Ortadoğuda iklime zararlı karbon emisyonlarının azaltılması ve ortadan kaldırılmasına yönelik çabaları ve iş birliğini desteklemeye dönük benzeri görülmemiş bir girişim, sözlü olmayıp pratik bir süreç ve eşsiz bir adımla, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’ni ve Suudi Arabistanın önümüzdeki 10 yıl boyunca bu girişimi 2,5 milyar dolarlık bir katkı ile destekleyeceğini duyurdu. Yeşil Ortadoğu Girişimi duyurusu, dünyanın yükselen deniz seviyeleri, karbon emisyonları gibi tehlikeli iklim olaylarının ve bunların yansımalarının ortaya çıkmasından sonra, istisnasız yeryüzünün tamamı için felaket alarmı zilinin çaldığı önemli bir zamanda geldi. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2030 yılına kadar 450 milyon ağaç dikeceğini, 8 milyon hektar bozuk araziyi rehabilite edeceğini ve gelecek yıllarda duyurulacak ek girişimlerle 200 milyon ton karbon emisyonunu azaltacağını söyledi. Temiz ve çevre dostu enerjilerin kullanılması, atmosferin ve iklimin maruz kaldığı zararları, ısı artışının yer küreye verdiği zararları durdurmak için bu enerjilerin kullanımının teşvik edilmesi, iklimi korumanın pratik çözümlerinden biri. Sudaki hidrojen moleküllerinin oksijen moleküllerinden ayrıştırılması ile üretilen ve karbon içermeyen bir yakıt olan yeşil hidrojen de bu enerjilerden biri ve araçlarda yakıt olarak ve endüstriyel alanda kullanılıyor. Küresel ısınma veya 1,5 derecelik ısınma, iklim ve gezegen için feci ve zararlı sonuçlar doğuracak. Hatta iklime şimdi olduğu gibi zarar verilmeye devam edilmesi, Basra, İskenderiye ve Londra gibi tarihi şehirlerin birkaç yıl içinde ortadan kalkmasıyla tehdit ediyor. Çevre kirliliği ve karbon emisyonları yoluyla iklime verilen zarar, tropik ormanları korumak ve iklim değişikliğinden etkilenen ülkelere yardım etmek gibi öncelikler gerektiriyor. Yeşil Ortadoğu Girişimi vaatleri eyleme dönüştürmek için açıklandı. Bugün herkes küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması çağrısında bulunuyor, ancak bu umut ve vaat çemberinden uygulama ve eylem çemberine taşınması gereken bir söz olmaya devam ediyor. Isınmanın tehlikeleri herkes için felaket olacak ve büyük ya da küçük ülkeler, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ya da daimi üyesi olmayan ülkeler gibi istisnalar olmayacak. Yaklaşan çevre felaketinde herkes eşit. İskenderiye, Basra ve Londra başta olmak üzere yaklaşık 33 dünya şehrinin birkaç yıl sonra suların altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını öngören şok edici raporların gölgesinde, iklimin maruz kaldığı hasarı hızla onarmak yerel değil küresel bir sorun haline geliyor. Pratik çözümlerle sonuçlanmayan önceki konferanslar ve zirveler yerine, Suudi Arabistan’ın Yeşil Ortadoğu Girişimi başta olmak üzere bölgesel girişimler, iklim krizine pratik ve ciddi çözümler haline geliyor. Zira Suudi Arabistanın benimsediği çözümler, iklime zarar veren küresel kirlilikle mücadelenin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Geriye en önemli soru kalıyor: İklimi ve gezegeni kurtarmaya dönük önlemler almak için hâlâ zamanımız var mı yoksa zamana sahip olma lüksümüzü kaybettik mi? Küresel ısınma sonucunda buzulların erimesinden ötürü deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle birçok şehir sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Alplerde bulunan buz nehirlerinin başına geldiği gibi, tatlı sular için önemli bir su kaynağı olan buz nehirleri çekiliyor.   Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin organizatörleri çalan alarmı duydular. Bir vizyon, iyi tanımlanmış bir program, uygulanabilir bir plan içeren iyi düşünülmüş bir girişim yoluyla iklim kriziyle mücadeleye katılmak için 2,5 milyar dolar ödemek gibi pratik çözümler sunmadan, sadece konuşmaya hiçbir şekilde zaman kalmadığının işaretini aldılar. Çözüm, iklimi kurtarmak ve bunun çözümü de pratik çözümler. Bu sorumluluk da öncelikle, küresel ısınmaya, yükselen deniz seviyelerine, karbon dahil olmak üzere tehlikeli gazların salınımına neden olan zararların ahlaki sorumluluğunu taşıyan zengin ve büyük sanayileşmiş ülkelere düşüyor. Suudi Arabistan’ın girişimi, işte buna, kirlilik nedeniyle hasta küresel iklimin tedavisine katılmaya geldi.