Bali’deki zirvede gıda ve enerji güvenliği taahhüt edildi

  • 11/17/2022
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Beyaz şapka ve gömlekler içindeki G20 liderleri, birlik ve çevre taahhüdünün ikili bir ifadesi olarak ‘mangrov’ ağacı dikti. Dün G20 başkanlığını Hindistan Başbakanı Narendra Modiye devreden Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, NATO ve G7 liderlerinin kriz toplantıları yaptığı sırada ağaç dikme tarihini en az bir saat ertelemek zorunda kaldı. Zirvenin ikinci günü için resmi programda oluşan karışıklığa rağmen G20 liderleri kapanış oturumlarını, üye devletlerin ‘çoğunluğunun’ Ukraynadaki savaşı kınadığı ortak bir bildiriyle noktaladı. Bölünmeler ve görüş birlikleri G20 Liderler Zirvesi’nin kapanış bildirisi, üye ülkeler arasındaki Ukraynadaki savaş konusundaki keskin bölünmeleri gözler önüne serdi. Bin 186 sayfalık açıklamanın üçüncü bendinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun ‘Rusya Federasyonunun Ukraynaya yönelik saldırganlığını en güçlü şekilde kınayan ve Ukrayna topraklarından tamamen ve koşulsuz olarak geri çekilmesini talep eden’ kararında da belirtildiği gibi, ülkelerin savaş konusundaki ulusal tutumlarını yeniden teyit edildi. Bildiride üye ülkelerin çoğunluğunun, bu çatışmanın küresel ekonomiyi baltaladığı, insanların çok büyük acılar çekmesine neden olduğu, büyümeyi kısıtlamak da dahil olmak üzere küresel ekonomideki mevcut kırılganlığı şiddetlendirdiği görüşü aktarıldı. ‘Ukraynadaki savaş kesin bir şekilde kınandığı’ ifade edilerek, büyümenin kısıtlanması, enflasyonun artması, tedarik zincirlerinin bozulması, gıda ve enerji güvensizliğinin şiddetlenmesi ve artan finansal istikrarsızlık risklerinin olduğu vurgulandı. Tüm üye devletlerin ortak deklarasyonu kabul etmesine yol açan anlaşmaların bir göstergesi olarak açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Durum ve yaptırımlar hakkında başka görüşler ve farklı değerlendirmeler var. G20nin güvenlik sorunlarını çözmek için bir forum olmadığının farkında olsak da güvenlik sorunlarının küresel ekonomi için ciddi sonuçları olabileceğini kabul ediyoruz.” Rusya da dahil olmak üzere dünyanın en büyük 20 ekonomisi ortak bildiride ‘nükleer silah kullanımına veya kullanma tehdidine izin verilmediği’ ifade edilerek anlaşmazlıkların barışçıl çözümü ve krizleri ele alma çabalarının yanı sıra diplomasi ve diyalogun esas olduğu, bugün yaşanan çağın ise savaş çağı olmadığı kaydedildi. Bölünmelere rağmen ortak sonuç bildirisi, Endonezya Devlet Başkanı’nın tarafları bir araya getirme çabalarıyla sonuçlandı. Widodo kapanış konuşmasında, “Bugün, G20 Liderler Bildirgesini kabul edip onaylamayı başardık” ifadelerini kullanarak bunun, grubun şubat ayından bu yana vardığı ilk metin olduğuna dikkat çekti. Widodo, bu ortak bildiriye katılan herkese çok teşekkür ettiğini dile getirdi. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz da nihai açıklamanın yayınlanmasını beklenmedik bir başarı olarak değerlendirdi. Scholz’un açıklaması şöyle oldu: “G20’nin olağanüstü zirvesi Endonezya’da yapıldı. Buradaki anlayışların varlığı beklenenin çok ötesindeydi. Zirve başarılı. Rusyanın Ukraynadaki saldırganlık savaşına ilişkin net ifadelerin burada bulunması güzel.” Almanya Başbakanı, tüm üye ülkelerin nükleer silah kullanımının kabul edilemez olduğunu açıkça belirttiğini ve çoğunun bu kırmızı çizgiyi ‘büyük bir güçle’ aşmamayı vurguladığına dikkat çekti. Bali Öncelikleri Ukraynadaki savaşın zirve çalışmalarını gölgelediği bir zamanda, yirmi ülkenin liderleri "Birlikte toparlanacağız ve daha güçlü toparlanacağız" sloganı altında Endonezya başkanlığının belirlediği önceliklere yanıt vermeye çalıştı. Bildiride şu ifadelere yer verildi: “Küresel ekonomi için belirleyici olan bu anda, uluslararası makroekonomik iş birliği de dahil G20nin ortak zorlukları ele almak için mevcut tüm politika araçlarını kullanarak somut, kesin, hızlı ve gerekli adımları atması zorunlu. Gelişmekte olan ülkeleri, özellikle de en az gelişmiş ülkeleri ve Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri’ni, bu küresel zorluklara yanıt vermede ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmada destekleme taahhüdümüzü sürdürüyoruz.” Buna ek olarak üye ülkeler, gıda güvenliğini, enerji güvenliğini artırmak ve piyasa istikrarını desteklemek için önlemler almayı taahhüt ederek, fiyat artışlarının etkisini azaltmak, üreticiler ile tüketiciler arasındaki diyaloğu geliştirmek için geçici ve hedefli destek sağlamanın yanı sıra uzun vadeli gıda ve enerji güvenliği, dayanıklılık ve sürdürülebilir gıda, gübre ve enerji sistemleri ihtiyaçlarını karşılamak için ticareti ve yatırımları arttırılmasına atıfta bulundu. Nihai açıklamada Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde gerçekleştirilen ve bu hafta çalışmalarını tamamlayan 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 27) çalışmalarına paralel olarak iklim değişikliğiyle mücadeleye dikkat çekildi. Liderler, küresel sıcaklıklardaki artışı 1,5 santigrat derece ile sınırlandırma çabalarını sürdürme konusunda mutabık kalırken, kömür kullanımının aşamalı olarak kaldırılmasına yönelik çabaların hızlandırılması gereğini kabul ettiler. Konuya dair yayınlanan bildiri şu şekilde oldu: “Liderlik rolümüzün bilincinde olarak, Paris Anlaşmasının ve sıcaklık hedefinin tam ve etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik ederek, iklim değişikliğini ele almak için Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi hedefini sürdürme konusundaki sarsılmaz taahhüdümüzü yeniden teyit ediyoruz.” Dünya liderleri, 2015te Paristeki Birleşmiş Milletler zirvesi sırasında, ortalama küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin üzerinde, 1,5 santigrat derece ile sınırlamaya karar vermişti.

مشاركة :