​Bir tarih yapıcı olarak Mübarek’in ifadesi

  • 12/28/2018
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Mısır’ın önceki Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, Müslüman Kardeşler Örgütü’nün (İhvan) suçlandığı “hapishaneler baskını” davasında gerçekten tarihi bir ifade verdi. Mübarek’in davada aralarında eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ve İhvan cemaatinin rehberi Muhammed Bedi’nin de bulunduğu örgüt liderlerinin huzurunda net bir şekilde konuşması gerçekten tarihi bir özelliğe sahipti. Ancak Mübarek ifadesinde her şeyin tamamını anlatmadı. Birçok konuda Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin ve Cumhurbaşkanlığı’nın izni gerektiği için bazı yerlerde açıklama yapmayı reddetti. Mübarek, burada devlet adamının ruhunu ve Mısır ordusunun mantığını temsil ediyor. Mübarek’in lehine ve aleyhine olan konular var. O 2011’in ocak ayında, meşhur istifa konuşmasında insanların lehine ve aleyhine kararı göstericilerin coşkulu bağrışlarının değil tarihin verdiğini dile getirdi. Mübarek’in şüpheli ve tuhaf Arap Baharı zamanında Arap dünyasında kaos çıkartmada İran rejiminin oynadığı tehlikeli role ışık tutmak istemesi en önemli noktalardan biriydi. Mübarek, İran dini lideri Hamaney’in kendini sahneye dikte etmesine odaklandı. Şöyle ki; İran dini lideri, Mısır topraklarında meydana gelen gelişmelerden dolayı kendine sahip olamayıp ender bir zamanda Arapça hutbe vermeye karar verdi. Bunu hepimiz hatırlıyoruz. Cumhurbaşkanı Mübarek, “hapishaneler baskını” davasındaki konuşmasında Mısır’a yönelik komplo düzenlendiğini söyleyerek Ocak Devrimi’nin ardından Mısır’daki kaosu desteklemek ve şiddeti artırmak için İran dini liderinin 4 Şubat 2011 tarihinde ilk defa Cuma hutbesini Arapça verdiğini belirtti. Bu doğru. Humeyni rejimiyle İhvan örgütü arasındaki gizli ilişkiler tam olarak deşifre edilmedi. Tabii buna şaşmamalı. Mısırlı ve başka örgüt mensupları, İran rejimini övüyorlardı. Hatta şu anki İran Dini Lideri’nin Seyyid Kutub’un kitaplarını Arapçadan Farsçaya tercüme ettiğini ve posta pullarına Seyyid Kutub’un fotoğrafının konduğunu biliyoruz. Humeyni-İhvan uyumuna en önemli kanıt, örgütün İran’la ve İran’ın da örgütle olan siyasi faaliyetleridir. Her ne kadar aralarında geçici anlaşmazlıklar olsa da ikisi de aynı gemide yer alıyor: Siyasal İslam gemisi. Belki de bugün Erdoğan Türkiyesinin İran tarafına meyletmesi bu sebepler arasında yer alıyor. Tabii bunun tek bir sebebi yok. Ortak siyasi ve ideolojik bir özlem de var. Mübarek, tanık olarak Ortadoğu’ya yönelik entrikaları, örgütün sırlarını, Erdoğan’ın faaliyetlerini ve Humeyni rejiminin komplosunu dile getirdi. Mübarek her şeye açıklık getirmese bile ifadesi gerçekten bir tarih yapıcısının tarihe canlı bir şekilde tanıklık ettiğini gösteriyor.

مشاركة :