Suriye’de yakın gelecekte ‘küçük savaşlar’ beklenebilir mi?

  • 7/9/2022
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Yakın gelecekte Suriye’de devam eden açmazı harekete geçirecek ‘küçük savaşlar’ beklenebilir mi? Suriye konusuyla ilgilenen aktörler ve gözlemcilerin öncelikleri nelerdir? Ülke içindeki Suriyeliler ve üç ‘devletin’ çıkarları nedir? Suriyeliler maruz kaldıkları ‘büyük yaşam savaşı’ ile nasıl başa çıkıyor? Taslak savaşı Milyonlarca Suriyeli, dikkatlerini New York’ta bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Suriye’ye insani yardımların Türkiye sınırından yapılmasına izin veren mekanizmanın görev süresinin uzatılması konusunda Batılı ülkeler ile Rusya arasındaki diplomatik çatışmaya çevirdi. Rusya, Suriye’ye sınır ötesi insani yardım mekanizmasının görev süresinin bir yıl uzatılmasına yönelik kararı veto etti. Moskova, Batılı ülkelerin Ukrayna savaşı da dahil olmak üzere birçok nedenden dolayı yılda iki kez müzakerelere dönmesi için yeni kararı 12 ay yerine 6 ay ile sınırlamak istiyor. Rusya, Batılı ülkelerin katkıda bulunmak için siyasi koşullar dayattığı ülkenin yeniden inşası ve temel hizmetlere erişim için su, hijyen, sağlık, eğitim ve elektrik hizmetlerinin sağlanmasını ve Şam ile ilişkilerin genişletilmesi için içeriden sınır ötesi yardımın genişletilmesini içeren kendi tasarısını sundu. Hava saldırıları Rusya, Suriye’nin güneydoğusundaki Tanf üssünde ve başka yerlerde ABD kuvvetlerinin yakınındaki mevzileri en az üç kez hedef aldı. Moskova, 2017’de aralarında herhangi bir çatışmayı önlemek için varılan anlaşma kapsamında ABD ordusuna yeterli süre vermedi. Bunun, Ukrayna’nın Suriye’deki büyük güçler arasında çok önemli olabilecek askeri sürtüşmeler hakkında endişeler uyandıran bir Batı-Rusya ‘yıpratma savaşına’ girmesiyle birlikte sık sık tekrarlanacağı açıktır. Yeni hatlar İsrail ilk kez Tartus’un güneyinde, Rus üssünün yakınında ve Lübnan sınırının kuzeyinde, Hizbullah’ın askeri varlıklarını içerdiği söylenen bölgeleri vurdu. Tel Aviv ayrıca, Şam Uluslararası Havaalanı’nı hedef aldı ve günlerce hizmet dışı kalmasına neden oldu. Rusya’nın, Tel Aviv’in Ukrayna savaşındaki tutumu nedeniyle İsrail’in Suriye’deki hareketini kısmen kısıtladığı açık. Ukrayna’daki savaş ve İran ile yaşanan ‘gölge savaşı’ tırmanırsa, Suriye’de (veya Lübnan’da) birden fazla askeri sürtüşme yaşanabilir. Türkiye’nin askeri operasyonları Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna savaşından sonra geliştirdiği müzakere pozisyonuna istinaden, Suriye’nin kuzeyinde büyük bir askeri operasyon başlatma uyarısında bulundu. Ancak bu uyarılar, Fırat’ın doğusundaki ABD’nin reddi ve operasyonun Suriye temas hatları arasında istikrarı tehdit edebileceğine dair ifadelerle karşılandı. Rusya ise, askeri harekatı iptal ettirmek için Şam ile Ankara arasındaki açık ve gizli temaslarını yoğunlaştırdı. İran da, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın Tahran-Ankara arasında mekik dokumasıyla hatta girdi. Türkiye’nin askeri operasyonu şu an için askıya alınmış gibi görünüyor. Güvenli bölge Ürdün yıllar önce Suriye’nin güneyindeki sınırının kuzeyinde bir güvenli bölge kurulmasından bahsetmişti. Rusya, Dera, Kuneytra ve Suveyda illerinde istikrarı sağlamak için askeri bir rol üstlenen plan uygulanmadı. Umman da, birkaç ay önce Şam ile normalleşmeyi başlatarak ‘adıma karşı adım’ atılmasını önermişti. Haberler, Ürdün’ün sınırdan uyuşturucu akışı ve kaçakçılığın yanı sıra Suriye’nin güneyindeki kırsal kesimde artan suikast ve kaostan şikayette bulunduğunu gösteriyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde Amman, olası bir tırmanış konusunda uyardı ve Şam’a baskı yapmak ve Moskova’yı harekete geçme konusunda motive etmek için ‘güvenli bölge’ planını uygulamakla tehdit etti. Bu, Ürdün sınırına yakın Tanf üssünde ikamet eden muhalif grupların ABD tarafından silahlanlandırılmasıyla aynı zamana denk geldi. Arap ülkeleriyle normalleşme Arap ülkelerinin başkentleri ile Şam arasındaki normalleşme adımları yavaş ilerliyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in terör suçları işleyenler için çıkardığı af ile bu adımları birbirine bağlayanlar var. Ancak şu ana kadar, Şam’ın Kasım ayında Cezayir’in ev sahipliği yapacağı Arap Birliği Zirvesi’nde birliğe geri dönmesi konusunda bir fikir birliği sağlanamadı. Cezayir, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın zirvenin toplanmasıyla birlikte ikili görüşmeler yürütmesi için Cezayir’e gelmesini veya Suriye’nin Türkiye ve diğerleriyle ‘gözlemci’ olarak davet edilmesini önerdi. Bu öneriler, zirveden önceki aylarda yaşanan gelişmelere ve savaşlara bağlı olarak netleşebilir. Ekonomik savaş Ekonomik kriz ve Suriyelilerin geçim sıkıntısının gün geçtikçe artması yeni bir durum değil. Yoksulluk oranlarındaki artış gün geçtikçe daha da kötüleşiyor ve bu konuda herhangi bir çözüm yok. İran’dan petrol tankerleri geldi ve Halep’teki elektrik santralinin bir kısmı faaliyete geçti. Arap doğalgaz boru hattı görüşmeleri yeniden başladı. Ancak artan göç ve şikayetler gösteriyor ki, gençler ve zanaatkarlar yurtdışına göçerken, rejime sadık olanlar bölgelerinde durumun düzelmemesinden şikayetçi. Ülkede ayrıca ‘savaş zenginleri’ ve ‘savaş kurbanları’ arasındaki büyük uçurum da gitgide büyüyor. Bir değişimin er ya da geç olacağına, şu ya da bu arenada bir ‘küçük savaşın’ yaşanacağına ve bir taraf zafere ulaşırken diğerinin hezimete uğrayacağına şüphe yoktur. Ancak büyük ihtimalle, ‘yaşam savaşının’ çözülmesi ve yaşanan ‘uzun geceden’ çıkılması için uzun yıllar gerekecek.

مشاركة :