Yemen’de meşru hükümet ve darbeci Husi milislerinin temsilcileri, Ağustos 2016’da başarısızlıkla sonuçlanan Kuveyt müzakerelerinden bu yana ilk kez yüz yüze İsveç’in Rimbo (başkent Stockholm’un 50 km kuzeyi) kentindeki Johannesberg Kraliyet Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşmeleri koordine eden Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, toplantılarda 3 ana hedefe ulaşmak istediğini belirterek, “Tarafların buradaki varlığı, kolay olmamış bir başarıdır, ancak bu henüz yeterli değil” açıklamasında bulundu. İlk hedefin çözüm için ana hatların araştırılması olduğu, ikinci hedefin ise güven arttırıcı uygulamalar olduğu ifade edildi. Ancak ikinci hedefin “esir ve tutukluların serbest bırakılması, Sana Havalimanı’nın açılması ve ekonomik yönler” olarak üç yönlü masaya yatırılacağına dikkati çekildi. Bu bağlamda Griffiths “Esir meselesini ve taraflar arasında önceden imzalanan anlaşmaların nasıl uygulamaya koyulacağını ele alacağız. Aynı şekilde Sana Havalimanı’nın açılmasını, ekonomik meseleleri, tarafların nasıl tutarlı ekonomik planlar geliştirebileceğini ve her iki tarafın üzerinde durulmasını istediği meseleleri ele alacağız” açıklamasında bulundu.‘Hudeyde meselesini görüşeceğiz’ Ulaşılmak istenen üçüncü hedefin ise “tırmanışı azaltmak” olduğunu vurgulayan Yemen Özel Temsilcisi, taraflardan ulaşılan mesajların “Yemen’deki tarafların isteği üzerine şiddet düzeyinin azaltılmasını” içerdiğini belirtti. Griffiths ayrıca, “Daha sonra Hudeyde meselesini görüşeceğiz. Planlarımızı uygulamak için başka yönler olup olmadığını ele alacağız. Tarafların istemesi halinde tırmanışı azaltabiliriz. Çok iyimser olmak istemiyorum ama gerçekten çok istekli olmak istiyorum” dedi. Barış sürecine hız vermek istediğini söyleyen Martin Griffiths, anlaşmazlığı çözmenin bir yolu olduğunu ve uluslararası toplumun Yemen çatışmasına çözüm bulmak için desteklerini “birleştirdiğini” vurguladı. Griffiths, “Bu, iradeyle sağlanır” diyerek, yapılan görüşmelerin, müzakere niteliğinde olduğunu ve henüz müzakere sürecine başlamadıklarını kaydetti. Görüşmelerden önce Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, Husi heyetindeki katılımcı sayısını, “mutabakat zaptına aykırı olduğu” ifadeleriyle eleştirdi. Haber ajansları, söz konusu Husi heyetinde 42 kişi bulunduğunu ve bu durumun Yemen hükümetinin şaşkınlığına neden olduğunu aktardı. Bakan el-Yemani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Husi yetkililerden, görüşme odasından çıkmalarını istedik. 5 kişi çıktı ve ardından istişarelere başlandı” dedi.Kritik görüşme nasıl başladı? Yemenli iki çatışma tarafı toplantının açılışında masaya karşılıklı oturdu. Daha sonra İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, BM Özel Temsilcisinin yanındaki yerini aldı, katılımcıları karşılamaya başladı ve uluslararası destekçilere teşekkür etti. Wallström, konuşması sırasında “Bu istişarelerin sonuçlarına dair gerçekçi beklentilere sahibiz. Çünkü Yemen, birçok zorlukla karşı karşıya ve karşılaştığı çok sayıda kriz var. Uluslararası toplumun krizi çözme taahhüdünü sürdürmesini umuyoruz” dedi. Wallström ayrıca, “Buradayız, çünkü