Spark şehri ve enerji: Geleceğe giden yol

  • 12/15/2018
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

Birkaç sene önce bazıları taştaki azalma sebebiyle Taş Devri’nin bitmediğini ve petrol çağının petrol tükenmeden önce biteceğini söylemişti. Ancak bu kabul edilebilir bir söz değil. Zira Taş Devri, bu saate kadar hiçbir şekilde yok olmadı ve sonsuza dek sürecek. Nitekim dünya çapında özellikle inşaat ve altyapı çalışmalarında olmak üzere taş kullanımı hala sürüyor.  Öte yandan petrolle kıyaslamak sağlıklı bir durum da değil. Küresel planda petrolün gelecekte öneminin azalacağına dair literatüre ve yeni enerji alternatiflerinin ortaya çıkmasına rağmen hiçbirinin petrolün yerini alması mümkün değil. Üstelik bakışlarını enerjinin geleceğine çeviren uzmanlar, petrol sonrası dönemin 21.yy’ın sonundan bile oldukça uzak olduğu konusunda hemfikir.  Enerji kaynakları, fiyatları ve gelirleri üzerine verilen gizli açık çekişmeler, bize yukarıdaki sözün doğruluğunu gösteriyor. Petrol bu meydanın şahı; ilerlemenin omurgası ve can damarıdır. Dünya çapında başka hiçbir meta, petrol kadar ulusal, siyasi, küresel stratejiler ve iktidar ile ilintili değildir.  Geçtiğimiz günlerde Suudi Veliaht Prens Muhammed b. Selman’ın, Kral Selman Spark Enerji şehrinin açılışını takip etme imkânı bulanlar, enerji ve onunla bağlantılı olarak ülke geleceğine geleneksel gelir ekonomisi biçimini aşacak şekilde nasıl büyük ve çağdaş bir ilginin gösterildiğini anladılar. Hedef, ülkeyi, Veliaht Prens’in yönettiği ve alfabesini oluşturduğu 2030 Krallık Vizyonu’nun en önemli içeriklerinden biri olan sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya doğru götürecek daha geniş ve memnun edici ufuklara ulaştırmak. Krallık, öncü bir sanayi gücünün ortaya çıktığı geleceğin yanı sıra, aynı şekilde yerel ve bölgesel sınırları aşarak küresel boyutlara ulaşan bir lojistik platformu üzerine de odaklanarak günleri geçiriyor. Uğrunda ilerlenen ve yakın gelecekte Krallık gençliği için yaşamsal öneme sahip başlıca 4 sektör bulunuyor: Sanayi, madencilik, enerji ve lojistik hizmetler. Hepsi yapısal anlamda sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Arkasındaki toplumsal ve ekonomik zekâ, Spark’ı küresel yatırımlar için cazip bir şehir kılıyor ve aynı zamanda tek taşla birkaç hedefin gerçekleştirilmesini sağlıyor. Bu hedeflerden biri enerji alanında sanayi ve hizmetlerin yerlilik oranını artırmaktır. Aynı şekilde gençler için çok sayıda nitelikli istihdam ve eğitim fırsatı da sağlıyor. 2030 Vizyonu’nun en önemli özelliği, geleceği müneccimler ve kristal küre sahipleri üzerinden öngörmeye çalışmamasıdır. Bu vizyon, Rus asıllı Belçikalı filozof Ilya Prigogine’in (1917-2003) çizdiği şu çerçevede ilerlemektedir: Geleceği öngörmenin en iyi yolu, sanayisidir. Krallık geleceğini, toplamda 50 kilometrelik alana kurulan Spark gibi cesur ve yaratıcı projeler üzerinden inşa ediyor. Spark üzerindeki çalışmalar tam anlamıyla 2021 yılında bitecek ve yaklaşık 100 bin kişiye doğrudan ve dolaylı iş imkânı sağlayacak. Üstelik Krallığın GSYİH’sine 