Almanya, Doğu Afrikadaki varlığını güçlendirecek

  • 5/4/2023
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Berlin, geçtiğimiz yıl Afrikaya yönelik yeni stratejisini açıkladığından beri, kıtanın batı ve güney ülkelerindeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Pusula artık doğuya doğru yönelirken, resmi olarak en üst düzeyde bir turla, Almanya Başbakanı Olaf Scholz Etiyopya ve Kenya’yı kapsayan Afrika Boynuzu turuna başladı. Bu tur, Almanya Başbakanı’nın Aralık 2021de göreve başlamasından bu yana Afrika Kıtası’na ikinci ziyareti olacak. Alman hükümet yetkilileri tarafından yapılan basın açıklamasında, Scholzun Etiyopyada Başbakan Abiy Ahmed ve Tigray Bölgesi Geçici Yönetimi lideri Getachew Reda ile on binlerce insanın ölümüne neden olan iki yıllık bir savaşın ardından barışın sağlanmasındaki ilerlemeyi görüşmek üzere bir araya geleceği bildirildi. Sudandaki son gelişmeleri, ekonomik iş birliğini ve iklim değişikliği gibi küresel sorunları görüşmek üzere Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat ile de bir araya gelecek olan Scholz, yarın (Cuma) ise ticaret ve diğer konuları görüşmek üzere Kenya Devlet Başkanı ile görüşecek. Scholz, göreve gelmesinden 6 aydan kısa bir süre sonra geçtiğimiz Mayıs ayında ilk kez Afrikaya gitti. Scholz ilk Afrika ziyaretinde, Nijerde konuşlanmış Alman askerlerinin yanı sıra Senegal ve Güney Afrikayı da ziyaret etti. Tur sırasında Scholz, Dakar’da yaptığı konuşmada ülkesinin Senegal ile yenilenebilir enerji ve sıvılaştırılmış doğal gaz alanlarında çalışmak istediğini vurguladı. Scholz, “Afrikadaki kuraklık ve gıda krizlerini önlemek için iklim değişikliğiyle mücadele etmeye çalışacağını” belirterek, “Ukraynadan tahıl ihracatının başlatılması ve gübre tedarikini sağlamak için de aktif olarak çalışacağını” ifade etti. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius geçtiğimiz ay Afrika’nın Sahel bölgesine ilk ziyaretini gerçekleştirmiş ve ülkesinin bölgedeki güvenlik taahhüdünü sürdüreceğini ifade etmişti. Ziyareti sırasında kendisine eşlik eden Almanya Kalkınma Bakanı Svenja Schulze, ziyaretin “güvenlik meselesinin askeri güvenlikten daha fazlası olduğunu gösterdiğini” söyledi. Geçtiğimiz Aralık ayında Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, temiz enerji alanında iş birliğini görüşmek üzere Namibya ve Güney Afrikayı ziyaret etti. Ziyaret, ülkeyi kıtadaki ilk yeşil hidrojen ihracat merkezi olma yolunda ilerleten Namibyadaki en büyük yeşil hidrojen üretim projesinin açılışıyla sonuçlandı. Namibya Devlet Başkanı Hage Geingob, Haven Hydrogen Energy Şirketi tarafından yürütülen toplam değeri 170 milyar Namibya doları (10 milyar ABD doları) olan projenin, bu yılın (2023) ilk çeyreğinde uygulamaya başlandığını duyurdu. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Berlin, Afrikaya yönelik yeni bir strateji uygulamayı planladığını duyurdu. Bunun yenilenebilir enerji yatırımlarına odaklanacağını, kıtada adil enerji geçişini teşvik etmenin yanı sıra yeni pazarlar yaratacağını söyledi. Strateji, Çin, Rusya ve Türkiyeyi Afrika kıtasındaki ‘rakip’ güçleri olarak tanımlıyordu. Fas Uluslararası ve Gelecek Çalışmaları Merkezi Başkanı Halid Meyar el-İdrisi, Almanya tarafından gerçekleştirilen turun “kıtadaki uluslararası jeo-ekonomik rekabet bağlamında geldiğine” inanıyor. El-İdrisi Şarku’l Avsata yaptığı açıklamalarda, “Berlinin Afrikadaki faaliyetlerinin yoğunlaşması, İtalyanın Avrupanın enerji garanti merkezi olmak istediği ve Fransanın kıtadaki rolü ve popülaritesinin azaldığı bir zamanda geliyor. Rusyanın istismar etmeye çalıştığı şey de bu” ifadelerini kullandı. El-İdrisi açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı: “Enerji sürdürülebilirliğini sağlama ekseni, Berlini Rusyadan enerji ithalatından vazgeçme planının bir parçası olarak enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye iten Rusya-Ukrayna savaşının sonuçlarından zarar gören Alman ekonomisi için çok önemlidir. Kenya, burada tarihi bir varlığı olan Berlin için şimdiden önemli bir ticaret ortağı ve Nairobi, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak enerji ihtiyacını tamamen karşılamayı planlıyor. Kenyadaki toprak ve iklim yeşil hidrojen üretimi için ‘mükemmel koşullar’ sağlıyor. Almanya şu anda Namibya ve Fasta olduğu gibi bu hidrojeni de ithal etmeyi ve üretimine katkıda bulunmayı amaçlıyor.” Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi ise Berlinin “kıtada siyasi bir ağırlık merkezini temsil eden Etiyopya ile ilişkilerle ilgilendiğine” inanıyor. Şarku’l Avsata yaptığı açıklamalarda, “Addis Ababa, Almanyanın çözmek için iş birliği yapmaya çalışabileceği ekonomik ve siyasi sorunlarla karşı karşıya, bu da daha fazla karşılıklı ekonomik ve jeostratejik iş birliğinin yolunu açıyor” diyen Zuhdi, Scholzun Tigray lideri ile yaptığı görüşmenin “Almanyanın ülkede güvenlik ve barışı sağlamaya ve bu bağlamda Alman diplomasisinin gelecekteki rollerini güçlendirmeye olan ilgisini” vurguladığının altını çiziyor. Abiy Ahmed hükümeti ve Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) 2 Kasımda Güney Afrikada bölgede iki yıldır süren kanlı çatışmayı sona erdiren bir barış anlaşması imzaladı. Tigray Cephesi lideri Getachew Reda, Tigray bölgesinin geçici yönetiminin başına getirildi ve parlamento, TPLFyi barış anlaşmasının güçlendirilmesine katkı sağlayacağını söylediği bir hareketle resmi terör örgütleri listesinden çıkardı.

مشاركة :