​Barzani, Bağdat’taki görüşmelerinde kimseyi dışarıda tutmadı

  • 11/24/2018
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Lideri Mesud Barzani, Irak’ta farklı cenahlardan yöneticiler ile gerçekleştirdiği toplantı turuna dün, ikinci gününde devam ederek Sadr Hareketi ve Sairun Bloğu lideri Mukteda es-Sadr ile görüştü. Barzani’nin internet sitesi Sadr’ın toplantıda Barzani’nin Bağdat ve Necef’e olan ziyaretini ‘tarihi bir görev’ olarak nitelendirdiğini ve bunun ‘hataların tekrarlanmaması, yeni bir hükümetin kurulması ve her şeyin üzerinde Irak siyasi hayatı için olumlu ve yeni bir yaklaşım olduğunu’ vurguladığını belirtti. Haberin devamında toplantı süresince her iki tarafın da Erbil ve Bağdat arasındaki ilişkiler için taze bir fırsatın söz konusu olduğu; anlaşmazlığın ortadan kaldırılarak gerçek bir ortaklık kurulması ve güven inşasının gerekliliği üzerinde durduğu ifade edildi. Öte yandan Sadr’ın Ofisi, bu buluşmada ülkeyi ilgilendiren meseleler ve politik süreçlerin ele alındığını ve istikrarı güçlendirmek için çalışmak gerektiğinin vurgulandığını dile getirdi. Barzani önceki gün Bağdat’a vardığında havalimanında karşılandı. Bu seferki karşılama farklı gibiydi. Nitekim Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Feth Koalisyonu Lideri Hadi el-Amiri onu karşılayanların başında yer alıyordu. Bağdat’taki hafif yağmurlu hava da buluşmalara bir samimiyet havası kattı. Görüşme turu, Başbakan Adi Abdulmehdi ile bir öğle yemeği ile başlayıp Kanun Devleti Koalisyonu lideri ve eski Başbakan Nuri el-Maliki ile yenen bir akşam yemeği ile bitti ve bu iki öğün arasında önde gelen siyasi liderler ile bir araya gelindi. Barzani’nin Bağdat’ta imzaladığı ve kendi ifadesiyle kendisini yükümlülük altına soktuğu ilk anlaşma, Abdulmehdi ile arasında gerçekleştirilen ve kendi dilinde ‘Ebu Mesrur’; Abdulmehdi’nin tabiri ile ‘Ebu Haşim’ olarak adlandırılan anlaşmadır. Üst düzey bir Iraklı politikacı Şarku’l-Avsat’a şu açıklamada bulundu: “Barzani’nin Bağdat ziyareti, kendisinin ve Hükümet Başkanı olan yeğeni Neçirvan Barzani’nin daha önce yapmış olduğu tüm ziyaretlerden farklıydı. Nitekim onlar sadece birkaç saat sürüyordu ve denge, peşmergeler, petrol anlaşması ve bunun gibi her iki taraf arasında büyük ve derin yaralar açan meseleler ve krizler ele alınıyor; ortaya çıkan anlaşmazlık bir süre devam ediyor ve sorunların çözümü belirli olmayan başka bir zamana ertelenerek sonuçlanıyordu. Bu ziyareti diğerlerinden farklı kılan başlıca sebep, Sayın Barzani’nin yapmış olduğu yurtdışı gezisinde uluslararası odakların öğütlerine kulak kabartmış olmasıdır. Dinlemiş olduğu bu öğütler, bu sefer ortaklık ve farklı noktalarda anlaşma temelinde Bağdat ile uzlaşmaktan başka bir çıkar yol olmadığını anlamasını sağladı. Nitekim söz konusu farklılıklar her ne kadar fazla da olsa gerekirse aşamalı bir şekilde üstesinden gelinebilir, bunun farkına vardı”. Kaynağımız, geçtiğimiz yıl düzenlenen Kürt halk oylamasının sonuçları ve Kürdistan Ulusal Birliği adayı Berhem Salih’e (mevcut Cumhurbaşkanı) karşılık Barzani’nin cumhurbaşkanlığı adayı olan Fuad Hüseyin’in (mevcut Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı) geçirilmemesinin bu başlangıca etki edip etmediği ve bunun Bağdat ile daha esnek bir işbirliği için Barzani tarafından sunulan bir taviz olarak görülüp görülmeyeceği konusunda ise şu ifadeleri dile getiriyor: “Başlıca sebeplerden kaynaklanan bu etkenler elbette ki epey fazla olan bölge içi sorunlara katkı sağlıyor. Barzani ve partisi, diğer Kürt güçlerinin neredeyse hepsinin katıldığı halk oylamasında farklı düzeylerde neredeyse tümünün kabul gördüğünü fark etti. Söz konusu partiler bu defa halk oylamasında karar ve etki sahibi olmak bakımından durumu farklılaşan Bağdat’a yaklaştılar. Bu esnada KDP’nin durumu ise gerilemeye başladı. Hem de meclis seçimlerinde, bölge meclisi için ezici çoğunluğu temsil eden 25 koltuğu alarak ilk sıraya yerleşmesine rağmen”. Barzani’nin Bağdat’ta gerçekleştirdiği görüşmelere dair görüş bildiren başkentteki siyasi gözlemcilere göre Barzani, en azından son sekiz yıl boyunca 2014-2010 yılları arasında Nuri el-Maliki’nin şahsında iktidarı tutan Davet Partisi ile sorun yaşıyordu ve bu sorunlar pek çok gerginliğe sebep oldu. Bunların başında da Maliki’den güvenoyunu çekmek için Erbil’de yürütülen girişimler gelmektedir. Bu girişimler merhum Başkan Celal Talabani’nin itirazı ile durduruldu ancak Maliki ile Barzani arasındaki ayrılık, Maliki’nin iktidarı sona erene dek sürdü. 