22 milyar riyalden fazla bir katkı sağlayacağı gibi 350’yi aşkın yeni hizmet ve sanayi tesisinin de yerlileştirilmesine imkân tanıyacak. Spark hakkında söylenebilecek en önemli şey, Suudi gençliğinin pencerelerini ışığa ve umuda açacak olmasıdır. Yüzlerce yatırımcı, uzman ve yabancı ile bağlantı kurmak hiç şüphesiz, üretim ve geliştirme için rekabet ve ilham adına olumlu ve yaratıcı bir hava yaratacak. Bu, ahlaki ve maddi övüncü doruklarına çıkartmasının yanı sıra; enerji kaynaklarının güvenliğini destekleme ve artırmaya, rekabetçi fiyatlarla sunmaya, enerji sektörü ile bağlantılı işletim hizmetleri ile ürünlerin maliyetini azaltmaya yerel hizmet sanayini gelişmesine katkı sağlayacak.   Spark şehrinde olanlar ve Krallıktaki diğer petrol enerji projeleri, gerçeklerle savaşmayıp onlarla iş tutan bilinçli zihinlerin varlığının bir ifadesidir. Enerji alternatifleri önümüzdeki elli yıl içerisinde güçlü bir şekilde ortaya çıksa da bu süre, petrol enerjisinin ara mal olarak kullanıldığı teknolojik ve teknik yolların geliştirilmesi için yeterli bir zaman dilimidir. Ki bu petrole bakmak ve bitimli bir şey olarak ele almaktan daha faydalıdır. Gelişmekte olan ülkelerin çoğundaki dönüşüm ve petrokimya endüstrisi, ilaç ve plastik malzemeler, havacılık endüstrisi, bilgisayarlar, tarım ve ulaşım araçları söylediklerimizin doğruluğuna en iyi kanıttır. Spark şehrinin sırrı, sahip olduğu sanayinin kalitesi bakımından herhangi bir sanayi şehrinden farklı oluşudur. Tasarımı, madenler, rafine, petrokimyasallar, su arıtım sektörü ve geleneksel elektrik enerjisi sektörü dâhil olmak üzere enerji sektörüne destek ve yardımcı olacak şekilde yapıldı. Ayrıca bu şehir, karayolu ulaşım ağı ile de bağlantılı olacak. Şehre özel kuru arazi limanı, trenle birlikte yaklaşık 8 milyon ton depolama kapasitesine sahip. Buna ek olarak Suudi Aramco şirketine ait olan petrol kuyularının bakımı, hem şirketler hem de tedarikçiler için yatırım fırsatlarını artırmak ve güçlendirmek adına Zahran’dan Spark şehrine taşınacak. Spark şehri Krallıkta yalnızca enerji sektörü ile bağlantılı olmayıp devletin genel ekonomisi için de önemlidir. Nitekim Suudi Arabistan’ı finans ve enerji bakımından dünya pazarlarına hizmet veren ve ihracatını çeşitlendirip artırma yollarını destekleyen bir platform haline getiren önemli bir temel taşıdır. Ve yabancı dövizler yoluyla milli geliri artırmak ve dolayısıyla da tedarik zincirini yerleştirmeye çalışan doğrudan yabancı yatırımlar için geniş alanlar açacak. Bu da daha sonra üretimin yüzde 30’unun küresel pazarlara ihraç edilmesini sağlayacaktır ki bu, önümüzdeki on yıllarda aşamalı bir şekilde hükümet gelirlerini artıracak. Spark şehri, maden çıkarma, kesinti yapma ve dağıtmaya dayalı gelir ekonomisinden iş gücüne, üretime, faaliyetlerin çeşitlendirilmesine ve ihracata dayalı bir ekonomiye dönüşmenin güvenli bir yoludur. Aynı şekilde galiplerin yazacağı gelecek yolunda, tükenebilir doğal kaynakların, insanlık ve taş için sürdürebilir bir büyüme sağlayan varlıklara dönüştürülmesi için de bir yol işaretidir.

مشاركة :