Cenevre’de dün bir araya gelen Astana - Soçi sürecinin garantör ülkelerinin dışişleri bakanları tarafından düzenlenen toplantıdan sonuç çıkmadı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Misturanın Suriye anayasa komisyonu çalışmasının kriterlerine ve bağımsızların isimlerinin yer aldığı listeye olan bağlılığı karşısında şaşkınlığını dile getirdi. Üç garantör ülke tarafından gerçekleştirilen toplantı herhangi bir ilerlme olmaksızın sona erdi. Bu durum, dosyanın yarından sonraya erteleneceği anlamına geliyor. Nitekim Norveçli diplomat Geir O. Pedersen’in selefinin yerini almasının öncesinde, De Misturanın son brifingini vermesinin ardından New Yorkta yoğun istişareler yapılacak. Şarku’l Avsat’a konuşan bir muhalif lider, ilerleme elde edilmesi konusunda yaşanan başarısızlığın ardından nihai bildirinin taslağında değişikliğe gidildiğini belirtti. Bu bağlamda “anayasa komitesinin bütün taraflarla koordineli bir şekilde oluşturulması kararının ilan edilmesi” ifadesinin metinden kaldırıldığını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan bir Batılı diplomat ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve mevkidaşları Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in toplantılarının başarısız olmasının sebebinin üç başlıktaki anlaşmazlıktan kaynaklandığını söyledi. Söz konusu anlaşmazlıklardan ilkinin BM’nin anayasal süreçteki rolü olduğuna dikkat çeken kaynak, ikinci anlaşmazlığın anayasa komitesinin çalışma kriterleri ile ilgili olduğunu, üçüncü anlaşmazlığın ise bağımsızları ve sivil toplum temsilcilerini içeren listenin yapısına ilişkin uzlaşı sağlanamama sonucu meydana geldiğin aktardı. Moskovanın BM’nin pozisyonuna ilişkin acele davrandığını dile getiren kaynak “Üçüncü listeyi sunmaları 9 aylarını aldı. 24 saat içinde pozisyonun alınmasını istiyorlar” ifadesini kullandı. Önde gelen bir Suriyeli muhalif lider, Batılı yetkilinin şu sözlerini aktardı: “De Mistura ile garantör ülkelerin temsilcileri arasında keskin bir tartışma yaşandı. BM elçisi, üçüncü listedeki isimlerden 30’unun hükümet, 20’sinin ise muhalifler tarafından önerilmesinin Soçide tartışılan Suriye ulusal diyalogu kavramını zayıflattığını söyledi. Nitekim üçüncü listenin sivil toplum, bağımsızlar, azınlıklar ve aşiret temsilcilerinden oluşturulması kararlaştırılmıştı.” Rus tarafı, anayasa komitesin -Suriye topraklarında hükümet güçlerinin kontrolünün oranına eşdeğer olan- yüzde 60’lık çoğunluğu sağlamaktan vazgeçmedi. Bununla birlikte üçüncü liste üyelerinin çoğunluğunu belirleme ve Mistura tarafından önerilen isimleri silme yetkisine sahip olmaktan da geri adım atmadı. Washingtonın müttefikleri toprakların yüzde 30, Ankaranın müttefikleri yüzde 10’unu kontrol ederken Şam ise toprakların üçte ikisinden fazlasını elinde bulunduruyor. Dün düzenlenen toplantı öncesinde ABDnin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile “Küçük Grup” temsilcileri arasında bir telefon görüşmesi yapıldı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Suriyeli taraflar arasında bir dizi temas gerçekleşti. Guterres’in görüştüğü isimler arasında Suriye Müzakere Yüksek Kurulu Başkanı Nasr el-Hariri de vardı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre söz konusu Küçük Grup, BM’nin ve De Misturanın kırmızı çizgilerine karşı tavır aldı. Söz konusu kırmızı çizgiler arasında, “komisyon onayının BM ve muhalefetin rızasına bağlı olunması, BM’nin arabuluculuk rolüne bağlı kalınması ve komitenin çalışma kriterlerinin kabul edilmesi” gibi şartlar var. Cenevre’de gerçekleştirilen toplantının ardından Lavrov’un Türk ve İranlı mevkidaşlarının huzurunda ve herhangi bir basın toplantısı düzenlenmeksizin son bildiriyi okuması gözlerden kaçmadı. Bakanların De Mistura’dan “anayasa komitesinin oluşumuna ilişkin Suriyeli taraflar ile bir araya gelmesinin olumlu sonuçlar verdiği” bilgisini aldıklarını dile getiren Lavrov, her üç ülkenin de anayasa komitesinin çalışmalarının başlamasına katkıda bulunmaya yönelik kararlılıklarını vurguladıklarını söyledi. Ayrıca bunlar arasında, Suriyeli taraflar ve BM Suriye Özel Temsilcisi ile koordineli bir şekilde “genel yönetim ilkelerinin oluşturulmasın da” bulunduğunu belirtti. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada anayasa komisyonunun etkin ve tutarlı bir şekilde işleyişini sağlayacak prosedürlerin bu ilkelere dayanılarak belirleneceği kaydedildi. Astana sürecinin garantörleri, anayasa komisyonu çalışmalarının bir uzlaşı ruhuna dayanması gerektiğini ifade ederek üyeleri arasında genel bir anlaşmaya varmayı mümkün kılacak yapıcı katılım olması gerektiğini vurguladı. Böylece çalışmaların sonuçlarının Suriye halkının geniş desteğini elde edeceğini belirten garantörler, yeni komitenin çalışmalarına yapıcı diyalog anlayışının hakim olması gerektiğini kaydetti. Toplantının ardından yapılması kararlaştırılan basın toplantısı iptal edilirken bakanlar sadece tek taraflı olarak açıklamalarda bulundu. İnterfax haber ajansının aktardığına göre Lavrov “Komisyonun bu meseleye ilişkin ulaşacağı sonuç, Suriye halkı tarafından da geniş çapta desteklenecektir. Cenevre istişareleri oldukça olumluydu” ifadelerini kullandı. Rusya, İran ve Türkiye ile görüştükten sonra açıklamalarda bulunan De Mistura, dengeli, güvenilir ve kapsayıcı bir anayasa komisyonun oluşturulması için halen yapılacak çok şey olduğunu söyledi. Basın toplantısı sırasında bugün Guterres’e, yarın da Güvenlik Konseyine rapor vereceğini belirten De Mistura “Her ne kadar daha fazla çaba gösterilmesi gerekse de yapılan yoğun çalışmaları kesinlikle takdir ediyoruz” ifadelerini kullandı.
مشاركة :