasi grupları sevindirirken, tabanında ise büyük üzüntüye neden oldu. Sadrın çekilmesi, Meclisteki aritmetiği de değiştirdi. Meclisten çıkan 73 vekil yerine çoğu İran destekli Şii gruplara ait 64 yeni vekil yemin ederek görevine başladı. Sadrın çekilmesi İran destekli rakipleri için Mecliste avantaj oluşturdu. Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonunun sandalye sayısı 33ten 38’e yükselirken, Haşdi Şabi bileşenlerinin bulunduğu Fetih Koalisyonunun vekil sayısı ise 19dan 31e ve eski Başbakan Haydar el-İbadi ile Şii Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hekimin başını çektiği Ulusal Devlet Güçleri İttifakı da 4 vekilden 12 vekile yükseldi. Şiilerden oluşan bağımsızların Meclisteki koltuk sayısı da 23ten 35e çıktı. Bunların bir bölümünün iktidar ortağı olmak için İran destekli grupla hareket edebileceği ihtimalinden söz ediliyor. Irak Hizbullahı parlamentodan çekildi İran destekli grup Mecliste ipleri eline almaya başlamışken, Irak Hizbullahı milis yapısının siyasi uzantısı Hukuk Hareketi (6 vekil) Meclisten çekilme kararı aldı. Bu kararın arkasında Sadrdan boşalan meclis birinci başkan yardımcısı koltuğu anlaşmazlığının yattığı iddia edildi. Hizbullahın siyasi uzantısı söz konusu görevin kendilerine verilmesini istese de Fetih Koalisyonunun buna sıcak bakmadığı ileri sürülüyor. Diğer bir Şii milis grup Asayib Ehlilhak Hareketi lideri Kays Hazali de yaptığı bir televizyon konuşmasında, seçim yasasının değiştirilmesi, elektronik oy kullanma mekanizmasının lağvedilmesi ve seçimlerin yenilenmesini istedi. Hazali, "Sadr Bloku vekillerinin istifası sonrası sorun daha da derinleşti ve çetrefilleşti. Kurulacak hükümetin sakin bir ortamda çalışıp başarılı olması zor." ifadesini kullandı. Sadr da İran destekli grupların, kuracakları hükümette Hareketten kovulmuş olanlara Sadr Hareketi mensupları diye yer vermek istediklerini aktararak, bunu "sinsi plan" şeklinde nitelendirdi. Siyasetten elini çeken Şii lider, rakiplerine yönelik "Hiç kimsenin beklemediği tarzda karşı çıkışımız olacak." tehdidinde bulundu. "Siyasi depreme hazır olmamız lazım" Irak Düşünce Merkezi Başkanı ve Bağdat Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İhsan Şammari, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Irakta Sadrın siyasetten çekilmesi sonrası siyaset daha da çetrefilli hale geldi. Önce bir siyasi tıkanıklık yaşanıyordu ancak Meclisin en büyük grubu olan ve büyük kitlesel harekete sahip Sadr Blokunun Meclisten çekilmesi sonrası siyasi düzen yıkılmaya doğru gidiyor." dedi. Sadr Hareketi liderinin protestolar aracılığıyla "halk muhalefetini "seçebileceği ihtimalinin bulunduğunu ifade eden Şammari, şöyle devam etti: "Bu protestolar, sadece Meclisin lağvedilmesi ve Koordinasyon Çerçevesinin kuracağı hükümeti devirmekle kalmaz, mevcut rejimin temellerini de hedef alabilir. Yeni bir siyasi dönem beklentisi ve çağrıları da söz konusu. İrana yakın Koordinasyon Çerçevesi liderliğinde bir hükümet, 2018 yılındaki Adil Abdulmehdi hükümetinin benzeri olacak. Bu da Irakın içine kapanması demek olur. Bu durum halk hareketlerini beraberinde getirecek. Her yönüyle bir siyasi depreme hazır olmamız lazım. Sadr da durumu önce izleyip sonra harekete geçecek." "Sadr, sokağı harekete geçirme kartını koruyor" Sadrın siyasetten çekilmesinin ülke siyasetine etkisini yorumlayan Iraklı Siyasi Analist Ahmet Yasiri de "Sadr, çekilmesiyle siyaseti birçok açıdan iyice çıkmaza soktu ve aynı zamanda Koordinasyon Çerçevesine hükümet kurma işini altın tepside sundu. Sadr, istemeyerek bu gruba hizmet etmiş oldu." ifadelerini kullandı. Yasiri, İran destekli gruplar tarafından hükümetin kurulmasının zor olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: "Koordinasyon Çerçevesi, hükümeti oluşturmak için Kürt ve Sünnilerle ittifak kurmak zorunda. Kürt ve Sünnilerin de değişik şartları var. Bunlar bölgelerine sadece hizmet götürülmesi değil, buraların güvenliğinin de sağlanmasını istiyor. Koordinasyon Çerçevesi, ne Erbili razı edebilir ne de Sünnilere bölgelerden Haşdi Şabi güçlerini çekme garantisi verebilir. Sadr, çekilmesiyle rakibi olan Şii tarafa hareket alanı tanısa da bu alan rahat hareket edebilecekleri bir alan olmayacak. Sadr, sokağı harekete geçirme kartını koruyor ve bunu oyun sahnesine sürebilir. Aslında Şii-Şii siyasi çıkmazının yaşandığı bir manzarayla karşı karşıyayız. Ekim 2019 gösterileri bu sefer Sadrın desteği ve önderliğinde yeniden başlayabilir. Sadrın siyasetten çekilme kararı herkesi şaşırttı. Dolayısıyla Irak yeni sürprizlere gebe." "Cumhurbaşkanı bağımsız bir Kürt olabilir" İran destekli Koordinasyon Çerçevesi eski üyesi Aid Hilali ise Sadr vekillerinin istifası sonrası Mecliste çoğunluğun Koordinasyon Çerçevesine geçtiğini ifade ederek, "KDP ve Egemenlik Koalisyonundan da olumlu adımlar var. Süreç yeni hükümetin kurulmasına doğru ilerliyor." diye konuştu. Irak Kürt Bölgesel Yönetimindeki (IKBY) Kürt partilerin cumhurbaşkanı adayı üzerinde konsensüs sağlamaya yakın olduğunu kaydeden Hilali, "Bu dönem cumhurbaşkanı bağımsız bir Kürt olabilir." yorumunda bulundu. "Sadrı da kızdırmayacak birisi başbakanlık koltuğuna oturmalı Fetih Koalisyonu üyesi Ali Fetlavi de yeni hükümetin kurulması için Şii tarafla Kürt ve Sünni gruplar arasında ciddi müzakerelerin başladığı bilgisini paylaşarak, şunları kaydetti: "Koordinasyon Çerçevesi, hükümet kurma sorumluluğunu omuzuna aldı ve halkın karşısında hesap vermeye hazır olacak. Kürt tarafları da tek bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşmalı ki bu cumhurbaşkanı Şiilerin başbakan adayına hükümeti kurma görevi versin." Fetlavi, Sadrın rakiplerinin birden fazla başbakan adayı bulunduğuna dikkati çekerek, bu isimlerin başında eski Başbakanlar Nuri el-Maliki, Haydar el-İbadi ve eski Çalışma Bakanı Muhammed Şiya Sudaninin geldiğini ancak başbakan adayının siyaset dışı kalsa da Sadrı kızdırmaması, onun rızasını alması gerektiğini sözlerine ekledi.
مشاركة :