Trablus hükümeti: Lockerbie dosyası kalıcı olarak kapatıldı

  • 11/22/2022
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Kaçırılan eski Libya istihbarat görevlisi Ebu Acile Mesud’un ailesi, Mesud’un can güvenliğinden Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümetini (UBH) sorumlu tuttu. Aynı zamanda Mesud’un yabancı bir ülkeye teslim edilmemesi hususunda uyarıda bulundu. Aile, dün erken saatlerde yaptığı açıklamada, Mesud’un geçtiğimiz Çarşamba günü 01:30 sularında sivil giyimli silahlı kişileri taşıyan iki silahlı aracın Trablustaki Ebu Selim bölgesindeki evine güç kullanarak baskın düzenlemesi neticesinde kaçırıldığını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın yerel medyadan aktardığı açıklamaya göre, Libyalı makamların bu kaçırma olayına yönelik sessizliği karşısında duyduğu şüphe ve üzüntüyü dile getiren aile, bunun ülkenin yüksek çıkarlarına zarar vermeyi amaçlayan siyasi amaçlı bir soruşturma olduğu ifadesinde bulundu. Aile, isim vermediği bazı siyasi tarafları, Lockerbie dosyasını yeniden gündeme getirmek için kaos ve siyasi bölünmeden yararlanmaya çalışmakla suçladı. Dosya, 2008 yılında ABD ve Libya arasında imzalanan anlaşmaya göre yasal ve siyasi düzeyde kapatılmıştı. Aile tarafından yapılan açıklamada, “Böylece ülkenin ve vatandaşın çıkarlarını bir kenara atarak gayri meşru siyasi hedeflere ulaşmak istiyorlar” ifadeleri kullanıldı. Mesud herhangi bir yabancı ülkeye iadesi edildiği taktirde hükümetin hukuk dışı eylem ve uygulamalarına karşı sessiz kalınmasından tüm Libya makamlarının yasal ve ahlaki açıdan sorumlu tutacağını vurgulayan aile, Mesud’un sağlık durumunun hassas olduğuna, kronik hastalıklarının bulunduğuna da değindi. Dolayısıyla kişisel güvenliğinden bu çirkin eylemin faillerinin sorumlu tutulacağını belirtti. Mesud’un serbest bırakılması ve bu istismarların son bulması için değerli Libya halkının, kamuoyunun ve çeşitli hukuk kurumlarının seslerini yükselteceği umudunu da dile getirdi. Bir hükümet yetkilisi, Dibeybe hükümetinin Mesud’u ABD’ye teslim etmiş olabileceği yönündeki haberler hakkında yorum yapmayı reddetti. Ancak kaçırma meselesi ile ilgili konuşmaları görmezden gelen Dibeybe hükümeti Adalet Bakanlığı, “Lockerbie davası kapandı. Yeniden gündeme getirilemez” ifadelerine başvurdu. Trablus’tan Atina’ya nota Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, dün yaptığı açıklamada, Libya ziyareti sırasında uçaktan inmeyi reddeden Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendiasın tavrına açıklık getirmek amacıyla Yunan makamlarına bir protesto notası sunmak üzere olduklarını duyurdu. Menguş, Pazar günü Avrupa meseleleri yetkilisi İman et-Talib’in de katılımıyla bir araya geldiği Libyanın Yunanistan Büyükelçisi Hamad Beşir el-Mebruk’tan bu notayı sunmasını istediğini bildirdi. Dendiasın bu davranışının uluslararası diplomatik normlara aykırı olduğunu vurgulayan Menguş, bu tür kötü niyetli eylemlerin Libyanın güvenlik ve istikrarı üzerinde ciddi yansımaları olduğuna dikkat çekti. Yunanistan’ın Trablus Büyükelçiliği önünde protesto düzenleyen Libya Üniversiteleri Öğrenci Birliği de Yunan Dışişleri Bakanı’nın tutumunu kınadı. Dibeybe, Ulaştırma ve Yerel Yönetim Bakanlarının huzurunda belediye başkanlarıyla yaptığı görüşmede bölgeye yaptığı ziyaretin sonuçlarını, onaylanan projeleri ve yürütme organları tarafından atılan adımları değerlendirdi. Belediyelerdeki güvenlik durumunun da tartışıldığı görüşmede polisin güvelik operasyonlarına destek verildi. Mecliste ülkedeki siyasi krizden uzaktaki konuların tartışılmaya devam edilmesine itiraz eden bazı milletvekilleri, dün, Temsilciler Meclisi Başkanvekili Fevzi El-Nuveyri başkanlığında Bingazi’de yapılacak toplantıdan geri çekilme uyarısında bulundu. “Siyasi kriz hepimizin boyunu aşıyor, bir çözüm bulmaya çalışıyoruz” ifadeleriyle cevap veren Nuveyri ise toplumsal meselelerin siyasi vaziyetten daha az önemli olmadığına dikkat çekti.  Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter, ordu güçlerinin Libya halkı tarafından seçilenler dışında ülkedeki herhangi bir yüksek liderliğe boyun eğmemeye kararlı olduğunu vurguladı. Dün Sirte’de önde gelenler ve halktan kimseler ile bir araya gelen Hafter, kendi deyimiyle haksız yasaklar ve engellere rağmen ordu güçlerinin tüm ulusal sorumluluğunu aldığını belirtti. Tüm bu yaşananların ardından Libya halkının ciddi bir tavır alması gerektiğini ifade eden Hafter, “Halk, ulusal gücüne güvenmeli. Sloganlarda egemenliğin ve bu aşamanın zorluklarıyla mücadelenin ele alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı. El-Bunyanu’l Mersus güçlerinin Sirte’nin DEAŞ’tan temizlenmesi hususundaki rolüne övgüde bulunan Hafter, onurlu tarihi ve siyasi statüsü bulunan Sirte’nin Libyalıların arzuladığı açılım aşamasında rol oynaması yönündeki arzusunu dile getirdi.

مشاركة :