Rus askerleri, Beşinci Kolorduya bağlı Suriyeli güçlerle birlikte Suveyda ilinin güneyindeki Ürdün sınır hattında devriye gezdi. Suveyda’nın çeşitli bölgelerinin sakinleri, Pazartesi günü, Rusya ve Suriye askeri polisine ait araçlardan ve daha çok Rus Askeri Polis güçleri tarafından taşınan Rusya bayraklı siyah otobüslerden oluşan askeri konvoyun ABD’nin Suriye’deki askeri üssü et-Tanf çevresindeki ‘55 kilometrelik çatışmasızlık bölgesine’ giden yol üzerinden er-Ruveyşid çölüne doğru Ürdün sınır hattı boyunca devriye gezdiğine tanık oldular. Rus güçlerinin, sınır bölgesindeki devriyeleri, hem 8. Tugaydaki uzlaşı grupları gibi kendisine sadık güçlerin bulunduğu Derada hem de Suveyda’da tekrarlandı. Son dönemde Ürdüne yönelik kaçakçılık faaliyetlerinin yaşandığı güney sınır bölgesinde bu devriyelerin yoğunlaştığı görüldü. Rus güçleri tarafından gerçekleştirilen devriyeler, kaçakçılarla ve Ürdüne yönelik kaçakçılık faaliyetleriyle mücadele edilmesi gerektiğine dair Suriye Sınır Muhafızları’na uyarılarda bulunmaktan ibaret. Ürdünlü bir yetkili, özellikle Ürdünün Suriyenin güneyinde kalan kuzey bölgesindeki kaçakçılık faaliyetlerinin terör örgütleriyle bağlantılı ağlar ve sınır muhafızlarıyla sürekli çatışan silahlı adamlar tarafından yönetildiğini açıkladı. Ürdün, birçok kez Suriyeden yapılan kaçakçılık faaliyetlerini engellediğini duyururken uyuşturucu ve silah kaçakçılığının hız kesmeden devam etmesinden rahatsız. Şarkul Avsata konuşan Deradaki uzlaşı gruplarından bir kaynak, güney bölgesini ziyaret eden Rus güçlerinin amacının özellikle Ürdün’ün Suriyenin güneyindeki rolünün azaldığına işaret ettiği son açıklamalarından sonra Rusya’nın bölgedeki varlığının devam ettiğine dair mesajlar vermek olduğunu söyledi. Kaynak, bunun aynı zamanda ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından kullanılan et-Tanf Askeri Üssü’ndeki yabancı güçlere karşı Rusya’nın Suriye’deki varlığının ve çıkarlarının devam ettiğinin teyidi olduğunu da söyledi. Rusya, Suriyenin güneyindeki varlığının devam ettiğini göstermek amacıyla son dönemde sürdürdüğü çabalar çerçevesinde Suriyedeki Tarafları Uzlaştırma Merkezi aracılığıyla Dera’nın güneyi ve Suveydanın bazı bölgelerinde insani yardım dağıttı. Rus askeri devriyeleri bölgeye sık sık ziyaretler gerçekleştirdi. Tüm bunların yanında ‘Rusyanın Suriye’nin güneyindeki ilk adamı’ olarak bilinen Ahmed el-Avde, en son bir yıl önce Rusya’nın başkenti Moskova’da göründükten sonra kısa bir süre önce Deranın doğusundaki Busra eş-Şam kentindeki kendisine bağlı güçlerin kalesini ziyaret etti. Avde’nin Arap ülkeleri ve Rusya ile iyi ilişkileri olduğunu söyleyen kaynak, Suriye rejiminin 2018 yılında bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmesinden, Rusya ile temasa geçmesinden, müzakerelerde bulunmasından ve uzlaşı anlaşmasına varmasından önce Suriyenin güneyindeki önde gelen askeri komutanlardan biri olduğunu belirtti. Kaynak, Avde’nin kendisine bağlı güçlerin silahlarını bırakmamaları ve İranı bölgeden uzak tutmaları şartıyla uzlaşı anlaşmasını imzalaması karşılığında güçlerini Rusyanın denetiminde, Beşinci Kolorduya bağlı 8. Tugay güçleri adı altında topladığını ve Rusya’nın halen bu oluşumla ilgilenmeye devam ettiğini aktardı. Öte yandan Dera’da uzlaşı anlaşmasına tabi bazı bölgelerde, Dera Askeri Güvenlik Şube Başkanı Tuğgeneral Luay el-Aliye yönelik ‘İranın Suriyenin güneyindeki ajanı olduğu’ şeklinde suçlamalar ve karşıt söylemler arttı. Suriye rejiminin Deradaki güvenlik komitesinde yer alan subaylarından biri olan Luay el-Ali, geçtiğimiz günlerde Deranın batısındaki Tafas ve kuzeyindeki Casim kentine, DEAŞ terör örgütü üyesi olmakla ve bölgede terörist eylemlerde bulunmakla suçlanan yabancı uyrukluların bu bölgeleri terk etmelerini talep etti. Luay el-Ali, aynı zamanda bölge halkının uzlaşı anlaşmasını imzalamasının ardından, muhaliflerin Derada suikast düzenlemekle suçlandıkları Askeri Güvenlik Şubesi’ne bağlı grupların kurucusu. Yerel gözlemciler, bu grupların, 2018 yılında Rusyanın himayesinde yapılan uzlaşı anlaşmasına katılan bölgelere girmeyi reddeden rejime bağlı güçler yerine bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması amacıyla uzlaşı gruplarından oluşturulduğunu söylediler. Bu grupların liderleri ve üyeleri, rejimin DEAŞ hücrelerini ya da uzlaşıyı reddeden muhalifleri suçlandığı cinayetlere ve suikastlara uğruyorlar. Son olarak Salı günü sabaha karşı meydana gelen eski muhaliflere ve rejim üyelerine yönelik gerçekleştirilen suikastlar ve cinayetler Dera’da güvenliğin olmadığını bir göstergesi. Deranın doğu kırsalındaki ‘radar bariyeri’ olarak bilinen en-Naima beldesine giden yol üzerinde söz konusu gruplara ait bir askeri nokta kimliği belirsiz kişilerce hedef alındı. Bölgede patlamalar ve çatışmalar meydana geldi. Pazartesi akşamı ise Deranın batı kırsalında yer alan Muzayrib Gölü yakınlarında kimliği belirsiz kişiler tarafından askeri bir araca yapılan saldırıda bir güvenlik görevlisi öldü, üçü yaralandı.
مشاركة :