Beyaz Sarayın Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşlerinden Sorumlu Koordinatörü Brett McGurk iki gün önce Irak Başbakanı Muhammed Siya es-Sudani ile görüşürken, yerel basında İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaaninin de Bağdat’a geldiği yönünde haberler yayınlandı. Kaani’nin zaman zaman Bağdata gizli ziyaretler yaptığı göz önüne alınınca bu durum şaşırtıcı gelmese de bu sefer yeni olan şey, Bağdatın İranın eğilimlerine aykırı görünen tutumlar sergilemesi oldu. Basrada düzenlenen 25. Körfez Ulusları Kupası ile ilgili tutuma bakarsak, Irak yönetimi, İranın bu turnuvanın ‘Fars Körfezi Kupası’ olarak adlandırılması yerine Iraklı yetkililer ve liderler tarafından ‘Arap Körfezi Kupası’ olarak adlandırılmasına karşı gösterdiği tepkileri önemsemedi. Iraktaki ABD varlığına ilişkin tutuma gelince, McGurk’un Iraklı liderlerle açık görüşmelere başladığı bir sırada Irak Başbakanı’nın ‘dostların’ ülkede kalması gerektiği yönündeki söylemleri, Tahran’a karşı bir kışkırtma niteliğindeydi. Iraklı bağımsız bir siyasetçiye göre Tahranın Irakla sürdürdüğü gizli diplomasi, ‘bölgede devam eden dönüşümler ve bunların Irak üzerindeki etkileri veya tam tersi göz önüne alınırsa artık pek faydalı değil’. Iraklı siyasetçi, Şarkul Avsata verdiği röportajda ‘mevcut hükümetin sorumluluğunu üstlenen Koordinasyon Çerçevesi’nin güçleri de dahil olmak üzere Iraklı yetkililerin, İranın devam ettirmek istediği dayatma politikasını artık kabul etmediğini’ vurguladı. Siyasetçi açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yeşil Bölgede Şii-Şii çatışmasına yol açan Şii-Şii krizi sırasında İranın konumu, birçok Şii lider tarafından tasvip edilmedi. Çünkü İran, Şiilerin kanı pahasına da olsa Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadrı zayıflatmak ister gibiydi, ki her iki taraf da bu durumun farkına vardı ve olay Sadrın sahneden çekilip Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin hükümeti kurmasına izin vermesi ile sonuçlandı.” Irak Başbakanı, McGurk ile yaptığı görüşmede, Irak güvenlik güçlerinin terörle mücadele etme ve tesis edilen istikrarı koruma gücüne sahip olduğunu vurguladı. Sudaninin medya ofisi tarafından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada "Toplantıda Irak ve ABD arasındaki genel ilişkiler ele alınarak, bu ilişkileri Irak ve ABD halklarının çıkarlarına hizmet edecek şekilde çeşitli düzeylerde ve alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yolları tartışıldı" ifadeleri kullanıldı. Açıklamaya göre Sudani görüşmede, hükümetinin Irak halkının çıkarlarını gözetecek şekilde dost ve kardeş ülkelerle işbirliği ufuklarını açmaya yöneldiğinin altını çizdi. Açıklamanın devamına göre McGurk, ‘ülkesinin mevcut hükümetin başarısını desteklediğini ve ABDnin DEAŞ’a karşı mücadelelerinde Irak güçlerine danışmanlık yapmaya devam edeceğini’ vurgulayarak ‘ABD yönetiminin, Stratejik Çerçeve Anlaşması’na olan bağlılığını ve Irak hükümetinin enerji ve altyapı alanındaki reformlarına ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına verdiği desteği’ yineledi. Açıklamada “McGurk, 2. Bağdat Konferansı’nın sonuçlarını ve Irak ile çevresi arasındaki ortak altyapı projeleri geliştirme çabalarını ülkesinin memnuniyetle karşıladığını iletti. Ayrıca ülkesinin Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyinin iki ülke arasındaki Stratejik Çerçeve Anlaşması Yüksek Koordinasyon Komitesi toplantılarını düzenlemek üzere Washingtona yapacağı ziyaretten de memnuniyet duyduğunu belirtti” ifadeleri yer aldı. ABD’li yetkilinin Irak’a yaptığı ziyaretle eş zamanlı olarak yerel Irak medyası, güvenilir olarak tanımladığı kaynaklardan İranlı Tuğgeneral Kaani’nin Bağdata geldiğini aktardı. Ancak İranlı yetkilinin ziyaretinin amacını veya yaptığı ya da yapacağı görüşmeleri açıklamadı. Iraklı bağımsız siyasetçi “ABD, 2009 yılında iki ülke arasında imzalanan Stratejik Çerçeve Anlaşması çerçevesinde Iraka verdiği desteği göstermek istiyor. Bu anlaşma diğer şeylerin yanı sıra Washington’un enerji alanlarındaki desteğini de içeriyor, ki bunlar Sudani’nin Alman tarafıyla tartıştığı ve Siemens ile bir mutabakat zaptı imzalayarak taçlandırdığı alanlarla aynı alanları temsil ediyor. Siemens, Irakın daha önce ABD merkezli General Electric ile mutabakat zaptı imzaladığı gibi mutabakat zaptı imzaladığı şirketlerden biri. Ancak siyasi anlaşmazlıklar, bu mutabakat zaptlarının uygulanabilir anlaşmalara dönüştürülmesini engelledi” dedi. Bu sefer Siemens ile yapılan mutabakat zaptılarının bağlayıcı anlaşmalara dönüştürülmesinin engellenmesinin sonuçlarına karşı uyarıda bulunan Iraklı siyasetçi, “Hiçbir başbakanın elektrik problemini çözmesini istemeyen ve Irakı İran gazına muhtaç bırakmanın yanı sıra ucuz mal satan bir pazar olarak tutmak isteyen Iraklı taraflar varken, General Electricin Iraktaki elektrik onarım dosyasını devralmasını isteyen ABD’lilerin Siemens mutabakat zaptlarının bağlayıcı anlaşmalara dönüştürülmesini engelleyeceğine dair Irak’ta genel bir komplo teorisi hakim” dedi. McGurk ile Kaaninin ziyaretinin çakışması hakkında Iraklı siyasetçi, “Tahranın, nükleer dosyayla ilgili müzakerelerin askıya alınmasının yanı sıra, artık herkesçe açık olan iç sorunları var. Körfez Ulusları Kupası’nın ilk olarak Tahran ve bazı dostlarını şaşırtan Arap milliyetçiliği tadındaki Irak duygularını kabartmasıyla şimdi İran’ın sorun listesine Irak da eklendi. Bu, İranın Irak ve Arap çevresi arasındaki kopukluk ve hatta nefret halini güçlendirmek için yapmaya çalıştığı her şeyin tamamen başarısız olduğunu gösteriyor” yorumunda bulundu.
مشاركة :