Yapay zeka ve bilinmeyen dünyası

  • 4/26/2023
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

CBS kanalında yayınlanan 60 Dakika programına röportaj veren Google şirketinin CEOsu Sundar Pichai, yapay zeka yaygınlaşmasının yeni zorluklar doğurduğunu ve bu nedenle etik ve sosyal çözümlere gereksinim duyulduğunu belirtti. Bu sebeple felsefecilerin bu alanda üzerine düşeni yapmaları ve sorumluluğu sadece iş adamları ve mühendislere yüklememeleri gerektiğini söyledi. Benim ilgimi çeken şey, yapay zekanın kültürel yansımalarına ilgi gösteren bilim insanları ve araştırmacıların sayısının artmasıdır. Başlangıçta eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissingerın konuya ilgi[BAK1]  duyduğunu okumuştum. Kissinger siyasetçi kimliğinden önce bir düşünürdü. 1923 yılında dünyaya gelen ve şu anda 99 yaşında olan Kissinger, 2021in sonlarında, eski Google CEOsu Eric Schmidt ve MIT Profesörü Daniel Huttenlocher ile birlikte ‘The Age of AI and Our Human Future (Yapay Zeka Çağı ve İnsani Geleceğimiz)’ adlı bir kitap yayınladı. Kitap, yukarıda bahsedilen konuya odaklanıyor, kitabın adı içeriği hakkında ipucu vermektedir. Geçtiğimiz ay, ünlü düşünür Noam Chomsky, yapay zeka araçlarına dayanan bir arama motoru olan ChatGPT platformunun lansmanı hakkında bir makale yazdı. Lansmanı, yapay zekanın neleri mümkün kılabileceği ve potansiyel etkilerinin ne kadar büyük olabileceği konusunda bir örnek model sağladığı için Doğu ve Batıda büyük bir heyecana neden oldu.  İspanyol-ABD’li düşünür Manuel Castells, internete dayalı ilişki ve iletişim sistemlerine atıfta bulunarak, değerler, sosyal ilişkiler ve kültürde beklenen dönüşüm hakkında detaylı bir şekilde yer vermişti. Castells, ‘ağ toplumu’ olarak adlandırdığı bir oluşumun ortaya çıkmasıyla birlikte yeni bir dünyaya işaret etmişti. Şimdi kültür, iş hayatında, yaşam tarzlarında, eğitimde, kimlikte ve hayatın diğer her yönünde, hatta savaşlarda bile internet kullanımının yaygınlaşmasından kaynaklanan büyük değişimi gözlemliyoruz. İnternet sonrası dünya, geçtiğimiz yüzyılda bildiğimiz dünyaya pek benzemiyor. Chomsky, insanın yerini alacağı ya da köleleştireceği endişesi taşıyanların söylediği gibi, yapay zekanın insanın yerine geçeceğine inanmıyor. Makine, verileri işlemede insanı geçebilir ancak fikir üretiminde insanı geride bırakamaz. Düşünce sadece önceden bilinen veya mevcut verilere dayalı keşfedilebilecek cevaplar sunmak değildir, bu makinenin yaptığı bir şeydir. Düşünme, soruyu yeniden şekillendirme ve sorunu yeniden tanımlama ile başlar ve daha önce mevcut olmayan olasılıkları içerebilir. Bu, makinenin kapasitesini aşar. Dolayısıyla, insan zekasının iptal edilmesinden kaygı duymak gereksizdir. Ancak Kissinger ve meslektaşları, biraz farklı bir soruna dikkat çekiyorlar. Googleın CEOsu tarafından da bahsedildiği ve Castells tarafından da işaret edildiği gibi, yapay zeka, pazarlarında, okullarında ve eğitim müfredatlarında, içinde yaşayan bireylerin ilişkilerinde farklı bir dünya getirecek. Benzer bir karşılaştırma yapmak isterseniz, 50 yıl öncesine, yani 1973e geri dönün ve o zaman dünyanın ve hayatın durumunu 2023teki durumuyla karşılaştırın. Yapay zeka egemenliğinin günümüzle bir gelecek arasındaki karşılaştırması olacaktır. Bu dönüşüm, milyonlarca insanı ekonomik faaliyet çemberinden uzaklaştıracak, toplumsal ilişkileri ve egemen değer sistemlerini de derinden değiştirecektir. O halde, sadece uygulamalarda değil, kavramlarda, kültürde ve geçim kaynaklarında bir değişimden bahsediyoruz. Googleın CEOsu Sundar Pichaiyi topu filozofların ve antropologların sahasına atmaya iten şey de buydu: Yeni dönem oluşumu sadece mühendislerin ve işadamlarının işi olmadığı gibi, elbette sadece siyasetçilerin de işi değil.

مشاركة :