Yemen’e dair umutlarımız var. İlgili tarafların, Yemen halkının acılarını hafifletmek için gerekli acil adımları atabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. İsveçli bakan, Yemenli taraflara müzakereler sırasında yapıcı görüşmelerde bulunma çağrısı yaparak, Yemen’deki felaketin sonlanması gerektiğini vurguladı. BM Yemen Özel Temsilcisi ise görüşmeler hakkında “Çok önemli bir fırsat. Önümüzdeki günlerde barış sürecine ivme kazandırmak için önemli bir fırsatımız olacak” dedi. Martin Griffiths, geçtiğimiz hafta yürütülen karmaşık görüşmelerden sonra bu önemli yerde söz konusu tarafları bir araya getirmesi dolayısıyla İsveç’e teşekkür ederek, Kuveyt hükümetine ve koalisyon güçlerine de yaralıları Sana’dan tahliye etmedeki yardımlarından ötürü minnettar olduğunu vurguladı. Griffiths, “Burada çok sayıda hükümet lideri bulunuyor. BM kararları bağlamında çözülebileceğine inandığımız krizin çözüm gerekliliği hususunda büyük bir uzlaşı mevcut. Çözüm, iradeye sahip olunursa mümkün olur” dedi.ABD’den sürece ilişkin ilk açıklama Öte yandan Şarku’l Avsat’a özel açıklamada bulunan ABD’nin Yemen Büyükelçisi Matthew Toler, “İstişarelere katılmak için gelen meşru hükümet ve Husi heyetlerinden memnunum. Yemen halkı ve Yemen’in geleceğini düşünenler iki tarafın gerçek bir uzlaşma sağlamak için birlikte çalışmasını bekliyor. Herkes gibi Yemenli insanların acılarına son vermek istiyoruz. Umarım iki taraf da bu fırsatı değerlendirir ve Yemen barışı için birlikte çalışır. Bu görüşmeler hayati bir öneme sahip. İsveç’i istişarelere ev sahipliği yaptığı ve Kuveyt’in Sana’dan gelenlerin seyahatini kolaylaştırdığı için takdir ediyoruz. Ayrıca BM Temsilcisinin yorulmak bilmeyen çabalarını övgüyle karşılıyoruz. Martin Griffiths, siyasi süreci ilerletmek için çok çalıştı” ifadelerini kullandı.Meşru hükümet Katar ile görüşmeyi reddetti Öte yandan gerçekleştirilen ilk oturumda, BM Temsilcisi ve İsveç Dışişleri Bakanı, Mısır, Ürdün, Sudan ve Körfez İşbirliği Konseyi gibi meşruiyeti destekleyen ülkelerle bir toplantı düzenledi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, meşru hükümet, Katar’dan herhangi bir temsilciyle görüşmeyi reddetti. Kaynaklar ise “Yemen ve Katar arasında herhangi bir ilişki yok. Yemen, bu ülkeyle ilişkilerini kesti” dedi. BM Temsilcisi ve istişare heyeti başkanları, görüşmelerin gündemini belirlemek ve iki heyeti, hükümetin Dışişleri Bakanı aracılığıyla reddetmesine rağmen çalışma gruplarına ayırmak için iki ayrı toplantı gerçekleştirdi.Yemenli Bakan: İmzalama aşaması tamamlandı Yemen hükümetinin vizyonunu gözden geçirme çerçevesinde, Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada hükümetin güven artırıcı uygulamaların inşasında ısrar ettiğini vurguladı. Yemenli Bakan, “İmzalama aşamasının tamamlandığı doğru, ancak uygulama konusunu tartışmak istiyoruz. Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin katılımı gerekiyor. Aynı şekilde listelerin karşılıklı olarak değiştirilmesi, terimlerin tamamen eksiksiz olması gerekiyor. Esirler, tutuklular, zorla alıkonulanlar ve ev hapsinde tutulanlar konusunda da ısrarcıyız. Herkesin dâhil edilmesi, bizim veya onların tarafından kimsenin dışlanmaması gerektiğini söyledik. BM’den, serbest bırakılan bir kimsenin yeniden tutuklanmayacağını garanti etmesini istiyoruz” dedi.Yemen’in ekonomik kalkınması meselesi Ekonomik duruma da değinen el-Yemani, hükümetin Sana’da paralel bir merkez bankası inşa etme yönelimine karşı olduğunu vurguladı. Bakan, “(Aden’e taşınan) Merkez Bankası’nı desteklememiz gerekiyor. Merkez Bankası’nın, tüm Yemenlilere hizmet edecek yeteneklerinin genişletilmesi gerekiyor. Yemen’deki tüm şehirlerde şubeleri var” dedi. Halid el-Yemani ayrıca, “Tüm Yemen havalimanlarının faaliyete geçmesini istiyoruz. Aden Havalimanı’nın egemen kalması gerekiyor” dedi.Hudeyde’nin durumu Yemenli Bakan, Hudeyde meselesine de dikkati çekerek, “Husilerin Hudeyde’den çıkmasını istedik. Hükümet güçlerinin, limanı kurtarması için sadece 5 km’lik bir mesafesi kaldı. Husilerin şehirden çekilmesini, şehri Yemen İçişleri Bakanlığı’na, limanı da Ulaşım Bakanlığı’na teslim etmesini ve uluslararası varlığa bir yön bulunmasını istiyoruz. Uluslararası varlığa dair herhangi bir sorunumuz yok, ancak Hudeyde yönetiminin Yemen hükümetinin idaresinde olması önemli. Bunun dışındaki kabul etmiyoruz” dedi. Taiz meselesinin de önemli olduğunu söyleyen el-Yemani, “Husi liderlerini önderlik ettiği operasyonlardan ve şehir halkına yönelik saldırılardan sonra Taiz’e yardımların sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.‘Husiler diyaloğun bir parçası’ Halid el-Yemani, “Yemen hükümeti, gözlemlerini BM temsilcisine bildirdi. Genel çerçevede hakkında 3 önemli nokta var. İlk olarak bu çerçeve, Yemen hükümeti ve Husiler arasındaki çözümün çerçevesidir. İkinci olarak bu çerçevenin, güvenlik ve askeri düzenlemeleri ele alması veya Husilerin güvenlik ve askeri uygulamalar konusunda güvence vermesi gerekiyor. Aynı şekilde Yemen’de siyasi bir çözüme ulaşmadan önce balistik füzeler, tüm orta ve ağır silahlar teslim edilmeli. Siyasi çözümün basit ve ulaşılabilir olduğuna inanıyoruz. Üçüncü olarak ise çerçeve, meşruiyetin sağlanması dışında gelecekte meselelere girmemeli. Gelecek, Husiler de dâhil tüm Yemenlerin mutabık kaldığı ulusal diyaloğun yürütülmesi prosedürleriyle ilgili. Husiler de diyaloğun bir parçası. Özel Temsilcinin, gelecekteki meselelere dair konuşması uygun değil, çünkü bunlar diyalog sonuçlarına bağlı” dedi. Siyasi ve güvenlik ilkesine paralel olarak ele alınan çözüm dizisine dair sorulan bir soruya yanıt olarak ise el-Yemani, seri adımlara bağlı Kerry’s Yemen planının tekrarlanmasını reddettiğini belirtti. Bakan, hiyerarşinin önce güvenlik, sonra siyasal olması gerektiğini vurguladı.BM’den açıklama Öte yandan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, görüşmelerin başlamasına dair memnuniyetini dile getirdi. Guterres, katılımcılara “önkoşulsuz olarak, esneklik ve iyi niyet sergileyerek ilerleme kaydetme” çağrısı yaptı. BM Genel Sekreterliği sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre Guterres, tarafları Hudeyde’deki tırmanışı durdurmaya çağırırken, ekonomik ve insani durumun hafifletilmesi için yeni uygulamaların ortaya koyulması gerektiğini belirtti.
مشاركة :