2014 yılında Haydar el-İbadi başbakanlık koltuğuna oturduğunda iki taraf arasındaki iletişim hattı açıldı. Özellikle de dönemin Petrol Bakanı Abdulmehdi’nin 2015 yılında istifa etmemişken gözetmenliğini yaptığı Petrol Anlaşması’ndan sonra. Bununla birlikte İbadi ve Barzani arasındaki ilişki, Irak güçlerinin 16 Ekim 2017 gecesi yani Eylül ayında bölgede gerçekleştirilen halk oylamasından birkaç hafta sonra Kerkük ve tartışmalı bölgelere girmesiyle sıfır derecesine kadar geriledi. Bu bağlamda Kürdistan Demokratik Partisi liderlerinden Şivan Taha Şarkul’l-Avsat’a yaptığı bir açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sayın Barzani’nin ziyareti, Irak’taki tüm partiler ve siyasi güçler açısından iyi sonuçlar verdi. Herkeste Bağdat ve Erbil arasındaki sorunların şiddetini azaltmak için Barzani’nin Bağdat’taki varlığının olmazsa olmaz olduğuna dair bir bilinç söz konusu. Barzani koltuk peşinde değil. Dolayısıyla kişisel hırsları da yok. Aksine açık bir ufukla çözüm yaklaşımları arayarak davayı sahiplenmek istiyor”. Diğer yandan Irak meclisinde Kürdistan Demokratik Parti bloğunun lideri olan Fiyan Sabri, Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamasında Barzani’nin Bağdat ziyaretini olumlu olarak değerlendirerek şunları söyledi: “Bu ziyaretin önemi, hassas bir zamanda gerçeklemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim yeni hükümet henüz kurulum aşamasında. Bu ziyaret Sayın Başbakan’ın hükümetine destek, tebrik ve iki lider arasındaki karşılıklı güveni destekleme niyetini içeriyor. Amaç, Iraklı tüm partilere ve siyasi güçlere geçmişin hatalarına göz yumma fırsatı tanımak, gerçek bir ortaklığa adım atarak anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak ve sadece Kürdistan bölgesi ve koalisyon hükümeti düzeyinde değil tüm Iraklı siyasi güçler düzeyinde askıda kalan konuları çözüme kavuşturmaktır. Mesud Barzani barış yanlısı bir insan ve Irak çapında önde gelen milliyetçi bir lider olup tüm siyasi güçlere yakın olmak bakımından herkesi bir araya getirebilecek güçte bir karakterdir. Bundan dolayı onun Bağdat’ta bulunuşu ve Necef’i ziyaret edişi hayırlı bir haberdir”. Iraklı tüm siyasi güçler Barzani’nin Bağdat’ta temaslarda bulunmasından duydukları memnuniyeti ifade ederken farklı Türkmen odaklar, her ne kadar Barzani Bağdat’ta iken Türkmen cenahı lideri Erşed Salihi ile de görüşmüş olsa da bu ziyaretin kendileri için doğuracağı sonuçlara dair endişelerini dile getirdi. Türkmen lider ve eski bakan Hasim Muhammed Cafer, bu ziyaretten duyduğu kaygıyı şu sözleriyle ifade etti: “Kerkük, Tuz ve diğer bölgelerin konumuna dair siyaset ve güvenlik düzleminde herhangi bir değişikliği kesin bir şekilde reddediyoruz”. Cafer yapmış olduğu bir basın toplantısında da şu ifadeleri kullandı: “Kerkük’ün idaresinde karar sahibi olan ve koalisyon ile uluslararası denetimin eşliğinde mevcut sorunlara çözüm üretecek olan, bizzat Kerkük bileşenlerinin kendisidir. Halk oylamasının başarısız oluşu ve koalisyon güçlerinin Tuz, Kerkük ve tartışmalı bölgelere girişi ardından yapmış olduğu son konuşmasına bakacak olursak Barzani’nin ziyareti, herkes için endişe vericidir. Nitekim o konuşmada Bağdat’ı ziyaret etmeyeceğini; Asayiş (Kürt Emniyeti) ve peşmerge düzenine yeniden kapı aralayarak Kerkük ve Tuz’un durumunu 16 Ekim 2017 öncesine geri döndüreceğini belirtmişti.

مشاركة :