İsrail, bu sabah hayatını kaybeden açlık grevindeki Filistinli tutuklu Hıdır Adnanın "hücresinde bilincini yitirmiş halde bulunduğunu" duyurdu. Filistinli tutuklu Adnanın açlık grevinin 87. gününde cezaevindeki ölümü sonrası İsrailden ilk resmi açıklama İsrail Hapishaneler Otoritesinden geldi. İsrail Hapishaneler Otoritesinden yapılan yazılı açıklamada, "Tıbbi muayene ve tedavi görmeyi reddeden tutuklu (Hıdır Adnan), sabahın erken saatlerinde hücresinde bilincini yitirmiş halde bulundu." ifadelerine yer verildi. Hastaneye nakline neden izin verilmediğine değinilmedi Açıklamada, uzun süren açlık grevi nedeniyle sağlık durumunun ağırlaşmasına ve ciddi anlamda hayati risk taşımasına rağmen Adnanın hastaneye kaldırılmasına neden izin verilmediğine dair ise herhangi bir değerlendirme yapılmaması dikkati çekti. "Adnanın şehit edilmesinden İsrail işgal güçleri sorumlu" Öte yandan İsrail Meclisindeki Arap parlamenter Ahmed Tibi, Adnanın ölümünden İsrail yönetimini sorumlu tuttu. İsrail basınına konuşan Tibi, şunları kaydetti: "Bir tutukluyu, açlık grevinin 86. gününde olmasına ve sağlık durumu kötüleşmesine rağmen hastane yerine cezaevi hücresinde tutmaya karar verenler, bu durumun onun ölümüne yol açabileceğinin farkındaydı. Buna göre, Şeyh Hıdır Adnanın şehit edilmesinden İsrail işgal güçleri sorumludur." Adnan, 87 gündür açlık grevindeydi Filistinli tutuklu Hıdır Adnan, İsrail’in "idari tutukluluk" uygulamasıyla yargılama olmaksızın cezaevinde tutulmasına karşı başlattığı açlık grevini 87 gündür sürdürüyordu. Filistinli direniş grupları, Adnanın, bugün erken saatlerde hayatını kaybettiğini duyurmuştu. İnsan hakları kuruluşları, Adnanın ağırlaşan sağlık durumu nedeniyle hapishaneden hastaneye sevk edilmemesi halinde "kesin ölüm riski ile karşı karşıya olduğunu" açıklarken İsrail otoriteleri bunu reddetmişti. İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. Tutuklunun, "İsrailin güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.