Tayvan’da iktidar partisi, yerel seçimlerde sert bir yenilgiye uğrarken, seçimler, Pekin’e karşıtı politikalarıyla bilinen Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-Wen’e uyarı olarak nitelendirildi. Tsai, Pekin yönetiminin Tayvanı Çinin parçası olduğuna dair iddiasına mesafeli duruşuyla biliniyor. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığı bilgilere göre seçim sonuçları, Tayvanlıların “Çin ile ilişkilerin kötüye gitmesinin ekonomiye zarar verdiğini düşünenler ile Devlet Başkanı Tsai’nin tutumunu eleştirenlerin ‘çıkarcılar’ olduklarını düşünenler olarak ikiye bölündüğüne işaret etti. Emekli maaşlarındaki düşüş ve tatil günlerinin azalması, ekonomik sıkıntılar ve hayat pahalılığı, halk arasındaki kırılganlığı artırdı. Uzmanlar, iç politika sorunlarının iktidardaki Demokrat İlerici Partinin (DPP) yerel seçimlerdeki yenilgisine katkıda bulunduğunu söyledi. Ancak bazı Tayvanlılar, Tsainin 2016 yılında göreve gelmesiyle birlikte, Çin ile olan ilişkilerin bozulması nedeniyle ekonominin zarar gördüğüne inanıyorlar. Bunun en büyük kanıtı olarak da Çinden Tayvan’a gelen Çinlilerin sayısındaki büyük düşüşe işaret ediyorlar. Pekin, askeri tatbikatlarını artırarak, Tayvan’ı tanıyan bazı ülkeleri yeniden kazanarak ve internet sitelerinde Tayvan’ın büyük bir kısmının Çin’in bir parçası olarak göstermeye ikna ederek, Tayvan’ın eski iktidar partisi Kuomintang Partisi karşısında yenilgiye uğrayan Tsai ve partisi DPP’yi, Pekine karşı politikalarından ötürü cezalandırmaya çalıştı. Çin baskısının etkileri göz önüne alındığında Tsainin partisi, Çin dosyasına yaklaşımını gözden geçirmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Ancak bu süreçte dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü seçmenler, Pekin ile soğuk ilişkilerin ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini eleştirirken, bir yandan da Pekin ile büyük bir yakınlaşma olmasını istemiyorlar. Kuomintang hükümeti 2016’daki genel seçimleri kaybetti. Çünkü Pekin dosyasına yaklaşımı ‘çok uzlaştırıcı’ olarak nitelendiriliyordu. AFP’nin aktardığı Nottingham Üniversitesinden analist Jonathan Sullivan yaptığı değerlendirmede, “Çin ile verimli ekonomik ilişkiler ve Tayvanın bir kimlik olarak bağımsızlığına dair söylemlerinin kabulü arasında denge kurmak zor” ifadelerini kullandı. Yeni Çin Haber Ajansı’nın aktardığı Çin Devlet Konseyi Tayvan İşleri Ofisi Sözcüsü Ma Şiaoguang yaptığı açıklamada, seçim sonuçlarının, Tayvanlıların Tayvan Boğazının her iki tarafında barışçıl çıkarları paylaşmak istediğine dair güçlü bir arzuya sahip olduklarına işaret ettiğini belirtti. Analistler, Pekin’in, sonuçları ‘havuç ve sopa’ politikasının başarısının kanıtı olarak gördüğünü belirtiyorlar. Bu politika, Tayvanın Çin ilhakını onaylaması karşılığında Tayvan ekonomisini desteklemeye dayanıyor. Sheng Qi Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Huang Kui Bo, Çin’in, Kuomintang Partisi’nin zaferini ‘propaganda taktiğinin etkinliği’ olarak görebileceğini ve Tayvana yönelik sert tutumunu yumuşatabileceğini söyledi. Tsai ve DPP yetkilileri seçim kampanyası süresince sık sık Pekin’i seçim kampanyasına müdahale etmekle suçladı. Tayvan Soruşturma Bürosu, Çinin seçim adaylarının kampanyalarını finanse ederek seçimleri etkileme girişiminde bulunduğuna dair bir soruşturma başlattığını açıkladı. Pekin müdahalelerinin 2020deki başkanlık seçimlerinde dikkate alınması gereken bir faktör olduğunu vurgulayan analist Sullivan, bu seçimlerde Çin’in Tayvan seçimlerine yönelik müdahalesinin daha önce görülmemiş boyutlara ulaştığını söyledi.
مشاركة :