Alman psikolog Gerd Gigerenzer, ABDnin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journala verdiği söyleşide, yapay zeka ve algoritmaların insan hayatını nasıl değiştirdiğini değerlendirdi. Postdam Üniversitesinden bilim insanı, uzun süredir algoritmalar üzerinde yaptığı çalışmalardan edindiği bilgileri şöyle aktardı: İstikrarlı ve iyi tanımlanmış bir durum söz konusu olduğunda, derin öğrenme gibi karmaşık algoritmalar insan performansından kesinlikle daha iyi. Buna örnek olarak satranç ve Go oyunları verilebilir. Ancak istikrarsızlık içeren bir sorunla karşı karşıyaysanız, örneğin koronavirüs gibi bir virüsü tahmin etmek istiyorsanız, o karmaşık algoritmalardan uzak durun. Gigerenzer, yapay zekanın daha iyi işleyebilmesi için dünyanın daha öngörülebilir bir yer haline getirilmesi gerektiğine de dikkat çekti. 75 yaşındaki bilim insanı, algoritmaların ve yapay zekanın insan zihninin ve karar verme süreçlerinin yerini alamayacağını vurgulayarak, bu teknolojilerde şeffaflığın çok önemli olduğunu söyledi. Davranışsal bilimler alanında çalışmalar yapan Gigerenzer, bilişim şirketleri ve hükümetlerin dijital teknolojileri halkı gözetlemek için kullanma eğiliminin, otokratik yönetimler doğurabileceğine de işaret etti. "Kontrolü geri almamız gerekiyor" diyen bilim insanı, kişisel verilerin ve önemli meselelerle ilgili karar süreçlerindeki sorumluluğun tamamen şirketlere ve algoritmalara devredilmemesi gerektiğini söyledi. Gigerenzer, "Bunları reklamcılardan para kazanmak için kullanan teknoloji şirketlerine vermek iyi bir fikir değil. Bu bizim geleceğimiz olamaz" dedi. Bilim insanı sosyal medyadaki "beğenme" geribildiriminin artık kullanıcılarda bağımlılık yarattığını söyleyerek, bu algoritmaların ve mekanizmaların işleme biçimlerinin iyi şekilde anlaşılması gerektiğini ifade etti. Independent Türkçe, Wall Street Journal
مشاركة :